1. 25 temmuz 1920’da doğmuş, varlıklı bir yahudi ailenin kızı olan Rosalind franklin, dna’nın bugün hepimizin bildiği ikonik sarmal yapısını ortaya çıkaran bilim insanıdır. Çalışma arkadaşı maurice Wilkins, o dönem gen üzerinde çalışmalar yapan iki kafadar james watson ve francis crick’e kendisinin izni ve bilgisi dahilinde olmaksızın x-ray kristallografi verilerini sunmuş ve verilerin modellenmesi ile günümüzde bildiğimiz sarmal yapıyı bilim dünyasına sunan bu üçlü, franklin öldükten 4 sene sonra nobel ödülüne layık görülmüştür. Bilimsel Yağmacılığın ilahını gerçekleştiren bu ekibin ortaya koyduğu Çalışmada ve ödülde kendisine atıf yapılmak şöyle dursun, franklinin esamesi okunmamıştır. Hayatı boyunca katı bir ırkçılık ve cinsiyetçilik karşıtı olarak bilinmiş ve bununla mücadele etmiş franklin, dna’nın yapısını ortaya koymak için sürdürdüğü x-ray çalışmaları sırasında kendi dnasını tahrip etmiş, 38 yaşında yumurtalık kanseri sebebiyle hayatını yitirmiştir.
Ekleme: kendisi dönemine kadar elde edilmiş en belirgin dna görüntüsünü elde eden kişidir. Görsellere ekleyemedim şimdilik ama merak ederseniz google görsellerden “foto 51” şeklinde aratabilirsiniz.