1. merhaba..
evde, işyerinde, okulda, sokakta daha sürdürülebilir bir hayat için yaptığınız dönüşümleri topladığımız bir başlık olursa hem bu yola girmeyi düşünenler için daha motive edici, hem de konuyu bilmeyenler için ilham verici bir zemin hazırlayabileceğimizi düşünerek ilk taşı kuyuya atıyorum :) umarım birbirimizi yargılamadan desteklediğimiz, beslediğimiz, varsa yanlışlarımızı düzelttiğimiz bir başlık olur..
doğal çamaşır deterjanı -> siyahları, renklileri, beyazlarda malesef eski deterjanlarımızı kullanıyoruz. fakat çarşaflar, havlular gibi lekeli olmayan ama hijyen sebebiyle yüksek ısıda yıkadığım çamaşırları çöven otu kökünden yaptığım deterjanla yıkıyorum. sıfır koku, 100% iç rahatlığı.
kumaş kahve filtresi -> kağıt filtre yerine kullanıyoruz. aylardır bir sıkıntı yaşamadık. her kahveden sonra muslukta duruluyoruz, haftada 1 de makinede havlularla birlikte yıkanıyor. kahve lekesi hep kalıyor ama lekeler kir olmadığı için içimiz rahat. (not: mutlaka minik bir keseyle makineye atın, yoksa kayboluyor)
kumaş peçete -> mutfaktan kağıt peçeteyi komple çıkardık. çocuğun eski müslin ter bezlerini kumaş peçete yaptık. beyazlarla birlikte makinede yıkıyorum.
yıkanabilir ped -> son 3 senedir kullanıyordum, o kadar rahat ve o kadar kokusuz ki anlatamam.. bir de bende her zaman ufak da olsa bir sancı olurdu, kumaş pedden sonra sancılarım tamamen bitti. memelerim sızlamasa regli unutacağım nerdeyse! yoğun günlerde günde 2, diğer günlerde günde 1 yetiyordu. ben hiç suda bekletmeden, kirini akıtmadan beyazlarla birlikte yıkıyordum. yoğun günlerde kullandıklarımda leke kaldığında ise bir sonraki hafta yine beyazlarla makineye atıyordum, hiçbir leke kalmadı şimdiye kadar. ayrıca kalırsa da kalsın, lekeler kir değildir! tek sıkıntı, her ay o çamaşırı eşimden utana sıkıla asıyordum, asma sırası ondaysa koşa koşa elinden alıyordum. katlama sırası ondaysa ve leke kaldıysa utancımdan yerin dibine geçiyordum :)
menstrual cup -> ilk denemem tam bir fail idi :) bir de cehaletimi mazur görün, o varken tuvalete gidemeyeceğimi düşünüyordum (hiç tampon kullanmadım). bir hastalık zamanı sırtüstü yatmamı gerektiren bir durum oluştu, ped ile yatmam mümkün değildi. araştırdım, biraz da inat ettim ve inanılmaz rahat olduğunu gördüm. bir sonraki regl dönemini iple çekiyorum resmen!
makyaj pamuğu -> "makeup eraser" denen koca havlumsu bir şeyim vardı, onu avuçiçi parçalara kesip makyaj çıkarmak için kullanıyorum. inanılmaz bir şekilde suya dayanıklı maskarayı bile çıkarıyor. cidden mucizevi... 1 yıldan fazladır disk makyaj pamuklarından kullanmıyorum. kirlenenleri de filede biriktirip beyazlarla birlikte makineye atıyorum.
oje çıkarmak için -> kaçmış külotlu çoraplarımı oje çıkarmada kullanıyorum. açık / koyu / simli / çok katlı farketmeksizin iz bırakmadan, hiç bulaştırmadan çıkarıyor.
eskiyen çamaşırlar -> yıkadıktan sonra parçalara ayırarak son bir kez toz alıp çöpe atıyorum. ya da hastaysak eski pamuklu tişörtlere burnumuzu siliyoruz. böylece burnumuz daha az tahriş oluyor.
düğmeli prizler -> tv gibi gereksiz açık duran aletler için düğmeli priz aldık, akşam yatarken düğmeden direkt kapatıyoruz. o uyuz kırmızı ışıkla muhattap olmuyoruz :)
streç film -> silikon, boyutu büyüyebilen kapaklardan aldık. hemen hemen her şeyde işe yarıyor.
banyo lifi -> kabak lifi kullanıyorum. kafam rahat, vücudum yumuşacık :) ama yüzüme kesinlikle kullanmıyorum, yüz için bence fazla tahriş edici.
organik çöpler -> yiyecek çöplerini çok kafama takıyordum. ilk başlarda solucan kompostu yaptım. ama tatile gittiğimde solucanlar ölür endişesiyle onları doğaya saldım, çok daha kolay olan bokashi kompostuna yöneldim. evde çıkan tüm organik atıkları bokashiye atıyoruz, kova dolduğunda da apartmanın bahçesine, ya da yürüyüşe gittiğimiz ormanlara gömüyoruz. geri dönüşüm de yaptığımız için çok daha az çöp çıkıyor. 10-15günde 1 kere çöp poşeti değiştiriyoruz. daha bile uzun gider ama daha fazla bekletmeye cesaretim yok.
pipet, termos -> çocuğun bebekliğinden kalan silikon pipetleri kullanıyoruz, çelikler de var. kahve içmeye uğrayacağımı bildiğim günler termosumu da yanıma alarak çıkıyorum. ama arada karton bardakla alırsam da dünyanın sonu gibi hissetmiyorum. 1 kere bile karton bardak yerine termos kullansam kardır benim için.. bazen de termosa su koyuyorum.
alışveriş filesi, kesesi -> meyve sebze reyonlarından alışveriş yapacağımda yanıma kumaş keselerimi alıyorum. meyvemi sebzemi kumaş sebzeye koyarak alışverişimi tamamlıyorum. spontane markete uğramalarda yanımda olmuyor tabi ki, ama planlı alışverişlerde mutlaka. belki tartıda naylon/hışır poşete kıyasla 3-5 gram fazla tartılıyor, ama çok da fifi..
kullandığım ekolojik ürünler de bulunuyor. diş macunu, yüz kremi vs gibi.. ama onlar kişiye özel olduğu için kendi başlıklarında girdi olarak yazdım. üsttekiler daha çok genel olarak yaptığım dönüşümler...
aklıma geldikçe yeni bir girdi olarak yazarım, aklınızdaki sorularınızı da seve seve cevaplarım. sağlığımız ve geleceğimiz için, dünyamız için atılan her ufak adım çığ olur büyür. "ben tek başıma neyi değiştirebilirim ki" demek yerine vicdanınızın ne kadar rahatlayacağını düşünürseniz her şey olur :) en kötü ihtimalle ne kadar tasarruf edebileceğinizi düşünün!