1.
Clinique pep start göz kremimi sevgilisi sanması, sürekli ona kur yapıp sivri yeriyle kafasını kaşıyıp mest olması.
Şarkı söyleyen, nameli konuşan birini dinlemek için ışık hızında o kişiye doğru uçup ağzına sıfır santim uzaklığında sanki imamı dinleyen cemaat gibi o kişiyi dinlemesi.
Maskara sürmüşsem o maskarayı gagasıyla itina ile çıkarır. Kirpikleri yolmadan sadece maskarayı sıyırıyor. Crazy.
Asla kafesine girmiyor. Çok çılgın bir fırlama. Yemek yemek için kafesine girdiği zaman, fırsat bu fırsat kapısını kapayınca “gaaak” diye ötüyor. Sanırım muhabbet kuşu dilinde küfür. Karga gibi gaklıyor hayvan.
2.
kafamın üzerinden öne doğru kayarak gözlüğümü ısırmaya çalışması en gariplerinden. saçım başım öyle dağılıyor ki dayak yemiş gibi yapıyor beni minnak.
bir de herkes onu öpsün istiyor. öpmezsen ağzına girmeye çalışıyor.
3.
Rahmetli muhabbet kuşum aklıma geldi nur içinde yatsın bebişim o kadar şapşal bir hayvandı ki acayip güldürürdü bizi. Canlı renkte birşey görünce özelikle renkli paketler dergiler vs. aklını kaçırırdı hemen yanına uçar bildiği tüm kelimeleri söyler tüylerini kabartır kuyruğunu sallardı. Poşetten nefret ederdi yani nasıl oluyor diye sormayın valla öyleydi.D artık kendi dünyasında ne diye kurduysa onu..umarım gittiğin yerden memnunsundur minik kuşum çok özledik seni :(
4.
canım kızım benim başlığı görünce bile tuhaf oldum halbuki 1 hafta oldu görmeyeli :(
2 haftada bir cuma günleri memlekete gidiyorum ilk seneden beri alışkanlık yaptı onda her cuma sabahtan itibaren ötmeye abacık demeye başlıyor. Gelmediğim hafta annemlere gitmeyip kafesinde takılıyormuş. Ama gittiğimde de benden kaçıp babama gidiyor babacık babacık diyor :p
Ve beni görünce yıkanmak aklına gelmesi en tuhafı bu sanırım. Yazın zaten sabah akşam ben dişlerimi fırçalarken geliyor banyoya muslukta yıkanıyor. Ama kışın hasta olur diye izin vermiyorum bu seferde kafesindeki suluğunda yıkanıyor şapşik :)
5.
bizimkinin ayak fetişi var.
ne kadar çağırsanız etseniz de gelmez ama kim ayağını uzatıyorsa gider onun ayağına konar. lakin çorap olmayacak, cıbıl ayak seviyor paşam.
bir de salonda belirli lokasyonları var, oralardan başka yerlere neredeyse hiç konmaz. bu lokasyonlardan biri de annemin kafası. canım aliş <3
6.
Telefonumun ekranındaki sarı emojileri yemi zannedip bütün emojileri yemeye çalışarak telefonumu gagalaması.
7.
Yanında herhangi bir erkek kişisine sarılıp öptüğümde ciyak ciyak bağırıyor. Ayrılınca ise çapkın bir ıslık çalıp beni yanına çağırıyor ve ağzımın içine girmek istiyor :/
Tatlı parfümleri cok seviyor, üstümde bu tarz bir parfüm varsa sürtünmeye başlıyor, ortamda yabancı biri varsa utanıyorum shshsj
Tam bir pisboğaz; çaya bayılır, içli köftenin kıymasını cok sever (iki çimdik yemesine izin veriyorum. Bıraksam köfteyi komple yiyecek adeta), limonlu kurabiyeye ise aşık ve tam bir roka delisi.
Onunla ilgilenmediğimiz zamanlarda kafesin tutma kulbundan tutup, hunharca vuruyor vurdukça da durup bize bakıyor birinin ilgisini cektim mi acaba diye. 16 Nisan doğumlu bir koç erkeği çünkü kendisi.
8.
Odadan çıktığım anda deli gibi bağırması. Tuvalete bile göndermiyor.
Elimin yanının dış kısmına doğru koşup ısırması.
Saç tararken omzuma gelip saçımın arasına girip saçlarımla oynaması. (gizlinot: Saç muhakkak ıslak olacak)
9.
Benim muhabbet kuşum olmadı ama teyzemin bence "aslan burcu" bir muhabbet kuşu vardı (gizlinot: Swh) Salıncağına biner, bir yandan sallanıp bir yandan da karşısındaki aynaya bakarak "cici kuş, cici kuş" diye kendini severdi.(gizlinot: Bir gün camdan uçtu gitti, belki de teyzemi kendine layık görmemişti kim bilir)
10.
Bu sabah gıdı gıdı demeyi öğrenmiş. Severken hep karnını gıdıklıyordum gıdı gıdı diyerek ordan öğrenmiş şapşal. Küçücük ağzına bakmadan bi de gıdı gıdı diyor. Bu girdiyi yazarken de telefona gaga atmaktan da geri kalmıyor şu an. Kesinlikle dünyanın en sevimli canlıları.