1. kendisini bir ara instagramdan takip ediyordum. hakikaten çok doğalbir tavır içerisinde. o da bizden biri gibi. hatta şimdi hepinizin görmesi için günlük iş programım adlı yazısını paylaşacağım burada. çoğumuzun günlük rutiniyle birebir aslında..
"Her sabah 7:30/8:00 aralığında kalkarım. Bir çoğunuz gibi günümün en zor kısmı budur:( Sabah kalkar, kalkmaz maillerimi check ederim. Ve hemen ardından kocaman bir bardak sütlü kahve eşliğinde “pinterest ve instagram” hesaplarıma göz atarım. Benim işim tamamen insanları anlamak ve ilham almak üzerine kurulu. Bu yüzden gün içinde bana ışık tutacak detaylar ve görseller yakalamaya bayılıyorum. Ve ilham verici resimler sabah kahveme çok güzel eşlik ediyorlar:)"
işte ben! ha 6da müezzinden önce kalkmış ben, ha topgirlstyle. 10 15 dakika yatağın kenarında hayatın anlamı ve halının desenleri üzerine derin düşüncelere dalarken, sütlü kahvesiyle maillerini check eden topgirlle kendimi çok yakın hissediyorum.. benim işim de tamamen insanları anlamak ve iyileştirmek üzerine kurulu. bu yüzden o yataktan kalkmadan önce mutlaka 1-2 kadavra, zedelenmiş doku resmine falan bakarım. ilham önemli arkadaş..
oynatalım uğurcum.
"Öğleden önce muhakkak ekibimimle kısa da olsa bir toplantı yapar günlük işlerin üzerinden geçer ve bir plan yaparız. Planlama konusunda da takıntılıyımdır! Ajandamdaki işlerin üzerini çizgiyle çizmeden işten çıktığım az görülmüştür.
Her gün ortalama bir toplantım vardır. İşinin temeli iletişim olup, bir de müşteri direktörü olunca bazen 3 toplantıyı bile tek güne sığdırmak zorunda kaldığım olur. Göreceğiniz üzere toplantılarım olduğu günler genelde simsiyah giyinerek, işin kolayına kaçarım."
pes, bu kadar olur ya. hani ben kendim yazmışım da unutmuşum gibi hissettim hahahahahhaa:))))) öğleden önce mutlaka "lan şimdi canım dışarda yemek istiyo ama zaten yeni almışım 2 kiloyu. öff hadi zaman gelse de yemek yesek artık." diye düşünürüm. planlama konusunda da takıntılıyımdır! herhangi bir ajanda/not defterini 5 sayfadan fazla doldurduğum az görülmüştür. her gün mutlaka arkadaşlarla gıybet, goygoy yapacak bir konu bulurum. bu günlerde dolapta elime ne geçerse onu giyerek işin kolayına kaçıyorum. kızlar şiddetle tavsiyeeeee ;)
devam edelim.
"Macbook’um tüm gün yanımdadır. Benim işim bağlantıyı hiç koparmamayı gerektiriyor. Hatta bence yeni dönemde her iş bağlantıyı koparmamayı gerektiriyor! Maillerimi ve sosyal medyayı gün içinde düzenli olarak kontrol ederim. İki toplantı arasında Starbucks’a oturup, sunum bitirdiğim dahi olmuştur. Teknoloji hayatımın en önemli parçalarından biri. Sokaklarda elinde laptopla ve atıştırmalık bir şeylerle koşturan birini görürseniz, ben olabilirim:) Bilgisayarım düşmekten çiziklerle doludur:(
18:00/18:30 aralığında ofisten çıkarım. Bundan bir yıl öncesine kadar çalışmak için zaman kavramım yoktu ama artık kendime ayıracağım zamanları çok daha fazla önemsiyorum. Daha düzenli bir planla beraber işlerimin aynı performansta gittiğini görünce geç saatlere kadar çalışmanın çok da anlamlı olmadığına karar verdim. Ama bir iletişim kampanyası ya da yeni bir müşteri için sunum hazırlığındaysak, tüm ekip gibi bende gerekirse sabaha kadar çalışıyorum."
bilgisayarım evimde sadece bir kablo uzaklığındadır. çünkü bataryası bozuk.. iki toplantı arasında sunum bitirmem mümkün değil, çünkü herhangi bir zamanda sunum bitirmem de mümkün değil. powerpointim çalışmıyo. microsoft yazılımın süresi geçtiği için açmıyo programlarımı.. sokakta elinde bonibon, üstünde şişme mont olan 15 yaş tipli bir insan görürseniz, ben olabilirim:) tabi ki ben de bütün arkadaşlarım gibi finallerden bir gün önce sabahlama kararı alıp 3 saat sonra s.k.rler ya diyip bırakıyorum.
sonuç olarak, bu tarz bizden ve samimi blogları takip etmenizi öneriyorum. benim gibi basit bir insanın bile ne kadar çok ortak noktası varmış meğer. hepinizi çok seviyorum ve bol çiçekli öpücükler gönderiyorummm:)))
not: işbu yazı erkek arkadaş bi tarafını dönüp uyuduğu için işsizlikten yazılmıştır. çeşitli kişi/kurum ve kuruluşlara bir ithamda bulunma söz konusu değildir. bu arada o saçlarını bi şekile sokmasını ve yüzünden çekmesini tavsiye ediyorum. o salkım saçaklığı valentino çanta bile kurtarmıyor gibi.