1. bu kitaba ne umutlarla başladım anlatamam. bir de karısı ısrar etmiş de bilmem ne tabiki strumayı anlatacaksın diye ama anlatmamışsın, anlatamamışsın sayın (gbkz: halit kakınç). ortada akıl almaz, insan olan birinin asla vicdanen kabullenemeyeceği bir gerçek var ve bu durumu, bu faciayı yaratanlardan biri de benim ülkem. bu facianın adı struma.
hem bir özeleştiri hem bir ayna olacağını düşündüm strumaya çünkü bu insanların yaşadıkları 250 sayfayla anlatılır şeyler değil ve buna sebebiyet verenlerden biri de türkiye,bir türk yazarın ihmalleri ve yapılanları içeriden bir gözle iyi kritik edeceğini düşündüm ama umduğumu bulamadım.
peki ben ne okudum türkler nazi sempatizanı olmuş, strumadakilere zulmetmek istiyorlar. peki gerçek ne naziler bulgaristana dek gelmiş türkiyenin alman ordusuyla karşılaşacak askeri ve ekonomik gücü yok ve artık mecburen saman altından ilişkiler yürüttüğümüz ingilizler filistini kendileri için istiyor yahudileri yeterince iyi bir fiyat ödemezlerse filistine sokmak istemiyor. dönemin bölgedeki ekonomik olarak en dengesiz ve toy devletlerinden bir olan türkiyenin yahudilerle kişisel bir münasebeti yok kendi çıkarının peşinde koşuyor,peki bu doğru bir politika mı asla değil peki diğer seçenek ne hiçbir şey. siyasi olayları ahlaki koşullarla değerlendirmek bence doğru değil zira siyaset zaten ahlaklı bir şey değil.
gestaponun olduğu yerlerde yahudilerin can güvenliği yok ama yahudilerin bir umudu var o da vaad edilen topraklar sanıyorlar ki oraya gidecekler ve vatan edinecekler her şey güllük gülüstanlık olacak oysa gitmek istedikleri yer kudüs ve kimsenin orayı karşılıksız vermek gibi bir düşüncesi yok.daha israilin kurulmasına 5 yıl var strumadakiler bir bilinmeze doğru gidiyor çünkü başka şansları kalmamış. ellerinde avuçlarında ne varsa 200 kişinin zor bineceği eski püskü gemiye 800 kişi biniyor alyanslarını dahi bozdurarak. sonları ise sovyetlerin elinden oluyor oysa onları birbirleyle ne alakası var.işte stalin alıyor bir karar ve asla kimi vurduğunu bilmiyor. dünya böyle bi yer.
o gemide ne hikayeler var ve biz sadece 3 çiftin evlendim evleniyorum muhabbetini ve yok portakal yok balık hikayesini görüyoruz. struma hastalıktan,açlıktan, pislikten kırılıyor istanbuldaki zengin yahudiler yardıma gelmese açlıktan susuzluktan denizin ortasında ölecekler devlet tamamen görmezden geliyor yahudiler geri dönmeyi reddediyor çünkü romanya kollarını açmış onları öldürmek için bekliyor naziler desen sinek avlar gibi insan avındalar. 3 günde geçmeyi planladıkları boğazda 72 gün kalıyorlar dile kolay. anlat zorlukları anlat, kimler vardı, nasıl hayatta kaldılar, hastalara nasıl baktılar, moral için neler yaptılar, birbirleriyle nasıl iletişim halindeydiler onu anlat. çünkü strumaya bir ışık olmak istiyorsun o insanların anısını onurlandırmak istiyorsun ama asla o insanlardan bahsetmiyorsun onların adını satış kaygısıyla kullanmaktan fazlası olmadı bu kitap benim için.
struma'nın varlığından bu insanların yaşadıklarından en azından haberdar oldum bunu bu kitaba borçluyum ama geri kalan için okunmaya değer bir kitap olduğunu düşünmüyorum. kesinlikle okumayın asla demem bi kitaba, elinize geçerse bakabilirsiniz yakın dönem tarihiyle falan ilgiliyseniz çok beklenti içine girmeden okuyabilirsiniz ama bence gidip para verip almayın onun yerine çok daha iyi kitaplar okuyabilirsiniz.
5 üzerinden puan versem 2 verirdim o da burnumun dibinde yaşanan bir olaydan beni haberdar ettiği için. bu puanı kendi cahilliğime veriyorum.