the queens gambit

1. satranca ilgisi olmayan kişilerin de beğenebileceği kadar başarılı bir dizi. ağırlıklı olarak satranç turnuvasındaki oyunları izlememize rağmen o kadar renkli sürükleyici ki. beth'in karşılaştığı her karakter çok başarılı işlenmiş. diziyi çok beğendim. son olarak borgov'un karizması diyorum.

2. 1950 1970 arası yıllarda işlenmesine rağmen benzer yıllarda geçen dizilere göre o iç karartan hava yok. izlemek için satranç bilgisine gerek yok. Çok zeki insanların yaşadığı o psikolojik sıkıntıları ve durumları ayrıca çok güzel işlemişler. O hep okuduğunuz şeyler oha işte burada diye gösteriyorlar. finali tahmin edilebilir olmasına rağmen yüz güldürdü. dizideki karakterler kesinlikle çok başarılı işlenmiş. oyunculuklar, karakterlerin giyim tarzları, konuşma tarzları her şeyiyle size bir şeyler anlatıyorlar.

açıkçası the night manager dizisinden sonra izlediğim en iyi mini dizi diyebilirim. tavsiye ederim. tüm diziyi birgün içinde izledim bitirdim.

3. Muhteşem bir netflix dizisi. Başta santrançtan dizi mi olur yaa diye önyargıyla yaklaşıp sonrasında ayıla bayıla izlediğim bir yapım oldu. Keşke mini dizi olmasaydı da, başarısılık, depresyon ve bunalım süreci biraz daha derin işlenseydi. Tadı damağımda kaldı.

4. ----spoiler----

depresyon kısmı bence de kısa işlendi. ben sonunda kafayı yiyecek diye bekledim kısa bir süreçle atlattı. genel olarak çok beğendim ama beni tek rahatsız eden şey koca dizi boyunca ana karakterin suratının ortasında gördüğüm öfkeli ifade. her zaman kazanan olma isteği. bilmiyorum itici buldum biraz.

----spoiler----

5. Son zamanlarda izlediğim en iyi dizilerden biri. satrançla pek alakalam yok ama zaten dizinin temelinde satranç değil yalnızlık var. Yalnızlık duygusunu, onun getiriği melankoli ve depresyonu çok güzel işlemiş. Ayrıca Beth'in tarzına hayran kaldım, diziyi izlediğim süreçte kendime yeni bir tarz oluşturasım geldi. Finali pek tatmin edici olmamakla birlikte izleyecek bir şeyler arayan herkese tavsiye ediyorum.

.

Spoiler

.

.

Beth'in hoşlandığı çocuk ne ara gay çıktı (gizlinot: Son bölümde anladım otelde dönen muhabbeti) ve ne alaka yani keşke onu öyle kurgulamasalarmış. :3

.

.

Spoiler

6. aşırı heyecanlı son zamanlarda da favorim olan dizi. başrolün splitteki başrol olduğunu burdaki süslülerden biri söyleyince farkettim. aşırı yakışmış role bence, dupduru bir güzelliği ve bazı anlarda merve boluğur gibi donuk ve seksi bakışları var beth'in. 4. bölümdeyim bitirmemek için zor tutuyorum kendimi resmen. 🤦‍♀️

7. dün ilk bölümlerini izlediğim harika mini dizi. uykuya direndigim son saliseye kadar izlemişim. normalde yarim saatten fazla olan dizilerde daralıyorum bunda hic olmadi. kesinlikle alıp gidiyor. başrol kizin çok unique bir güzelligi var bence çok beğendim.

8. diziyi ilk izlediğimde bir şeyler yazmıştım, şimdi bitirdim biraz daha bir şeyler eklemek istedim. bundan sonra yazacaklarım spoiler içerir, işbu girdiyi okumaya devam eden sorumluluğu da üstlenir...

---spoiler---

öncelikle elizabeth harmon karakterini oynayan oyuncu, o nasıl doğal bir güzellik? o nasıl bir asalet, nasıl bir role yakışmak... tek kelimeyle ba yıl dım.

satrançla çok ilgili değilim, küçükken çok oynardım hatta kursuna gittiğim oldu ama seneler var ki satranç tahtasına elim değmedi. açıkçası bu oyunda da çok kötüydüm zaten. hep saldırır, sonunu düşünmeden sadece saldırırdım ve tabi ki kaçınılmaz son: yenilgi. ama bu oyuna müthiş saygım var ve zeka beni en çok etkileyen şeydir... bu sebeple çok etkilendim.

normalde dizi-filmlerde çok ağlayan biri değilimdir ama burada son bölümde borgov'la maçının devamı için arkadaşları toplanıp beth'i aradıklarında ağladım. çok harika bir histir eminim, arkadaşlar gerçekten ikinci aile oluyorlar. hayatında senin başarmanı bu kadar çok ve içtenlikle isteyecek kaç insan vardır? bana bu bağ çok özel geliyor.

ve tabi platonik aşkıyla karşılaşması da çok tatlı bir detaydı. 

yine arkadaşlarının oyunun sonucuna olan sevinçleri... mükemmel. dizide en sevdiğim sahnelerdi. 

iyi ki izlemişim, gerçekten kaliteli saatler geçirdim. belki bir el satranç bile oynarım bilgisayara karşı :) 

---spoiler---

9. dün akşam bitirdiğim dizi. Fena sardı. Güzel, hırslandırıcı, umut verici, motive edici, sürükleyici. Bazen üzdü tabi ki.

Böyle diziler izleyince bana bir haller oluyor. hırslanıyorum, kendime güveniyorum yarın işime çok odaklanacağım kendimi göstereceğim filan diye fakat kendimi sabah servise koşup uyuyakalırken buluyorum. Allah'tan maske takıyoruz ki ağzımın aktığını kimse görmüyor.

10. Dün bitirdiğim enfes dizi. Sürükleyici bir konu ve anlatım tarzı var, 7 bölümün nasıl geçtiğini anlamadım bile. Karakterler arası rekabet çok güzel işlenmiş, hırslılar evet ama bir o kadar da rakibe saygı var. Ayrıca arkadaşların ve ailenin önemi de güzel işlenmiş. Başrol kadın oyuncu rolünü çok çok güzel taşımış. Borgova saygı duymamak mümkün değil. başrol oyuncusu bir kadın olunca ve yetimhane devreye girince alışık olduğumuz istismar, hocaların ya da akranların zorbalığına maruz kalacak galiba dedim ama klişeye kaçmaması beni sevindirdi açıkçası. Tek içime oturan nokta mr. Shaibel oldu. Insan bir kere ziyaret eder zalimin kızı.(gizlinot: :()