1. angelopoulos'un bana göre başyapıtıdır. kuzenimin tavsiyesi ile ilk seyrettiğimde 19 yaşındaydım. yaklaşık üç saat süren filmin görüntüleri ve müziği ile büyülenmiştim ama sonlarına doğru uyuklamıştım da. o zaman çok da anlayamadığım filmi araştırdıkça ve bir gün yolum yunan edebiyatına düşünce anlayabilmiştim. harvey keitel'in canlandırdığı baş karakterin, kayıp bir film bobininin peşinden balkanlara yani doğduğu topraklara seyahat etmesini anlatır. odysseus'un troya savaşından evine geri dönüşü gibi uzun süren bu yolculukta yönetmen olan karakterimiz kendi iç dünyasına da yolculuk yapar. yurduna bakışıdır bu yolculuk. sürgün gittiği ülkeden memleketine geri dönüşünün hikayesidir, yolda karşılaştıkları ise herşeyin ne kadar çok değiştiğini gösterir ona. filmin sonraları öğrendiğim "uzun sekanslı" çekimleri eleni karaindrou'nun muhteşem müzikleri ile birleşince gözleriniz de kulaklarınız da bayram eder.
(link: https://www.youtube.com/watch?v=QB7RUwZuDZc *)