sefirin kızı

1. Star Tv'de yayınlanan başrollerinde Neslihan Atagül ve Engin Akyürek'in oynadığı yeni dizi.

başroldeki kıza çocuk denilecek yaşta tecavüz ediyor bir tanıdıkları bu da seneler sonra çok sevdiği bir adama kaçıp evleniyor. bu esas adamımızla kızın aralarında dillere destan bir aşk olmasına rağmen adam evlendikleri gece bakire değil diye kızı kapının önüne koyuyor. esas kızımız da seneler sonra o gece olan kızlarını adama emanet etmeye geri geliyor.

bence dananın kuyruğu burada kopuyor. kız geri döndüğünde hepsinden hesap sorsa, kendi ayakları üstünde dimdik dursa namus benim namusumdu kime ne dese, hiç birine yüz vermese hadi neyse. hepimiz biliyoruz ki klasik türk dizisinde kızla adam arasındaki aşk yeniden alevlenecek, birbirlerini bir itecekler bir çekecekler, dillere destan aşk gibi yansıtılacak. adam bir şekilde haklı gösterilip dizi aşk hikayesine dönüşecek, bir kadın mücadelesine değil. umarım ben yanılırım, alayından hesap soran, beni bununla yargılayan adamın koluna sümüğümü atmam diyen güçlü bir kadın portresi izlenir. ama daha ilk bölümden melül melül bakışlar, destansı aşk, ben sana kıyamamıştım vurguları başladı.

böyle diziler ekranda olduğu sürece ne namus kavramı, ne tecavüzler, ne de ezilen, şiddet gören, itilip kakılan kadınlar konusunda zerre kadar yol almamız mümkün değil. dilerim rtük yayından kaldırtır ya da reyting kurbanı olup bir an önce ekranlardan yok olur, son zamanlarda tvde gördüğüm en leş dizilerden biriydi.

2. ya ben bu dizinin adı yüzünden bakayım dedim bakmaz olaydım. bu ne ya şaka gibi yıl olmuş 2019 hala kan gelme meselesi konuşuluyor.

3. star tv'de yeni başlayan dizi.

konusunun failliğini geçtim o müzikler ne? o görüntü yönetmenliği ne? o everest tepesine o kız nasıl çıktı? biri de oğlum manyak mıyız lan biz napıyoruz demedi? allah aşkına arkadaşlar 2020'ye girmeye şurada ne kaldı ya.. kuzey güney gibi gerçeklik konusunda arşa çıkmış bir dizi izledik biz nolur yapmayın.. gökhan kırdar ''yerine sevemem'' çalıyor hala dizide. ne bu ''haziran gecesi'' yeniden mi başladı? lütfen yapmayın sinirleniyorum.

4. Yani bir kadının gerdek gecesinde "kanamamasının" tek nedeni önceden birliktelik yaşaması mıdır, diye sorgulatan dizi.

Açın biraz anatomi öğrenin sevgili senaristler. Belki yanlışlıkla toplumumuz bir iki tık seviye atlar da bunun her kadında mutlaka gerçekleşmesi gereken bir durum olmadığını anlar.

5. Dizinin senaryosu Sen anlat karadeniz denen çöplük dizinin senaristleri tarafından yazılıyor. O yüzden bu bakış açısı beni şaşırtmadı ama midem bulanmadı desem yalan olur.

6. Az önce esas oğlanın evlendiği kıza (gizlinot: Ufak tefek cinayetler genç Merve ) kayınvalide kişisi "kızım sen bu yatakta döl tutacaksın" dedi. Sadece şu cümle bile ülkedeki ataerkinin ne kadar korkunç bir düzeyde olduğunu ve işin acı tarafı bunun ülkenin "sanatçısı" tarafından bile kanıksanmadığını göstermeye yeter de artar bile. Çok yazık.

7. kısa ve net olarak engin akyürek'e yazık olmuş dedirten dizi. başrollerdeki oyunculardan Neslihan atagül Burak özçivit'le bile daha uyumluydu, engin akyürek'le çift olarak aralarında bir uyumsuzluk var bence. bu bile bir olmamışlık. onun dışında konu olarak da bekaret, gerdek, taciz, kırmızı kuşak, bacak arası namus kavramlarından öteye gidememiş yine. hoş senaryo sen anlat Karadeniz'in senaristlerinin elinden çıkınca çok da şaşırmamak lazım gerçi. kızın biri, o da utc'deki Merve'nin gençliğini oynayan kızmış meğerse, gelinlikle gırmızı guşağım nerede anaaaa diye bağırınca bir sinirlerim bozuldu, sonrası da çorap söküğü gibi geldi zaten. boşuna değilmiş bunca tepki. Karadeniz şivesi bitti, şimdi bir de bunun ege şivesiyle olan versiyonunu çekelim dediler herhalde. yalnız o ne berbat bir ağızdır Muğla desen değil, Aydın desen hiç değil. gayınna aşağı, gayınna yukarı başka da bir şey yok dizide. iki hadin gari demekle şive yaptık zannedilen diziyi, Gökhan Kırdar bile müzikleriyle kurtaramaz. en çok da Neslihan'ın kızı rolündeki çocuğun sahneleri, o gözyaşları sinirlerimi bozdu. yapmayın ya reyting uğruna kadınları bu kadar değersizleştirdiğiniz yetmezmiş gibi, bir de çocukları böyle ağlatmayın.

8. Artık bu gerdek, kızlık zarı muhabbetini aşsak yeter Ya cidden izlerken sinir katsayım arşa yükseldi. Sonra niye kadın cinayeti, şiddeti var? Tv kanallarında böyle şeyleri gayet normalmişçesine gözler önüne serersek bi arpa boyu yol kat edemeyeceğiz maalesef. Annem sinirlenip kanalı değiştirdi.

9. ben bunun afişini ilk gördüğümde adını “şerifin kızı” diye okudum.durup şerif amerikan filmlerinde olmuyor mu yahu, diye düşündüm. sonra “sefirin” yazdığını farkedip “hmm acaba yine şerife benzer bi şey mi bu sefir, polisiyeli aşklı bir şey olacak bu herhalde.” diye düşündüm. ilk bölüm yayınlandıktan sonra sosyal medyadan nasıl bir iğrençliği konu ettiğini öğrenince oturup atlaya atlaya izledim.

öncelikle söyleyeyim ; dayanılacak gibi değil. her türk dizisindeki ağdalı dram,ağdalı diyaloglar,büyük büyük laflar,bağıran karakterler,ağlayan kadınlar ve olur olmadık yerde ağıt misali giren müzikler. bunlar banko hadi tamam.amaa bakire değil diye sevdiği kadını kapı önüne koyan,suratına kırmızı kurdela sallayan,ona inanmayan,asla güvenmeyen bir hanzo ile sevdiği adam tarafından suçlanan, kapı önüne konulan,kendisine inanılmayan ama hala o adamı seven, sürekli ağlayan ezik kadın hiç dayanılacak gibi değil.yahu siz kafayı ekmeksiz mi yediniz, beyin denen şeyi taşımıyor musunuz?! bu nasıl senaryo.yok kız bakire değilmiş de kan gelmemiş, yok gerdeğe girememişler de.bizimki gibi cinsellik konusunu hala aşamamış, cinsel açlığı dibine kadar yaşayan, tacizcinin tecavüzcünün,kadına şiddettin, namus cinayetlerinin eksik olmadığı her izlediğinden manyakçasına etkilenen bir toplumda bu diziyi yazmak ve oynamak vicdansızlıktır.bu entryi yazma sebebimi de söyleyeyim : dün bu saçmalığın ikinci bölümü yayınlanmış ve reyting birincisi olmuş.twitterda bazıları “hovv dizimiz birinci olmuş” filan diye coşmuş.sinirden deli oldum.bari sözlüğe içimi dökeyim dedim.

bekaretinize de gerdeğinize de kafam girsin ulan!                     

10. Babası egeli biri olarak size kısaca ege hakkinda bilgi vereyim. Canım egem diye düşündüğünüz yer dedikoducu memleketler bölgesinin tillahıdır. Siz muğla deyince bodrum,turgutreis ooh cistak cistak hayatlar diye düşünüyorsunuz belki ancak dizide gördüğünüz gelenekler, köylülerin muhabbetleri falan aynen böyle. Hele en son boşanma davamda karşı taraftaki kadın çanakkale bigalı. Evlilikte cinsellik hiç gerçekleşmemiş, biz hiç buna dair bir rapor istemediğimiz halde boşanma davası açtığımız an, bu 19 yaşındaki kızcağızı kendi öz babası zorla bekaret testine götürmüş. Çok üzüldüm bir kadın için ne travma. Babası "sen kocanla gerdeğe girmedin demek ki bakire değildin ki bak seni kapıma bıraktılar" deyip teste götürüyor. (gizlinot: Elbette izni olmadan mümkün değil ama baba zorlayınca kendi arzusu gibi gidip yaptiriyor testi.) ki kadin psikolojik travmalari nedeniyle evlilik birliği sağlayamıyor halüsinasyonlar görüyordu sadece. Davacı eşi olan erkek müvekkil bile çok üzüldü keşke kendi kendine çıkıp da babaevine gitmesine engel olsaydım, burada tedavisini ettirirdim diye.

Bekaret konusu ise ben etrafımda ne kadar erkekle görüştüysem, en modern görüneni bile "Çok seviyorsam bile bakire değilse olmaz." seklinde. O an "yazık işte sizin sevginiz bu kadar diyorum. "Sen anlamazsın, erkek değilsin." Diyorlar. "Sen bakir misin?" diyince susuyorlar.

Benim delirdiğim ise şu: senarist neslihan atagül'ü, kendisini aşağılayıp gönderen adamın karşısına dimdik ayakta, güçlü şekilde koyabilecekken aynen sen anlat karadeniz,hercai vb salak yapimlarda olduğu gibi kolundan tutulup, oradan oraya sürüklenen başrol kadın karaktere koymuş. Ben sefirin kızı olcam da o kadar dil öğrenip, param olup köşede oturcam. Öttürür be insan. Okumamış kadınlar bile tek başına dimdik ne hayatlar sürüyor.

Hadi başroller 11 yaşlarından beri birliktelermiş de başrol erkek bekaret olmamasini aldatmaya yormuş da ondanmış. Yine de kızın daha hala kırmızı kurdele gibi saçma biseyi elinde taşıya taşıya depresyondan depresyona gezmesinin saçmalığı?

Bu ülkede kimse bir hazal kaya gibi çıkıp da bekaretle ilgili hiçbir şeyin içinde olmam deyip gidemiyor ya yazık.