seboreik dermatit

1. yüzde ve saçta pul pul dökülmeye neden olan, kaşıntı yapabilen, ciltte kuruluk görülen bir çeşit egzama. özellikle kış mevsiminde atak yapar. kaşlarda bile pullanma görülebilir.

2. stres kaynaklı hastalıkların en başında gelen, takıntılı sevgili gibi peşinizi bırakmayan ömürlük cilt hastalığıdır. kimilerine göre yedikleri atak yaparken şahsımca öyle bir duruma bağlamıyorum.

özellikle karma ve yağlı bir cilt yapısına sahip olduğunuz halde burun çevresi, ağız kenarları, kaş arası, alın, göz kapakları gibi bölgelerde pullanma, kızarma, kaşıntı gibi sıkıntılar yaşıyorsanız geçiştirmeden doktora görünmenizde fayda var. sivilce ilacı kullandığım dönemde oluşan bu belirtileri ben "cildim kuruyor galiba ondan bu pullanma" sanırken google emmiye sordum, sonrasında doktor da seboreik dermatit teşhisini koydu. kortizonlu kremlerle bu atakları yatıştırabiliyorsunuz fakat bu çözüm geçici. ayrıca kortizonlu kremler cildi incelttiği için damarlarınızı bile görebilirsiniz. ben çok mecbur olmadıkça kullanmamaya çalışıyorum. şu an da burnumda soyulma var fakat sabrediyorum şimdilik. bir rivayete göre yarıya yarıya ölçüde sirkeli su sürmek iyi geliyormuş fakat ben denedim o konuda size garanti veremeyeceğim. bu arada hiç bir kuru ciltler için olan nemlendiriciler, bepanthene falan işe yaramaz. belki dermokozmetik ürünler bu konuda yardımcı olabilir.

sadece yüzde değil vücudun çeşitli bölümlerinde de olabilir. kulak arkası, göğüs arası, kasıklar gibi vücut kısımlarında da bu belirtiler olabilir.

en sık görülen yerlerden birisi de saçtır. kaşıntı ve kepekle kendini belli eder. bazen o kafayı kaşımaktan yolasınız gelir. ketoral, konazol gibi eczane ürünü şampuanlar kullanılır. fakat şöyle bir sıkıntı vardır ki saç bu şampuanlara alıştı mı artık düzelme reaksiyonu göstermez. o yüzden dönem dönem kullanmakta fayda var. ben şu an (link: http://www.dermobakim.com/images_buyuk/f74/Vichy-Dercos-Kepek-Karsiti-sampu_8274_1.jpg şu arkadaşı) kullanıyorum bir şişe bitmek üzere halen memnun muyum bilemiyorum. saçlar belde şampuan da 40 tl olduğu için ilk şampuanı market şampuanları ile yaparken ikinci yıkamayı vichy ile yapıyorum. indirimde 25 tl gibi bir fiyat görünce iki kutu daha aldım. ambalaj değişikliği olduğu için eczanelerde uygun fiyata bulmanız daha olası. nette fiyatlar kargo falan yine 40 tl'ye çıkıyordu. saçınızı yıkadıktan sonra ıslak saça psovate gibi losyonlarla uygulama da yapabilirsiniz. o da kaşıntı ve kepeği azaltıyor.

bu hastalık direkt dış görünüşünüze müdahalede bulunduğu için pek çok zaman hayat küsebilirsiniz. yüzünüz pul pul olduğu için makyaj yapamazsınız. cildiniz hem yağlı hem kuru olduğu için ne süreceğinizi bilemezsiniz. benim gibi hem akne hem seboreik probleminiz varsa doktor da çaresiz kalıp kafadan 2 dermo kozmetik ürün yazıp, sizi yolcu eder. koyu renkli saçlarınız varsa o kepekler kendini daha da belli edip-saçlarınız ne kadar güzel de olsa-görüntünüzün içine eder. kısacası beladır, ömür boyu geçmez, saç baş yoldurtur. isveçli bilim adamlarının diş macunları yerine seboreik dermatitin çözümünü araştırmaması da ayrıca hayret vericidir. gerçi çözümü bilirse bu kadar abudik gubudik ilacı nasıl satacaklar onlar da kapitalizm köpeği olduğu için pek de bir şey diyemiyorum.

pek çok insan seboreik olduğunu bilmeden yaşayıp giderler. belirtileri çok ekstrem olmadığı için pek kolay farkedilmez. bu arada google görsellerden gözünüz korkmasın her seboreik aynı değildir. ben sizinle kendi deneyimleri paylaştım. işin traji komik kısmı ise 24 yaşında seboreik olmak. nasıl bir durumsa yıllarca kendini saklamış bu lanet olası pislik. dedim ya stresten hep bunlar anacım. sevgili seboreik yoldaşlarıma sabır diliyorum. sayın süslülere arz ederim.

3. 5-6 senedir bir birlikteliğimiz var kendisiyle... maalesef döverek seviyor beni :( peşimi bi bırakamadı gitti. arada bir ketoral şampuan, hap ve krem kullansam da kar etmeyebiliyor...

4. Bu musibetten ve bilimum dermatolojik hastalıktan 22 yıldır çekiyorum. Genelde kafa derimde, saç çizgimde ve kaşlarımda, nadiren de şakaklarımda, bazen de yanaklarımda çıkıyorlar. İlk cildimde belirdiğinde çocuktum, anlamıyordum tam, o yüzden de deli gibi kaşıyordum çıktıkça, hatta sedef zannetmişlerdi önce (ilk dirseklerimde çıktı). İstanbul’da gitmediğim dermatolog kalmadı. Kolsuz Agop 2. evim haline gelmişti ama iyileşme süreçleri hep geçici oldu. En son lisede gittiğim bir dermatolog sebebinin bağışıklık sistemimin zayıf olması ve stresin de kendini bu şekilde dışarı atması olduğunu söyledi. İstersem bağışıklık sistemimi güçlendirici serum tedavisine başlayabilirmiş falan… ama ben iğneden deli gibi korktuğumdan istemedim. Şimdi bakınca iyi ki de yaptırmamışım o tedaviyi diyorum. Kullanmadığım şampuan, krem, jel, merhem kalmadı. Kına biraz iyi gelir gibi oldu ama kokusu beni mahvetti. Hiçbiri tam olarak geçirmedi. Bazıları daha beter yaptı. Mesela Ketoral şampuan saçlarımı öyle rezil hale getirdi iyice strese girdim, kafa derimde yaralar daha beter coştu. Kullandığım kremler zaten ince olan cildimi neredeyse şeffaf yapacaktı az daha, (yazar: istisnai kisilik) de söylemiş zaten.

Bu hastalığın tamamen geçeceğine inanmıyorum bunca sene ve bunca tedavi sonra ama baskı altına alınabiliyor. Yediklerime dikkat ettiğimde, spor yaptığımda, yoga yaptığımda falan oldukça azalıyor.

Bende kışın daha fazla çıkıyor genelde o yüzden kışın en azından yüzümde çıkan/çıkmaya çalışan kabukları bol bol nemlendiriyorum oldukça fark ediyor. Şu an L’occitane’ın iyileştirici şampuanını kullanıyorum, bir ara da Kiehls’in amino asitli şampuanını kullandım ikisi de çok iyi geldi. Tabi fiyatları tuzlu olduğu için ben de son şampuanımı sadece bunlarla yapıyor, diğer yıkamaları sülfatsız herhangi bir şampuanla yapıyorum. Merhem kullanmaktan da vazgeçtim, geçici rahatlık dışında bir işe yaramıyor, saçlarımı vıcık vıcık yağ içerisinde bıraktığıyla kalıyor. Sadece dayanamadığım kaşıma durumu var; dayanamıyorum ve kanatıncaya kadar kaşıyorum, o yüzden tırnaklarımı da kesebildiğim kadar kesiyorum yoğun stresli dönemlerde. Bu dönemlerde en iyi gelen şey arkadaşlarıma ve eşime kafamı kaşımaya başladığımda elime vurmalarını tembihlemem oluyor maalesef.

Stresle başa çıkmayı öğrenmeye çalışıyorum. En etkili ilaç bende bu oldu. Şampuanlarımı çok değiştirmediğim sürece oldukça işe yarıyor. Kafamın arka kısmına doğru 1-2 tane yara çıkıyor bazen ama kaşınmıyor çoğu zaman. Bu hastalıktan mustarip olmak zor. Hepimize kolay gelsin.

5. göz kapağımın üstünde kaşımın altında olan bölgede yaşadığım sorun,küçük küçük deri döküntüleri :( 1.5 ay yaşadım bu sorunu kantaron yağı sürdüm 5 gün sonra aklıma yoğun bir nemlendirici krem olan ve içinde %4 üre bulunan cildiye tarafından yazılan excipial lipo krem geldi. sabah akşam toplamda 15 gün kullandım ve cildimin düzeldi :)

6. Borsa gibi hastalık, her şeyden etkileniyor.

Sürekli şampuan degistirmekten, bir süre etki edip sonrasında işe yaramayan ilaçlardan gına geldi artık.

İçerik okuyup, araştırmaktan içim şişti.

Saçlarımın alnımla birleştiği yerde kocaman bir bölge var görüp, ulaşabildiğim. Buraya sudocrem sürüyorum arada. İşe yarıyor. Kızarıklık, kaşıntı, döküntü geçiyor.

Şimdi yaşadığım yerin suyundan şüpheleniyorum, su arıtma cihazı pesindeyim.

7. kendisinden gerçekten ama gerçekten nefret ediyorum. benim üniversiteye kadar böyle bi sorunum yoktu. ne zaman bu lanet tıp fakültesine geldim ve stresim arttı bu hastalık da başladı. genetik alt zeminli bir hastalık aslında ama çevresel etkenler altta yatan 'seboreik dermatit'e yatkınlığı hastalığa çeviriyor ve ne yazık ki kesin bi çözümü yok. yani zaman zaman çıkacağını bilmek çokı acı. stres,hava değişikliği,su değişikliği,kullanılan ürünler tetikleyici. benim babamda da var o yüzden ailece denemediğimiz ilaç,dermokozmetik,market şampuanı kalmadı desem yeridir. benim kulak içimde,kulak çevremde(ki yanağa gelen kısımlarımda bile) ve saç derimde çıkıyor. o kadar çok kuruyor kaşınıyor ki,kıpkırmızı yara oluyo bazen kanıyor hatta.insanların saçımı topladığımda 'aaa kulağının arkasına ne oldu?' sorularından bıktım.kullandığım şampuanlar arasında vichy dercos ve head&shoulders hassas saç derisi bakımı kaşıntılarıma iyi gelenler. ama vichy saçlarımı matlaştırdı,döktü,şekil almaz ve sert yaptı. head&shoulders da saçımı tam temizlemiyor gibi hissetsem de derime iyi geliyo,daha yumuşak yapıyo. tabi bi de şöyle bi kötü şey var: biz kullandıkça cilt bu şampuanlara alışıyor ve eski etkileri kalmıyor.o yüzden başka bi ürünle dönüşümlü kullanmak daha iyi.

8. ahh ah!

lanet olası hastalık. 2011 yılında birdenbire burnumda peydahladı, birkaç ay sonra saçlarımda. o dönemlerde syoss şampuan kullandığımı ve saçlarımı boyadığımı hatırlarım. yüzüme de özel olarak bir jel kullanmıyordum ne varsa onunla yıkıyordum. tam olarak sebebini bilmesem de yıpratıcı kozmetiklerin etkisi olduğuna inanıyorum. saçlarımın yarısından çoğunu şu anda kaybetmiş durumdayım. en üzüldüğüm tarafı bu.

gelelim nasıl kontrol edileceğine.

seboreik dermatit'i olanlar kesinikle ama kesinlikle normal sabun, sabun bazlı şeyler, yağ, yağ bazlı şeyler kullanmasın. çünkü seboreik dermatit'e neden olan malasezzia mayası yağdan besleniyor. 14 karbon ve üstü olan yağ asitlerini gördüğü zaman coşuyor ki bu neredeyse bütün yağlar demek. kafanıza bakım olsun diye sakın zeytinyağı filan sürmeyin.

14 karbon altı yağ asitli yağlar güvenlidir. bu da petrol bazlı mineral yağlar (bebe yağı mesela) ve işlenmiş hindistancevizi yağıdır.

kortizonlu krem kesinlikle kullanmayın. krem olarak ketoral krem kullanabilirsiniz.

temizleyiciniz mutlaka yağsız ve sabunsuz olmalı. yağ olacaksa mineral yağ olsun içinde. şu aralar avene'nin cleanance soapless cleanser'ını deniyorum. şimdilik gözlemlerim iyi.

saçlarım için de (gbkz: the body shop)'tan ginger anti dandruff shampoo isimli şampuanını kullanıyorum. sanırım kullandığım en etkili şampuan bu. ketoral, selenyum sülfid, head and shoulders gibi şampuanları kullanmış biri olarak bu şampuanı tek geçerim. kafamda kabuklanmadan eser yok.

nemlendirici olarak da avene'nin skin recovery cream'ini deniyorum. şu an olumlu olumsuz bir görüşüm yok kullandıkça göreceğiz.

9. Ciltte olanları için dermatop adlı merhemin iyi geldiği hastalık. Saçlı deriye sürülmüyor ama. Ayrıca çok ince bir tabaka sürmek lazım.

10. Şimdi okuyunca iyice bir kıllandığım "acaba ?" dediğim cilt hastalığı. erkek arkadaşım bundan muzdarip, o yüzden nasıl göründüğünü az çok biliyorum. kafa derisinde ve kısmi olarak yüzünde var. (gbkz: roaccutane) kullandığımdan beri kuru ciltliyim. ve o zamanlardan beri de kepek problemi yaşamadım. kollarımın dış kısımlarında ve bacaklarımın üst iç kısımlarında genetikten (gizlinot: thanks mom) kıl kökü iltihabı mı, her ne karın ağrısıysa ondan var (gizlinot: hani şu pütür pütür, nokta nokta görünümlü sıkınca yağ bezesi çıkan). cildim de bu aralar sapıttı ergen gibi her gün yeni bir sivilce vermezse bana içi rahat etmiyor. şu an yüzümde kırmızı noktalar, yolunmuş oynanmış sivilceler ve bir kaç aktif sivilce var. aşağı yukarı son bir aydır duştan çıktığımda da alnımla saçımın birleştiği yerde bakıyorum böyle kepek gibi bi şeyler var, "haydaa yine kepek yapmaya mı başladı saçım, senelerdir yoktu" falan diye kepek olduğunu düşünüp iyi durulamadım herhalde dedim. sonra saçlarımı kuruttum, baktım yine var o döküntüler, daha yakından baktım, saç derimde baya bir vardı, tırnaklarımla kazıdım, daha da çoğaldı, elimi attığım yerde kafa derim soyuluyordu gözlerime inanamadım, ellemeyince kaşınmıyordu fakat onları almaya çalışırken kaşımalara doyamayıp yer yer kanattım bile. doktora gitmedim henüz, daha yeni zaten. niye olduğu hakkında hiçbir fikrim yok, stres diyorlar, sevmediğim bi ortamda stres altında yaşıyorum 1 senedir ama son bir ay içinde daha yoğun bir stres yaşadım, sinir krizi geçirdim. tek isteğim, bu kadar cilt rahatsızlığım varken bir de bunun eklenmemesi.