yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    • girdiler (13)
    • medya (0)

    1. merhaba..

    evde, işyerinde, okulda, sokakta daha sürdürülebilir bir hayat için yaptığınız dönüşümleri topladığımız bir başlık olursa hem bu yola girmeyi düşünenler için daha motive edici, hem de konuyu bilmeyenler için ilham verici bir zemin hazırlayabileceğimizi düşünerek ilk taşı kuyuya atıyorum :) umarım birbirimizi yargılamadan desteklediğimiz, beslediğimiz, varsa yanlışlarımızı düzelttiğimiz bir başlık olur..

    doğal çamaşır deterjanı -> siyahları, renklileri, beyazlarda malesef eski deterjanlarımızı kullanıyoruz. fakat çarşaflar, havlular gibi lekeli olmayan ama hijyen sebebiyle yüksek ısıda yıkadığım çamaşırları çöven otu kökünden yaptığım deterjanla yıkıyorum. sıfır koku, 100% iç rahatlığı.

    kumaş kahve filtresi -> kağıt filtre yerine kullanıyoruz. aylardır bir sıkıntı yaşamadık. her kahveden sonra muslukta duruluyoruz, haftada 1 de makinede havlularla birlikte yıkanıyor. kahve lekesi hep kalıyor ama lekeler kir olmadığı için içimiz rahat. (not: mutlaka minik bir keseyle makineye atın, yoksa kayboluyor)

    kumaş peçete -> mutfaktan kağıt peçeteyi komple çıkardık. çocuğun eski müslin ter bezlerini kumaş peçete yaptık. beyazlarla birlikte makinede yıkıyorum.

    yıkanabilir ped -> son 3 senedir kullanıyordum, o kadar rahat ve o kadar kokusuz ki anlatamam.. bir de bende her zaman ufak da olsa bir sancı olurdu, kumaş pedden sonra sancılarım tamamen bitti. memelerim sızlamasa regli unutacağım nerdeyse! yoğun günlerde günde 2, diğer günlerde günde 1 yetiyordu. ben hiç suda bekletmeden, kirini akıtmadan beyazlarla birlikte yıkıyordum. yoğun günlerde kullandıklarımda leke kaldığında ise bir sonraki hafta yine beyazlarla makineye atıyordum, hiçbir leke kalmadı şimdiye kadar. ayrıca kalırsa da kalsın, lekeler kir değildir! tek sıkıntı, her ay o çamaşırı eşimden utana sıkıla asıyordum, asma sırası ondaysa koşa koşa elinden alıyordum. katlama sırası ondaysa ve leke kaldıysa utancımdan yerin dibine geçiyordum :)

    menstrual cup -> ilk denemem tam bir fail idi :) bir de cehaletimi mazur görün, o varken tuvalete gidemeyeceğimi düşünüyordum (hiç tampon kullanmadım). bir hastalık zamanı sırtüstü yatmamı gerektiren bir durum oluştu, ped ile yatmam mümkün değildi. araştırdım, biraz da inat ettim ve inanılmaz rahat olduğunu gördüm. bir sonraki regl dönemini iple çekiyorum resmen!

    makyaj pamuğu -> "makeup eraser" denen koca havlumsu bir şeyim vardı, onu avuçiçi parçalara kesip makyaj çıkarmak için kullanıyorum. inanılmaz bir şekilde suya dayanıklı maskarayı bile çıkarıyor. cidden mucizevi... 1 yıldan fazladır disk makyaj pamuklarından kullanmıyorum. kirlenenleri de filede biriktirip beyazlarla birlikte makineye atıyorum.

    oje çıkarmak için -> kaçmış külotlu çoraplarımı oje çıkarmada kullanıyorum. açık / koyu / simli / çok katlı farketmeksizin iz bırakmadan, hiç bulaştırmadan çıkarıyor.

    eskiyen çamaşırlar -> yıkadıktan sonra parçalara ayırarak son bir kez toz alıp çöpe atıyorum. ya da hastaysak eski pamuklu tişörtlere burnumuzu siliyoruz. böylece burnumuz daha az tahriş oluyor.

    düğmeli prizler -> tv gibi gereksiz açık duran aletler için düğmeli priz aldık, akşam yatarken düğmeden direkt kapatıyoruz. o uyuz kırmızı ışıkla muhattap olmuyoruz :)

    streç film -> silikon, boyutu büyüyebilen kapaklardan aldık. hemen hemen her şeyde işe yarıyor.

    banyo lifi -> kabak lifi kullanıyorum. kafam rahat, vücudum yumuşacık :) ama yüzüme kesinlikle kullanmıyorum, yüz için bence fazla tahriş edici.

    organik çöpler -> yiyecek çöplerini çok kafama takıyordum. ilk başlarda solucan kompostu yaptım. ama tatile gittiğimde solucanlar ölür endişesiyle onları doğaya saldım, çok daha kolay olan bokashi kompostuna yöneldim. evde çıkan tüm organik atıkları bokashiye atıyoruz, kova dolduğunda da apartmanın bahçesine, ya da yürüyüşe gittiğimiz ormanlara gömüyoruz. geri dönüşüm de yaptığımız için çok daha az çöp çıkıyor. 10-15günde 1 kere çöp poşeti değiştiriyoruz. daha bile uzun gider ama daha fazla bekletmeye cesaretim yok.

    pipet, termos -> çocuğun bebekliğinden kalan silikon pipetleri kullanıyoruz, çelikler de var. kahve içmeye uğrayacağımı bildiğim günler termosumu da yanıma alarak çıkıyorum. ama arada karton bardakla alırsam da dünyanın sonu gibi hissetmiyorum. 1 kere bile karton bardak yerine termos kullansam kardır benim için.. bazen de termosa su koyuyorum.

    alışveriş filesi, kesesi -> meyve sebze reyonlarından alışveriş yapacağımda yanıma kumaş keselerimi alıyorum. meyvemi sebzemi kumaş sebzeye koyarak alışverişimi tamamlıyorum. spontane markete uğramalarda yanımda olmuyor tabi ki, ama planlı alışverişlerde mutlaka. belki tartıda naylon/hışır poşete kıyasla 3-5 gram fazla tartılıyor, ama çok da fifi..

    kullandığım ekolojik ürünler de bulunuyor. diş macunu, yüz kremi vs gibi.. ama onlar kişiye özel olduğu için kendi başlıklarında girdi olarak yazdım. üsttekiler daha çok genel olarak yaptığım dönüşümler...

    aklıma geldikçe yeni bir girdi olarak yazarım, aklınızdaki sorularınızı da seve seve cevaplarım. sağlığımız ve geleceğimiz için, dünyamız için atılan her ufak adım çığ olur büyür. "ben tek başıma neyi değiştirebilirim ki" demek yerine vicdanınızın ne kadar rahatlayacağını düşünürseniz her şey olur :) en kötü ihtimalle ne kadar tasarruf edebileceğinizi düşünün!

    11 mart 2022 11:05

    2. Diğer girdiye ek olarak:

    Fırın kağıdı yerine yüksek ısıya dayanikli silikon fırın matı. Bulaşık makinesinde ya da elde yıkayabilmek büyük rahatlık. Hem fırında hem tost makinesinde kullanıyoruz.

    21 mart 2022 10:48

    3. Bambu diş fırçası kullanıyorum. -doğaya nispeten daha az zarar veren diş macunu alternatif önerilerinize açığım- Metal pipet kullanıyorum. Kağıt filtre yerine kumaş filtre aldım. Her seferinde pet şişeye para vermiyorum uzun süredir decathlon'dan aldığım 1 lt matarayı 3 günde bir yıkayıp kullanıyorum. Bunların dışında markette sebze alırken evdeki sağlam poşetleri yanıma alıyorum, yukarıdaki yazarın bahsettiği kumaş keselerden aldım birkaç tane ama Şimdilik elimdeki poşetlere bitene kadar özenli davranacağım. Duş jeli yerine katı sabun, temizleme jeli yerine bazen sütlü sabun kullanıyorum ve elimdeki jeller bitince bir daha jel kullanmam diye düşünüyorum çünkü senelerdir sabun kullanıcısıyım ve bir zararını görmedim. -Kuru ve dermatitli saç için katı şampuan bulsam şahane olacak-. Evde biriken kağıt ve plastik atık varsa hepsini ayırıp (kutu süt, Yoğurt ambalajı, vücut losyonu ve saç kremi şişeleri vs) geri dönüşüme atıyorum. -maalesef şimdilik süt mayalayacak durumum yok- Son olarak evde yalnız yaşamaya başlarsam belki kumaş ped kullanmaya başlayabilirim, şunları plastik yerine nispeten dayanıklı kağıttan yapmadılar gitti...

    Ayrıca ikinci el kavramını hayatıma soktum, bazı kozmetik ve giyim ürünlerini ikinci el almaya başladım ve aynı şekilde ben de Kullanmadıklarımı satıyorum. Çoğunlukla takas yapıyorum, alan da veren de memnun oluyor.

    Edit: akla geldikçe eklenenler

    21 mart 2022 10:58 24 mart 2022 02:06


    4. Sıvı şampuan kullanmayı bıraktım sadece çevresel sebeplerden dolayı. Düşününce bir senede o kadar çok şampuan, sıvı sabun, duş jeli vs bitiyoruz ki, bunların hepsi plastik atık. Saçımı sabunla yıkıyorum 8 aydır (saç için özel sabunlarla tabiki). Bunun yanında saç kremini de bıraktım sadece arada bir duşta maske yapıyorum hala. Valla şu an saçımı gören kimse inanamıyor sabunla yıkandığına o kadar sağlıklı ve parlak.

    Evde zaten yıllardır katı sabun kullanıyoruz. Sadece misafir için tuttuğum bir şişe var. Aynı şekilde duş jeli yerine de doğal zeytinyağlı sabun kullanıyoruz.

    Hepsini Tavsiye ederim. En azından kendi adımıza ufak da olsa çözümün bir parçası olalım.

    21 mart 2022 16:36

    5. Et tüketimini, sütü ve yumurtayı bırakmak. Hayvan yemleri ve hayvanların çıkardığı gazın çevreye olan etkisini araştırınca, balıkçılık sebebiyle okyanus ve denizdeki popülasyonun girdiği risklerle yüzleşince, aldığım bu etik kararın çevreye faydalarını da öğrenmiş oldum. Birkaç yıla vegan devrimimi gerçekleştirmiş olurum diye tahmin ediyorum.

    Edit: cahille sohbeti kestiğim için uzun uzadıya açıklama yapmıyorum. Sürekli hayvan üretilmesinin, dolayısıyla bu hayvanlara yem tedarik edilmesi için yağmur ormanlarının bile artık yok edilmeye başlanmasını, olması gereken metan gazının oranının çarpı kaç arttığını, marketten aldığı işlenmiş sosisle "atalarının" yediği eti aynı zanneden bir güruha elbette açıklama yapma zahmetine girmem. Abd et tüketiminde 1.sırada ve obezite bilin bakalim en çok nerede? Buna rağmen bitkisel beslenme ile obezitenin artacağı yazılmış, ne komik.Benim "doğayı korumak için vegan olun" gibi bir söylemim yok, vegan henüz değilim. Etik doğrularım sebebi ile et yemiyorum, yavrusu için olan sürü inekten çalmıyorum bu kadar. Çünkü atalarım avcı toplayıcı, bense yüzlerce yıl sonra etik düşünebilen medeni bir bireyim. O yüzden nefret salyalarınızı silin. Doğrular zorunuza gitmesin bu kadar :) Araştırdığınız kaynakların da doğruluğunu tartmanızı tavsiye ederim. Wwf ve greenpeace gibi çevreci bilinen örgütler bile bu çarktan sermaye alıyor. Herkes gerçekleri biliyor ama biri bunu söyleyince nefret kusuyorsunuz. Çünkü asıl sebep, damak tadınızdan ödün vermekten ödünüz kopuyor.

    23 mart 2022 00:40 28 mart 2022 20:28

    6. Sıvı şampuan ve duş jeli yerine katı şampuan ve sabun. Yalnız sürekli banyoda gideri tıkıyor, henüz çare bulamadık..

    Banyoda sentetik lif yerine doğal kabak lifi (vadesi dolunca direkt komposta atıyoruz)

    Eti komple kesmeye henüz cesaret edemesem de kendime hedef koydum, 1 gün 1 öğün vegan besleniyorum. Sonuçta hiç yoktan iyidir :)

    23 mart 2022 16:30 23 mart 2022 16:31

    7. Rica ediyorum ekolojiyi korumak için vegan olmamız gerekiyor algısı yaratmayın. Vegan olan kişilere saygım sonsuz ama ekolojiyle direk/dolaylı bağdaştırmanız hayvanlara saygısızlık. Doğada ki metan gazının %60 ı insan kaynaklı, %40 ı hayvansal kaynaklı ki bir ineğin çıkardığı metan gazı deniz yosunu yediğinde %80 engellenebiliyor. Ayrıca metan zaten doğada olması gereken bir gazdır.

    Edit: duyarlılığınızı anlıyorum ama bilim öyle demiyor. Tam bir yıl öncesinin raporları lütfen inceleyin. (link: https://teyit.org/analiz-ineklerden-cikan-gazin-iklim-degisikliginin-en-onemli-sebebi-oldugu-iddiasi Teyit)

    23 mart 2022 18:05 23 mart 2022 18:46


    8. korkunç hacimlerdeki et tüketimi için kurulmuş çiftliklerin ve avcılığın doğaya verdiği zararı -meralar için katlediler tarım arazileri, su, kirletilen su kaynaklarını ve toprakları, kesilen yağmur ormanları, bozulan deniz, göl, orman ekosistemleri vs vs- görmezden gelemeyeceğimiz için vegan olarak büyük bir katkıda bulunabileceğimiz dönüşüm.

    23 mart 2022 18:15

    9. yok artık, bunu da veganlığa bağlıyorsunuz ya... moda oldu tabi medya söylesin siz yapın :)

    23 mart 2022 22:18

    10. Temizlikte Kabak lifi, Kati sabun sampuan, sac kremi, camasirlar icin granul sabun deterjan, yumusatici yok, kati bulasik sabunu, bulasik makinesinde eko tablet vb. Vucut temizligi icin kabak lifi ve sabun zaten yillardir kullaniyordum. Kati sampuan ve kremleri de bir suredir dus rutinime ekledim. Alisveriste bez torba ayrica pazar alisverisleri icin de yanima birkac keten torba aliyorum onun icine doldurtuyorum ve dolapta da oyle muhafaza ediyorum. Pazarcıların da ilgisini cekiyor oldukca. Mevsiminde olmayan meyve sebze satin almiyorum. Yerli uretim urunleri tercih ediyorum. Vegan ya da vejeteryan degilim ama aram olmadigi icin cok kısıtlı et tuketimim var. Haftada maksimum 1 bazen hic gibi. 3 haftada 1 falan 3 litre sut alip yogurt yapiyorum. Onun disinda sutu sut olarak tuketmem. Dondurma zaafim var fakat. Gıdayı sorumlu tuketmeye calisiyorum. Ekmek ve yemek zaten hic atmam ama sebze meyveyi de bozulmadan tuketmeye calisiyorum. Aklima gelen baska seyler de olursa eklerim.

    23 mart 2022 23:15