ucuzsa kalitesizdir algısı

1. Milletimiz insanında bolca bulunan düşünce.

Çok pahalı ürünlere sahip olmamızın da nedeni olduğunu düşündüğüm algı.

İşin kıyafet, ev eşyası, yiyecek kısmını geçiyorum. Bir süslü olarak direkt kozmetik kısmına geliyorum.

Ucuz markalara karşı genel bir önyargı var. Çoğu insan "ucuz etin tiridi yenmez" diyerek ucuz markaları almıyor. Burun kıvırıyor. Wet n Wild rujlar orijinal fiyatına, 4-5 liraya satılsa insanlar ne der sizce? "Ayol ucuz bu sürülmez!"

Ya da L'oreal pudranın 10-15 liraya satıldığını düşünün. "Dandik bu!!!" 2-3-5 katı fiyatına satılınca mı kaliteli oluyor ablacım?

Firmalar da bu algı sebebiyle ucuza ürün satamıyorlar. Çünkü biz kazıklanmaya alışmışız. Biliyorlar ki bir ürünü çok ucuza satsalar kalitesiz diye talep görmeyecek. İşlerine de geliyor tabii bu algı.

Canlı örneği de var. Şu an kaynak bulamıyorum, bulursam ekleyeceğim. Sanırım ekşide okumuştum. Rossmann ilk açıldığında çok daha ucuzmuş. Dandik burası algısını yenmeye çalışmış olacaklar ki fiyatları yukarı çekmişler. Yanılıyorsam düzeltin ^_^ İlk zamanlar Türkiye'deki Rossmann'a gitmedim ama şunu söyleyebilirim ki burada 15 liraya aldığım kremi Polonya'da 5 liraya falan almıştım.

Demeye çalıştığım şey şu ki, bize çok paralar kaybettiren saçma algıdır.

2. bazen ben de kapılıyorum o düşünceye ama, 250 lira verdiğim göz kreminden sonra 30 liralık hindistan cevizi yağından daha çok performans alınca yıkıldı. sık sık yıkılır bu algim zaten :swh

bence insan denemeli.

denemeden bilinmez neyin iyi ne kötü olduğu.

bir ayakkabıyı bile kırk saat deniyoruz yani.

denemeden bilemezsin.

keşke türkiye de de tester ürün olayı olsa.

avrupada mesela avuç avuç veriyorlar neredeyse. hem de aklınızın uçuklayacağı markalar yapıyor bunu.

bizde satış danışmanları ye babam ye testerleri.

çok uyuz oluyorum bu duruma.

3. genel olarak tabi ki yanlış.

ama en geçerli olan yanlış pahalıysa kalitelidir algısı.

4. (bkz: ucuz mal alacak kadar zengin değilim ) anlayışının vücut bulduğu, piyasayı dolayısıyla iş yapmayı bilen, ağzı laf yapan çoğu satıcının abicim ben kalitesiz mal satmam diye başlayıp sonunda pahalı malı kaliteli diye sattığı durumdur. bu ucuzu bak alternatifi elimde mevcut ama gel sana bunu verelim deyip her seferinde aynı işi yapan, benzer özelliklere sahip, hatta çoğu zaman aynı tesislerde üretilmiş ürünlerden fiyatı yüksek olanın sırf kar marjı daha yüksek diyerek onu satmasından, tüketicinin de bunu ürünün kalitesi zannetmesinden başka da bir şey değildir. fiyatlandırma denilen olay, sadece malın teknik özelliğine, üretim teknolojisine ve tabii ki parça başı maliyetini göz önünde bulundurularak belirlenen bir şey değil. bu aşamada bunu belirleyen bir sürü de yan faktör var aslında. Temelde bunu tüketici olarak çoğu zaman göz ardı etmemiz isteniyor. aynı rafta satılan iki üründen ilk bakışta hangisinin daha kaliteli olduğu algısına varmak için sadece firmanın belirlediği, malın fiyatına bakmak, bir insanı tanımak için sadece dış görünüşüne bakmak gibi bir şey aslında. bütün iş pazarlama kısmına önem vererek, bulunduğunuz sektör içinde markanızın bu şekilde lanse edilmesini sağlamak. gerisi tüketicinin zihninde oluşturulan bir figür sadece.

5. genelde evet kalitesizdir.

ama mesela ihraç fazlası tekstil ürünleri. Bulunca kap, kaçırma. taş gibi çıkar bunlar, markalı markasız fark etmez.

bunun dışında ucuz olup da kaliteli bulduğum bi şey yok sanırım.

6. Bence doğru bir algı. Ucuz olup güzel çıkan çok nadir şeye rastladım

(bkz: ucuz olmasına rağmen çok kaliteli ürünler )

7. gerçekten de böyle bir algı var insanlarda ve çok saçma buluyorum. markanın adıyla ya da fiyatıyla ürünün kalitesinin doğru orantılı olmadığını düşünüyorum. ben uygun fiyatlı ya da pahalı bir markadan bir şey satın aldığımda memnun olma şansım %50 zaten. pahalı diye daha çok memnun olacağım, ucuz diye kullanışsız, kötü bir ürün almış olacağım düşüncesi sadece dayatma bence. hatta aldıktan sonra şu markanın da şu ürünü aynı işlevi görüyordu aslında boşuna kaç katı para ödedim deyip üzüldüğüm bile oldu. . geçen yaz de facto'dan satın aldığım bir parfümü çok sevmiştim örneğin. fiyatı 20 tl idi. daha önce burberry ve zaranın parfümlerini kullanıyordum sıkça ama arkadaşlarım de facto'nun kokusunu çok beğenip sormuşlardı.

8. ederinin altındaysa kalitesizdir, ederinin üstündeyse kapitalizmdir.

9. Yanlış, belki kalitesizdir belki kalitelidir, içeriğine bakmadan bilemeyiz ki. En sevdiğim fondöten drugstore, armani de kullandım ama benim gözümde bir bourjois değil. The ordinary’nin hyaluronic asiti, çok beğendiğim bir başka ürün. Kalite benim için fiyatla ya da ambalajla kıyaslanabilecek bir şey değil, önemli olan içerik. Bir sürü pahalı ürün var içeriği çöp gibi olan, etiket okumayı öğrenmek önemli.