yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (3)
    • medya (0)

    1. Pink Floyd'un ilk dönemlerinde grupta yer almış, aynı zamanda grubun isim babası olan kişi. (pink bilmemne ve floyd bilmemne adındaki iki caz sanatçısının isimlerinin birleşimi) The piper at the gates of dawn albümünde de duyulabileceği üzere, grubun sonradan edindiği çizgiden biraz daha farklı eserler vermiştir.

    Lsd kullanımı normal hayatını etkilemeye başlayıp artık sahnelerde çalamaz hale gelince (bir akor basıp öylece boşluğa daldığı oluyormuş.) gruptan atılmış. Onun yerine david gilmour gruba dahil olmuş.

    Şekeri çok severmiş, bazen günler boyu öğünlerini şekerlemelerle geçirdiği oluyormuş. Pek de şeyinde değilmiş bu durum.

    Aynı zamanda ressammış syd barrett.(gizlinot: Come on you painter, you piper, you prisoner and shine) Gruptaki son zamanlarına doğru müzik anlamında iyice sıvayınca 'lan ben zaten ressamım' triplerine girip kendisini ayrılığa sürüklediği de söylenir. Ayrıca diğer grup üyelerinin çok sıkıcı olduğundan da dem vurur. (gizlinot: Ulan arkadaşların pink floyd, dediği lafa bak adamdaki lükse bak)

    "wish you were here" ve "shine on you crazy diamond" parçaları o'nun için yazılmıştır. Wish you were here parçası stüdyoda kaydedilirken stüdyoya gitmiş ve bir köşede oturmuştur. Gelen geçen kim olduğunu bir türlü çözememiştir. "ee, ben ne zaman çalmaya başlıyorum?" sorusunu sorunca anlaşılmıştır ki bu kel, göbekli ve yaşlı görünümlü adam lsd ve diyabetten mahvolmuş arkadaşları syd'dir. Olay grup üyelerini göz yaşlarına boğar.

    Syd gruptan ayrıldıktan sonra da albümler yapmıştır ama niyeyse pek bir şeye benzememiştir.

    Gilmour mu syd mi tartışması çok yapılır. Herkesin kulağı kendine tabii, ben gilmour diyorum. Daha doğrusu şöyle, syd'i çok daha kendime yakın, çok daha içten ve belki de yaratıcı buluyorum. Evladım, arkadaşım, sevgilim gibi seviyorum fakat gilmour kesinlikle gözümde tanrı'nın yeryüzündeki sureti gibi bir şey. Yaptığı müziği tartışamam, üzgünüm syd. Allah benden alsın gilmour'a versin ömrü.

    (link: https://goo.gl/images/mZuRGU Syd barrett )

    (link: https://goo.gl/images/8ATJo8 Syd barrett )

    (link: https://goo.gl/images/ugkC1Z Wish you were here kaydedilirken stüdyoya geldiği hali)

    (link: https://youtu.be/HmFd1LhAsJs Syd barret on lsd )

    (link: https://goo.gl/images/dyDDpU Son fotoğrafları)

    Edit: evet şu an çalışıyor olmam lazımdı...

    2 mart 2019 10:45 2 mart 2019 10:52

    2. nedenini bilmediğim bir şekilde pink floyd grubunun en sevdiğim üyesi. pink floyd denince nedense insanların aklına pink floyd'un son çıkardığı albümler geliyor ve çoğu kişi syd barrett'lı pink floyd'u bilmiyor bile. ilk kurulduğunda dönemin de etkisiyle psychedelic rock yapan grup, syd barrett'ın ayrılmasından sonra yavaş yavaş tarzını değiştiyor, müziklerine progressive öğeler katmaya başlıyor. bu pink floyd'un ilk zamanlarında yaptıkları bir şarkıyken (link: https://www.youtube.com/watch?v=5R8EpAv4miA see emily play), bu ise (link: https://www.youtube.com/watch?v=cWGE9Gi0bB0 shine on you crazy diamond) syd barrett'tan sonra yaptıkları bir şarkı mesela.

    syd barrett gruptan ayrıldıktan sonra iki adet solo albüm yaptı biri "barrett" diğeri "the madcap laughs". bana kalırsa ikisi de birbirinden iyi albümler ve pink floyd'un ilk albümlerinden pek bir farkları yok. aynı tadı veriyor. dinleyince 'ee bu pink floyd??' dedirtmişti bana. ah syd ah azıcık daha az dil ataydın da şu acid'e, bize dinleyecek bir kaç albüm daha çıkaraydın (gizlinot: swh).

    pink floyd'u syd barrett başlatmıştır ama yine de, pink floyd'u pink floyd yapan kişi david gilmour'dur. syd barrett'ı çok sevsem de bu gerçeği kabullenmek lazım (gizlinot: swh).

    2 mart 2019 11:57

    3. dünyanın en hazin hikayelerinden birine sahip, erken sönmüş bir yetenek, dahi.

    Pink floyd grubunun kurucusu aynı zamanda grubun isim babası. grupta olduğu zamanlar grubun lideri konumundaydı. kendisinin daha 19 yaşındayken müthiş bir beste ve söz yazma yeteneği vardı.

    pink floyd ile sadece iki albümde çalışabildi. ilk albümdeki bütün şarkılar onun eseriydi. grubun diğer elemanları onun gibi şarkı yazamıyordu ve şarkıların çoğunu syd seslendiriyordu.

    zaman geçtikçe syd yoğun madde kullanmaya başladı ve bu madde kullanımı kendisinin genetik olarak yatkın olduğu şizofreniyi tetikledi. syd yavaşça hayattan koptu, arkadaşlarıyla, çevresiyle bağını kopardı ve kendi kabuğuna çekildi. grupla da yolları ayrıldı.

    kendisinin çocukluk arkadaşı david gilmour syd gruptan ayrılmadan birkaç ay önce syd'in isteği ile gruba dahil olmuştu. david daha sonra syd'in gruptaki yerini aldı. syd'den sonra grupta koca bir boşluk oluştuğu için, o zamanlar syd kadar yetenekli olmayan grup üyeleri hayata onun penceresinden bakmaya çalışıp müzikal anlamda kendilerini geliştirip dünya tarihinin en iyi gruplarından birini yarattılar.

    pink floyd'un değişik, psychedelic tarzı tamamen syd'in mirasıydı ve onun mirasını devam ettirip üstüne katarak ilerlediler. syd ise kendini müzikten tamamen kopardı ve kimseyle görüşmemeye, ailesiyle yaşamaya başladı.

    seneler sonra, 1975 senesinde grup üyeleri ona adadıkları wish you were here adlı efsane albümü kaydederlerken, syd aşırı değişmiş haliyle stüdyoya geldi. eski halinden eser yoktu, çok kilo almış, saçlarını ve kaşlarını kazımıştı. tanınmaz haldeydi ve çok sağlıksız görünüyordu. senelerce görmedikleri dostlarını o halde gören grup üyeleri gözyaşlarına hakim olamadı.

    o görüşmeden birkaç sene sonra bir kere roger waters syd'i harrods mağazasının önünde gördü. göz göze geldikleri an syd elindekileri bırakıp arkasına bakmadan uzaklaştı. bu karşılaşma herhangi bir pink floyd üyesinin syd'i son görüşüydü. onu vefat ettiği 2006 senesine kadar bir daha hiç görmediler, syd istemediği için.

    böyle büyük potansiyel taşıyan birinin daha 20'li yaşlarının başında "delirmesi", kendini soyutlaması inanılmaz üzücü. eğer bütün bunlar olmasaydı kendisi büyük ihtimalle hayran olduğu john lennon gibi en iyi müzik dehaları arasında sayılacaktı. ki yapmış olduğu üç albümle, 1970 yılından beri piyasada olmamasına rağmen kendinden hala bahsettiren bir insan, eğer müziğe devam etseydi, müzik şu anki yerinden daha farklı bir konumda olabilirdi. acı bir kayıp.

    24 eylül 2023 04:22 24 eylül 2023 23:51