1. 2000 yapımı; woody allen, tracey ullman ve hugh grant'in başrollerini paylaştığı bir woody allen filmi. her sene bir film çeken allen'ın kendini yenilemeye başladığı sürecin başlangıcı olan, dilimize ''ufak sahtekârlıklar'' olarak çevrilen film dün akşam (bkz: trt 2)'de gösterildi. (kaçıranlar için önümüzdeki cumartesi sabahı saat 09:15'te yeniden gösterileceği bilgisini de ekleyeyim.) allen'ın kullandığı mizahi unsurların çok net bir şekilde görüldüğü ve güldürdüğü, kısa süresine (gizlinot: 95 dakika) karşın içinde birçok katman barındıran bir film.
---spoiler---
ray ve frenchy çiftini tanıyarak filme başlıyoruz. ray eski bir mahkum ve bir 'işe yaramaz koca' modeli. frenchy çalışarak birikim yapıyor ancak ray onun birikimiyle bir girişim yapma peşinde. iki arkadaşıyla bir dükkan kiralayıp, dükkanın altından tünel kazarak bankaya ulaşmayı ve soygun yapmayı düşünüyor. frenchy'yi kafalayıp dükkan parasını denkleştirdiğindeyse dükkanın kiralandığını öğreniyor. kiralayan kişi, ray'in eski bir arkadaşı çıkınca ekip dörtleniyor. frenchy kiralanan yerde bir kurabiye dükkanı açıyor. paravan olarak açılan kurabiyeci halk arasında çok tutuyor ve ün kazanıyor. başlangıçta soygun planına ortak edilmeyen ve karın küçük bir kısmının hak görüldüğü frenchy (ve bir polis memuru) sayesinde ekip soygun yapmadan köşeyi dönüyor.
film bu soygun hikayesi üzerinden ilerleyecek sanıyoruz ancak ilk yarım saat sonunda aradan bir yıl geçiyor ve bu sefer farklı bir hikayeyle karşılaşıyoruz. ray ve frenchy zengin olmuşlar ancak frenchy mutlu değil. zengin olmak yetmiyor, bir sınıf atlama çabası içine giriyor. bu sırada david ile tanışıyor ve david'den onları eğitmesini istiyor. zaman geçtikçe kocasını avam buluyor ve david'e aşık oluyor. bu arada müthiş bir gönderme yapılıyor. david, frenchy'ye ''pygmalion'' kitabını hediye ediyor. (gizlinot: bu kitap pek çok ülkede film olarak uyarlanmıştır. ertem eğilmez bu filmi iki kere ''sürtük'' adıyla -muhtemelen ismi yüzünden pek ekranlarda göremiyoruz- uyarlamış, başrolde sırasıyla türkan şoray'ı ve hülya koçyiğit'i oynatmıştır. bu kalıptan beslenen pek çok uyarlama çekilse de -gönülçelen dizisi gibi- bu iki film, kitabın uyarlamasıdır denebilir.) bu kitap, üst tabakadan bir adamın alt tabakadan gelen bir kızı eğitmesini anlatmaktadır. (gizlinot: bir teori ama frenchy'nin operada telefonla konuştuğu sahne, scary movie'nin ilk filminde brenda'nın öldürüldüğü sahneye ilham kaynağı olmuş olabilir mi? o sahne scream 2 filminin açılış sahnesine atıf yapıyordu ama herkesin frenchy'yi uyarması bu filmden birkaç ay sonra vizyona giren scary movie'yi çağrıştırdı.) filmin sonunda frenchy muhasebecileri tarafından dolandırılıp iflas ediyor, tilkinin dönüp dolaşacağı yer kürkçü dükkanı oluyor. ray ve frenchy birbirlerinin değerini anlayarak kavuşuyor ve mesut oluyorlar.
film son derece eğlenceli, çekimler ve müzikler bir allen klasiği olarak şahane ama hikaye çok tanıdık, senaryo kısa sürede çok hızlı ilerliyor ve dallanıp budaklanıyor. bu durum izleyicide sanki hiçbir konu tam olarak işlenememiş, işlenmek istenenler bir yere varamamış gibi bir hissiyat bırakıyor. ayrıca izlediğim hiçbir allen filminde sinir bozucu derecede (kibar tabirle) 'saf' karakterler gördüğümü hatırlamıyorum. (gizlinot: allen'ın canlandırdığı, filmin başında sinir olduğum finale doğru durumuna üzüldüğüm ray karakterinin kasada gerçek mücevherle kopya mücevheri karıştırdığı sahnede çıldırmak üzereydim. may karakteri filmin başında çok saf olarak gösterildi ama filmin ortalarında son derece aklı başında konuşmalar yaptı ve filmin en iyi karakterlerinden biri oydu, bazı repliklerine çok güldüm.)
---spoiler---
''bir hamburger alamayacaksam (gizlinot: maddi anlamda) iki kat daha büyük olmanın ne faydası var? bütün bunların anlamı ne?''