1. 2009 yapımı bir film. türkçeye ''yalanın icadı'' adıyla çevrilmiş. ricky gervais, jennifer garner, rob lowe... gibi yıldız oyunculardan oluşan bir kadrosu var.
---spoiler---
olaylar kimsenin yalan söyle(ye)mediği bir evrende başlıyor. herkesin çatır çatır doğruları söylediği bir evrende mi yoksa doğruları aklından geçirip sahte sözcüklere sığındığı bir dünyada yaşamak mı daha acı bilemedim. gerçi karakterlerimiz doğruları konuşmaktan ziyade kötücül insanlar olarak çizilmiş. film bir yerden sonra rota değiştiriyor ve zekice bir dini hicive dönüyor. evlilik öncesi ilişkiden ahiret kavramına kadar bir sürü şeye gönderme yapılıyor. ana karakterimiz yalan söylemeyi keşfediyor, annesi başta olmak üzere insanları mutlu etmek için yalanlar söylüyor fakat herkes bir süre sonra yeniden mutsuzluk girdabına kapılıyor çünkü aslında hiçbir şey değişmiyor. (gizlinot: sağlam pizza hut reklamı döndü burada. amacına ulaşmış sayılır canım pizza çekti.) insanlar ölümden sonra kral olacaklarını düşündükleri için bu dünyada hiçbir motivasyonları kalmıyor. klişelerden arındığında ana fikri hoş ve izlemesi keyif veren bir film. aşk hikayelerini severiz ama her adımı tahmin edilebilen bir senaryo yerine daha farklı bir şeyler izlemek isterdim. (gizlinot: örneğin anna ''kariyer sahibi olmak genetiği etkilemiyor mu'' diye sorup ''hayır'' cevabını aldığında şaşırmamız, gerilim müziği aniden susunca gülmemiz gibi. kilisedeki düğün sahnesinin çok bir numarası yoktu mesela.)
ayrıca uslu bir izleyici olursanız don't trust the bitch in apartment 23 dizisinden june'u (gizlinot: huzurevindeki görevli) ve mark'ı (gizlinot: mark konuşma yaptığı sırada dışarıda dinleyenlerden biri) görebilirsiniz.
---spoiler---