taro emir

1. Sadakatsiz Selçuk... Gözümü gönlümü açtıran bir yakışıklılığa sahip. Sevgilisi ile de çok yakıştırıyorum.

Tanım: şevval sam ile Metin Tekin'in muhteşem genli oğlu

2. Tam adı tarık emir tekin olmakla birlikte sadakatsiz'in psikopat ama bir o kadar da dizideki tek sadakatli selçuk'u. Rol yapmaktan aciz oyuncular arasından sıyrılıp Sektöre sağlam bir başlangıç yaptı. Oyunculuk için lise çağında londra'ya gidip uzun yıllar eğitim görmüş ve orada çeşitli tiyatrolarda sahne almış. Selçuk karakteri için de psikiyatristle birlikte detaylı karakter analizi yapmış, izlerken anlıyorsunuz kendini nasıl role adapte ettiğini.

Bence piyasadaki manken devşirmesi oyunculardan sonra ilaç gibi geleceğini düşünüyorum, umarım yolu açık olur.

3. açıkçası söylenilen kadar yakışıklı bulmadığım ama son derece karizmatik bulduğum sadakatsizin sarı kafası.. oyunculuğu mükemmel sanki gerçekten öyle biriymiş gibi. ayrıca bugün instagram hesabını gördüm o ne güzel bir akıştır öyle sevgilisi de çok hoş kız.

4. hakkında yapılmış bir haberin altındaki yorumları okuyunca insanlarımız, insanlarımızın okuduğunu anlaması ve sosyal medya kullanımı üzerine derin düşüncelere daldığım yeni nesil oyuncu.

şimdi taro emir demiş ki ''erol taş kötü adamı oynadığı için tepki alırmış ama bana öyle olmadı''. doğru veya yanlış, kendince bir benzetmede bulunmuş. sadakatsiz dizisinde kötü bir karakteri canlandırıyor ama karakter zamanla biraz daha yumuşadı, izleyici karakteri sevmeye başladı ki genelde villain karakterler sevilir, seyirci kendisine iyilik meleği olarak yansıtılan karakterlere uyuz olur. bir de seyirci artık bir dizi izlediğinin, karakterleri içselleştirse bile ekrandakilerin oyuncu olduğunun farkında.  istisnalar var tabii.

haberin altındaki yorumlara bakıyorsunuz, insanlar hakaret etmek için birbiriyle yarışa girmiş. ''sen erol taş'ın tırnağı olamazsın, kendine gel, onda karizma vardı sen kimsin'', ''demek rolünü iyi yapamıyorsun, kendini onunla bir mi tutuyorsun çömez'', ''o insanların arkalarında anneleri yoktu'', neler neler. sanki çocuk ''ben değme oyunculara taş çıkartırım, hepsinden iyiyim'' demiş gibi linç yemiş. yani ''bir telefona ve bir instagram hesabına sahipsek her demeci çarpıtabilir, işimize geldiği gibi yorumlayabilir, ağzımıza geleni söyleyebilir ve nefret kusabiliriz'' algısı var insanlarda, bu çok küçük bir örnek, aynı durum sadece bu olayda değil tüm sosyal medyada geçerli. insanlarımız neden böyle, herkes mi böyle, mutsuz olduğumuz için mi yoksa her şeyi çok bildiğimiz için mi bu durumdayız, okuduğumuzu gerçekten anlamıyor muyuz yoksa istediğimiz gibi mi anlıyoruz? sadece merak ediyorum.

5. Sadakatsizin her bolumunu izledim ve bu cocugun yere goge sigdirilamama durumunu anlamakta zorluk cekiyorum. Mukemmel oyunculuk harika falan yorumlarini gordukce bende mi sorun diyorum. Soyledigi hicbir kelimeyi cümleyi anlamiyorum. Kelimeleri o kadar yuvarlayarak boguk bir sesle konusuyor ki  dediklerini anlamak icin sesi son ses yapiyorum ama yok yani cidden anlamiyorum. İlginc bir sekilde herkes bayiliyor karaktere/oyuncuya ve onemsiz rolden bir anda ana karaktere evrildi seyirci ilgisinden. Sanirim oyunculugunu vasat bulan azinliktayim

6. Çıplak dizisinde izledikten sonra, o mırıl mırıl, hatta hırıl hırıl konuşmasıyla tahammül sınırlarımı zorlayan oyuncu arkadaşımız. Ne dediğini anlamak için ekrana yaklaşıyorum resmen. Hani böyle sinirleri bozulmuş halde ağlayarak konuşmaya çalışan ama dediğinden bir şey anlaşılmayan çocuklar vardır ya, işte aynı o çocukların anneleri gibi "ne diyon neeee, ağlamadan konuş, ne diyonnn" diye bağırasım, ağzına ağzına vurasım geliyor.