1. zor bir durumdur. kadın istekli olmasına rağmen ilişki sırasında vajinanın penisin girişine izin vermemesidir. gerek toplumsal baskılardan, gerek korkutmalardan kaynaklanır. yok efendim ilk ilişki çok ağrılı olur, canın çok yanar ya da evlenene kadar namusunu koru kimseye dokundurtma gibi psikolojik dayatmalar kızın beynine kazınır ve korktuğu gece korktuğu gibi de gerçekleşir. eşiyle ya da sevgilisiyle terapi alması durumunda gayet normal bir cinsel hayatı olabilir.. korkmayın kızlar bu sizin eksikliğiniz ya da yeteneksizliğiniz değil bu sizi böyle yetiştirenlerin ayıbı. siz de eşinize harika dakikalar yaşatabilecek çok çekici insanlarsınız, üzülmeyin sakın(gizlinot: öptüm hepinizi)
- süslü
- moda alışveriş
- kuaför & güzellik merkezi
- sağlık
- spor
- gönül işleri
- aile arkadaş ilişkileri
- cinsellik
- eğitim & kariyer
- seyahat
- pet
- sanat
- bürokrasi
- diğer
- girdiler (12)
- medya (0)
cinsiyet: | kadın |
ten rengi: | buğday tenli |
göz rengi: | koyu kahverengi |
yaş: | 32 |
cilt alt tonu: | warm |
saç rengi: | koyu kestane |
2. İki yıl kadar çektiğim durum. Bir kitap okuyarak geçmişti.
(bkz: nusret kaya ) (bkz: iyileşme kitabı )
cinsiyet: | kadın |
ten rengi: | beyaz tenli |
saç rengi: | kestane |
yaş: | 45 |
göz rengi: | koyu kahverengi |
3. merak ediyorum doğrusu, kadınların bu kadar çok olduğu bir ortamda hiç mi bu skıntı ile mücadele eden yok? herkesin cinsel yaşamı mükemmel mi, ya da öyle mi başladı? hoş cinsel yaşamı olmayan insanın da yaşadğı durum olabiliyor. fakat burası gibi bir yerde kendisine ait bilgi ve girdilerin azlığı şaşırtmadı değil.
daha çok psikolojik olduğu söyleniyor ki çok doğru fakat öyle bir ruh haline sokar ki bende fiziksel sorun da var dersiniz. bir de şayet kötü bir tecürbe yaşamış iseniz üzerinizden kolay kolay atamadığınız bir travma olarak kalacaktır. sosyal yaşamıma etkisi yok ama özel hayat korkusu olarak geri dönüşü olduğunu düşünüyorum.
4. şu başlığı tekrar canlandırıp canladırmama noktasında tereddüt ediyordum ama yine pişmanlık hissi duydum açıkçası. ne anlatılmak isteniyorsa üst perdeden anlatılıyor ve farkında olmadan insanı daha da geriyor. etrafım da elbet başta ailem olmak üzere eğitim seviyesi çok yüksek olmayan kişiler vardı ama yine etrafıma bakınca o kadar da baskı altında yetişmiş biri olmadığımı düşünüyorum. hatta babamla olan ilişkim bile çoğu kız arkadaşıma nazaran daha rahattır. kısacası baskıcı bir ailede büyümedim ama ister istemez pek çok kadının maruz kaldığı davranışlara maruz kaldım. bunlardan birincisi de henüz ilk okula bile gitmeden önce yaşadığım taciz. ki bu taciz mevzusunu da daha düne kadar bu tarz bir yerde dahi dile getirmiş insan değilim, pek çok yakın arkadaşım da bilmez hatta. hali hazırda insanın hayatında biri olmadığı ama istediği noktasında da daha bir kuruntu yaptığı, yaş ile birlikte ifade etmekte zorlandığı bir konu. kadınlar kulübünde, aynı adlı başlıkta gerçekten birbirine destek olan çok kadın görüyordum eskiden. ki oradaki çoğu kadın da evllidir, hatta yeni evliliği bile geçmişlerdir. bir de şuradan bakmak lazım ki yurdum erkekleriyle ilişkiye girmek şöyle dursun, flört etmek-duygusal bir ilişki yaşamak bile çok zor artık. tabi duygusal bir his aramadan yaşayanları tenzih ediyorum. hal böyle olunca pek de kolay bir süreç olmuyor kendisi. sadece biraz daha empatik bakılacağını düşünerek dile getirmek istemiştim düşüncelerii konuya dair.
5. böylesi önemli ve toplumda sık görülen bir sorunla ilgili bu kadar az girdi olması aslında hayret verici.ama bir yandan da neden böyle bir sorunun bu kadar sık görüldüğünü bence açıklıyor.konuşmuyoruz,gizliyoruz,korkuyoruz,utanıyoruz.
bu hastalıkla ilk tanışmam(hastalık denir mi bilemiyorum yanlışsam affola) üniversite çağında oldu.ablamın bir arkadaşı-kendisi de ya ünv okuyor ya da yeni mezundu- yeni evlenmişti.bir türlü ilişkiye giremiyordu ve üstelik kayınvalide evinde kalıyordu.çok zaman geçmedi kızcağızın intihar ettiğini ve maalesef vefat ettiğini öğrendik.şok olmuş,üzülmüş,şaşırmıştım.o zamanlar vajinismus kelimesi hiç kullanılmıyordu ama şu an görüyorum ki kızcağızda vajinismus vardı allah rahmet eylesin.
ve ikinci tanışmamız...çok yakından tanıştık kendisiyle...evlendim.ve senelerce ilişkiye giremedim.önce kendiliğinden düzelir umudu,sonrasında dayanamayıp paylaştığın bir iki yakın arkadaştan haydar dümen taktikleri.sarhoş olma,sakinleştirici ilaç kullanma,vajinayı merhemlerle uyuşturmayı deneme.olmadı olmadı olmadı.çevreden ve üstü kapalı bir şekilde kayınvalideden çocuk baskıları...psikolog yollarına düştüm.bulunduğum şehirde olmadığından haftada bir 3 saat gidiş 3 saat dönüş ve psikologla max 10 dakikalık görüşmeler.parmak egzersizleri derken ne zamanki penis egzersizine geldik orda tıkandım.o haftaki görüşmede psikolog da bunu yapmadan gelme deyip hiçbir şekilde yardımcı olmayıp postalayınca psikolog macerası uzun bir süreliğine sonlandı.o arada eşime nolur beni boşa yalvarışlarım,ağlama krizleri,depresyon.ve kayınvalideyle her ne kadar konu çocuk olmasa da alttan alttan konunun çocuk olduğunu hepimizin bildiği büyük bir kavga.kavganın üzerinden 1 sene geçmeden ölümden döndüğüm bir rahatsızlık ve böylece üzerimdeki baskının içlerinde hissettikleri pişmanlık duygusuyla azalması.o arada yumurtalıklarda kist teşhisi ve benim havalara uçmam.kistin boyutunu ve tedaviyi oyalayabilmek ve bir süreliğine de olsa çocuk baskısını susturabilmek adına kayınvalideye bire bin katarak anlatmam.baktım olmuyor bir umut ilk tecrübeden 4-5 sene sonra tekrar psikolog yolları ve bir noktaya gelince yine tıkandım.üstüne pandemi patladı.internet üzerinden araştırmalarım yine başladı.3 seansta çözüyoruz diyen doktorlardan birinde karar kıldım.ne kaybederim ki en fazla muayene ve seans ücreti-her ne kadar tuzlu olsa da.
gözümü kararttım.eşimle işyerinden bir hafta izin aldık.ve 2. seansta-yazıyla yazıyorum ikinci seansta çözdük.7 senelik evlilik ve 3 gün içinde çözüldü.şu anda 27 haftalık hamileyim.
çok uzattım biliyorum.istedim ki bir umut olsun vajinismuslu süslülerime.çünkü biliyorum kimseyle paylaşamıyor sürekli ağlıyor kendinizi suçluyor belki bazen canınıza kıymayı düşünüyorsunuz.en kötüsü de hiç çözülmeyecek diye düşünüyorsunuz.umudunuzu kaybetmeyin.çözeceksiniz.
cinsiyet: | kadın |
ten rengi: | buğday tenli |
cilt tipi: | yağlı |
göz rengi: | koyu kahverengi |
saç şekli: | kıvırcık |
saç tipi: | yağlı |
yaş: | 40 |
cilt alt tonu: | warm |
alerjik cilt: | hayır |
saç rengi: | koyu kestane |
saç kalınlığı: | ince telli |
kepekli saç: | hayır |
6. Yaşadığımı düşündüğüm, kendimi etiketlememeye çalıştığım ama bunu bir türlü başaramadığım durum. Şu günlerde daha az yükleniyorum kendime öfkem tamamıyla biz kadınları kendi bedenine düşman eden, kendi bedenine yabancılaştıran sisteme. Çocukluğumdan beri nerden öğrendiğim vajinaya herhangi bir şey girdiğinde bunun imkansız, çok acılı bir durum olduğu. Nerden öğrendim bilmiyorum. Ama cinsel organım nasıl, nereden idrar yapıp nereden haz alıyorum. Nerden regl oluyorum? Nerden birleşiliyor ? Bunu hiç öğrenmedim. Bu öğretilmedi. Yok sayılan bir organdan bahsediyorum. Çok baskıcı bir ailede de büyümedim. Ki neye göre kime göre ? Ebeveynlerin görevi çocuklarına rehberlik etmek değil midir? Çocukken ilk öğrendiğimiz gözümüz yanağımız dilimiz nerde iken cinsel organımıza yokmuş muamelesi yapılması ne kadar baskıcı değil tartışılır. İçimi dökmem lazım. Evli değilim. Yıllar önceki bir ilişkimde erkek arkadaşım çok kısa sürede birleşmek istediğini ifade etti. Hazır değildim bunu dile getirdiğim için ben Kezban, tutucu vs oldum. Bu etiketlemelerle birlikte kendimin ne istediğine bakmadan olalım dedim ve olmadı. Yaklaşık bir sene bir duvar hissettim. Yapamadım. İlişkide türlü hakaretlere maruz kaldım ve karşıdakinin buna hakkının olmadığının bile farkında değildim. İlişki bitti. Psikoterapi seanslarına başladım. Tek başına Türkiye'de bekar bir kadın olarak vajinismus muyum? Sorusuyla devam ettim yoluma. Hep değilsin cevabını aldım. Bu bir çift problemidir. En son süreçte terapistim kendimi tanımam adına cinsel organ kontrolü yapmamı istedi, ayna ile. Önce kendimizi tanımamız gerektiğine vurgu yaptı. Şu yaşımda bu kontrolü yaparken vajina girişim neresi onu bulamadım. Sonra maket üzerinden tanıdım sonra tekrar kontrol. Daha az etiketsiz, daha kendimi tanıyarak ilerliyorum. Şu anki erkek arkadaşımla çok daha kapsayıcı, şefkatli bir ilişkim var. Özgürce sevişebiliyorum. Hani birleşmeyecek miyiz baskısı olmadan. Yine denedik. Yine olmadı. Her olmadığında yine kendimi etiketlemeye kalktım, sevgilim o etiketlerden kurtardı beni. Daha şefkatli daha anlayışlı geldi. Hala canım yanıyor, hala hazır değilim, hala kafamda oturmuş yanlış inanışlar var. Ama bu geçecek biliyorum. Kendimi tanıyarak, kendimden cinselliğimden korkmayarak, tü kaka saymayarak geçecek. Zamanla ve sabırla. Neden yazdım bunları? Ben bu süreçte o kadar yalnız, yapayalnız ve bir tek ben böyleymişim gibi hissettim ki. Aynı problemle baş başa olan hemcinslerimin belki okuyunca yalnız olmadıklarını hissetmeleri için.
cinsiyet: | kadın |
ten rengi: | koyu buğday tenli |
cilt tipi: | karma |
göz rengi: | koyu kahverengi |
yaş: | 33 |
cilt alt tonu: | warm |
alerjik cilt: | evet |
7. uzun süredir erteliyordum, artık bu deneyimden ve sonrasındaki gelişmelerden bahsedebilirim bence. uzun bir entry olabilir bu arada. süreç travmatik bir eski sevgili ile başladı. her kadının hayatından geçer ya böyle saçma tipler, benimkinden de geçti. benim cinselliğimi neredeyse yok sayan, muhafazkar da sayılabilecek bir insandı. birçok cinsel deneyimim oldu ama penetrasyon dediğimiz, en klasik tabiriyle vajina-penis birleşmesi bir türlü yaşamıyordum. bu süreç travmatik olduğu için fazla detaya girmiyorum. neyse ayrıldım o sevgilimden, biraz renkli bir hayat başladı benim için. farklı partnerlerim oldu. aynı şekilde birçok cinsel deneyim yaşıyorduk ama birleşme yaşayamıyordum.
tam olarak bir sene öncesine kadar farkında bile değildim vajinismus olduğumun. sonra bir şey oldu. aşık oldum. onunla müthiş keyifli vakit geçiriyorduk ama birleşme yaşanmaması çok canımı sıkıyordu. bana nedenini sordu. türk dizisi gibi olacak ama gerçekten o ana kadar nedenini kendime hiç sormamıştım. bir dış uyaran tarafından dürtülünce, ben de fark etmeye başladım bazı şeyleri. ona verdiğim cevap şeydi mesela, küçük yaşta cinsel tacize uğradım demiştim. hani belki kendimde bir koruma kalkanı geliştirmiş ve o korkudan sıyrılamıyorum gibisinden açıklamaya çalıştım. buluşmalarımız sıklaştıkça ve ben her geçen gün aşık oldukça, kadınlığımın farkına vardıkça ve en önemlisi büyümeye devam ettikçe daha da sorgular oldum. bir vajina ile doğan insanların ezici çoğunluğunun ezelden beri yaşadığı şeyi ben yaşayamıyordum. yaşayanlar bilir, o kadar güçsüz hissettiriyor ki insana kendini... benim için penetrasyon her şey demek değildi ama yaşayamıyor olmak da artık canımı sıkıyordu. yani penetrasyon yaşasam belki offf çok aktifim falan olmayacağım ama orada -e bilirlik durumu canımı sıkıyordu benim. böyle böyle zamanla, düşündükçe ve araştırıp okudukça vajinismus olduğumu kabul etmeye başladım.
kabulleniş aşaması her şeyin başladığı yer oldu aslında. 'bir sorunum var ve çözümsüz değil, ben çok güçlüyüm ve çözebilirim' düşüncesi belirdi başlarda. bir yol haritası çizdim kendime. dedim kızım sen nelerin üstesinden geldin. buradan sonra hikayem trajikomik bir hal alacak. evde huzurlu ve istekli hissettiğim bir gün gittim ellerimi yıkadım. elime bir ayna aldım ve oturdum yatağıma. ben vulvama bakıyorum vulvam bana bakıyor. ergenliğinden beri sorunsuz orgazm olabilen, cinsellikle barışık olduğunu, ultra medeni bir kadın olduğunu zanneden ben, size yemin ederim vajina girişimi bilmiyordum!? abi öyle bir haldeyim ki gülsem mi ağlasam mı bilmiyorum. yani bi yerde bi açıklık var, bi yerde idrar deliğimsi bi yer var gibi. ama yok asla çözemiyorum. parmağımla kurcalaya kurcalaya, abartmayayım bir saate yakın sürede giriş kısmını çözdüm. çözdüm dediğim de kendimde 'orası burası' deme cesaretini buldum. hani vajina girişi diye tutturdum bi yer, dedim herhalde burası ben buradan deneyeyim olmazsa bakıcaz artıkndsfsdjf her gerilişimde ve kasılışımda durup nefes alarak, uzun uzun kendimi sakinleştirerek parmağımı içime yerleştirmeye çalıştım. hatta yerleştirmeye çalışmak değil bu, bildiğiniz girmeye çalışmak. çok kasıldığımda kendi elimle kendi bacağımı, saçımı okşadım. telkin ettim sürekli. arada porno bile izledim. böyle böyle bir buçuk saatin sonunda, parmağım içime girmiş oldu. o ilk giriş anı, vajinayı, vajina duvarlarını hissediş anını nasıl anlatabilirim bilmiyorum. kendimle bu kadar gurur duyduğum sayılı anım var. o sıcaklık, başarma hissi. muazzamdı. işaret parmağımdı sanırım, bir süre içerde tuttum öylece. çıkardım, kendime izin verdim ve biraz uzandım. sadece huzurlu bir şekilde yattığımı hatırlıyorum. bir süre uzandıktan sonra kalkıp tuvalete gittim. ufak bir 'yeni tanışma' yaşanmıştı ama yine de idrar çıkışı olsun dedim. çişimi yaptım. evde sigara içip öylece otururken, bir anda bi sıcaklık hissettim bacaklarımın arasında. herhangi bir kanama yaşamamıştım ve garipsememiştim, ama dedim herhalde bir kan geldi. yıllardır içinde sıkıştığımız ataerkil düzende, kendi vajinamı ilk kez kendimin tanıması, o kutsallık atfedilen kanı kendi gözlerimle görmem, bir başkasının bu özel ana şahitlik etmeyişi o kadar özeldi ki benim için. tektim, yalnızdım ama inanılmaz güçlüydüm!
buradan sonrası daha taktiksel olacak sanırım. bir süre kendi kendime parmak egzersizleri yapmaya devam ettim. bana yardımcı olan elimi, parmağımı, vulvamı çok seviyordum ve o birleşme anlarında sürekli hatırlatıyordum kendime. sırayla tek parmak, iki parmak ve üç parmak denedim. üç parmak beni çok zorlaşmıştı mesela, dört parmak ise gerçekten fiziksel olarak acı hissettirmişti bana. aynı şekilde kendimi zorlamadan, zaman tanıyarak, nefes alıp vererek dört parmağımı da içimde hissettiğimde, tamam dedim oldu bu iş. zaten tek parmak büyük bir başarı gibi gelse de, incecik ufacık bir alan kapladığı için asıl başarı hissi, asıl hassiktir artık bir penis alabilirim içime hissi üç-dört parmaktan sonra geliyor. parmak egzersizleri sırasında orgazm olmak çok önemli bir detay bu arada. kasılmaları hissettikçe, içeriyi tanıdıkça vücudumla barıştım. tanıdım yani vücudumu. olay biraz da bundan ibaret, doğduğun andan beri var olan sana ait bir parçayı yıllar sonra keşfe çıkıyorsun.
parmak egzersizlerimden sonra, partnerimle ilk kez birleşme yaşamayı planladığımız o görüşme gerçekleşti. bingo! birleşme olmadı! aynı acı, gerilme hissi yine geldi. sanki daracık bir yer ya da bir duvar var, asla penis ötesine geçemiyor. partnerime parmaklarını kullanabileceğini, şimdilik buna alışık olduğumu söyledim. sevişme arasında, git-gel şeklinde parmaklarını epeyce bir kullandı o. ama acıdan ve benim yıkık durumumdan ötürü birleşme olmadı. bu olay da bir kez daha kendimi sorgulamama neden oldu. yine biraz yöntemsel şeylerden bahsedeceğim. bu sefer parmak yerine başka hedefler koydum kendimi. ortalama penis büyüklüğünde bir cisimi içime almadan da bir daha birleşme yaşamayı denemeyeceğime söz verdim. hayal kırıklığı geriye çekiyordu beni çünkü. kalem, makyaj fırçası, havuç allah ne verdiyse yıkayıp, prezervatifle kullanmaya başladım. havuç kıstasım aşırı komikti mesela bencekjsdfsd havucu bıçakla seyreltip, inceden kalına geçişi sağlamaya çalışıyordum. yani aslında bana zor gelen havucu bile kademelendiriyordum. bu süreç yaklaşık üç dört ayımı aldı. belki daha fazlası. son geldiğim aşamada durexin kayganlaştırıcı kutusu var penisle ebat oalrak epey örtüşen, onu kullandım. sorunsuzca gir-çık yapabildim. partnerimle bir sonraki denememizde de zaten penetrasyon gerçekleşmiş oldu.
şimdiiiii, benim hikayem özetin özeti şeklinde en kaba haliyle bu şekildeydi. bir senelik süreçten bahsediyorum. inişler ve çıkışlar yaşanıyor. köprüden çok sular akıyor :) ama yeter ki inancınızı kaybetmeyin ve sürekli deneyin. küçük küçük adımlar koyun kendinize. atıyorum parmağınızı aldıysanız parmağınızı ölçün kaç cm imiş, helal olsun bak bu kadarı alabilmişsin deyin. her kat ettiğiniz o minicik aşama için ödüllendirin mutlaka kendinizi. türkiye'de kadın olarak doğmak, yetişme tarzından çevre faktörüne, ilişkilerden cinsel travmalara ve mitlere kadar birçok parametrede bizim aleyhimize başlatıyor süreci. ilk cinsel ilişkinizi kendinizle yaşamaktan çekinmeyin, kendi bedeninizi keşfetmekten korkmayın. sizin cinsel yaşamınızdan siz mesulsunüz, eğer bir penetrasyon istemiyorsanız yaşamayın. ama istiyorsanız, olmaması sizi üzüyorsa peşini de bırakmayın. çünkü suçlusu siz değilsiniz, ben değilim. suçlusu bu toplum. ve biz kadınlar olarak toplumdan güçlüyüz.
doktora gitmekten de çekinmeyin. ben cinsel terapi de aldım mesela, tek seans ve tek başıma :) partnerinizle gitmek de eminim çok iyi olacaktır. siz nasıl rahat hissediyorsanız.
güncel durumumu da not düşüp sonlandırayım artık. son derece memnun olduğum bir cinsel hayatım var. iki kere vajinal muayene oldum. vajinismus konusunda hassas bir hekime danışmanız iyi olacaktır. ben jinekolojik şiddet de yaşamış birisiyim çoğu kadın gibi, terapistimin önerdiği bir uzmana gittim. kendisi feminist olduğunu beyan ediyor zaten. lgbti+ sağlığı sayfasının mail adresinden bir jinekolog listesi talep edebilirsiniz. türkiye'deki birçok ilde homofobik olmayan doktorların toplandığı bir liste. homofobik olmayan birçok doktor eşittir vajinismus konusunda da hassas demek oluyor zaten. denemeleriniz sırasında parmak dahi olsa prezervatif kullanmaya dikkat edin bir de. güzel, keyifli seksler diliyorum!
edit: bazı yazım ve noktalama yanlışları düzeltildi. bir de yazdıklarımı tekrar okurken fark ettim birkaç noktayı atlamışım. vajinismus şüphesinde kabul aşaması çok önemli. kabul ise bu işin psikolojik temelli olduğunu bilmekten geçiyor. bu noktada bir jinekolojik muayene olmanız, anatomik olarak herhangi bir probleminizin olup olmadığını bilmeniz kafanızı netleştirecektir. çünkü ben uzun bir süre kendimi “zaten vajinam çok dar, oraya hiçbir şey giremez” düşüncesiyle oyaladım. bunları düşünmek yerine direkt bir doktora danışmanız ve konunun fiziksel bir boyutu olup olmadığını öğrenmeniz işleri kolaylaştırabilir.
şeyi de atlamışım mesela, bol bol kayganlaştırıcı. kayganlaştırıcı candır.
cinsiyet: | kadın |
cilt alt tonu: | warm |
alerjik cilt: | hayır |
saç kalınlığı: | normal |
ten rengi: | buğday tenli |
cilt tipi: | kuru |
saç şekli: | düz |
kepekli saç: | hayır |
8. Büyük oranda sosyolojik bir sorundur, kişisel çapta bakınca psikolojik bir sorundur. bizimki gibi cinselliği sadece üreme odaklı, kadına verilen ceza, evli kadının erkeğe karşı sorumluluğu olarak gören, kanlı çarşaf takıntısı olan toplumlarda bu kadar sık görülmesin de cinsellikle ilgili konularda daha bilinçli olan toplumlarda mı daha sık görülsün? taciz, tecavüz, yobaz aile de daha kişisel olan nedenler.
Çoğu jinekolog kızlık zarı denen şeyin aslında çoğu kadında esnek yapılı olduğunu, ilişkide kadının kendini güvende hissetmesi halinde penisin vajinaya girişinde büyük bir zorlanma olmayacağını söylüyor artık. Tecavüz vakalarında ilk bakılan şey vajinal bölgede zorlama, kanama gibi durumlar olup olmadığıdır, kanamaların büyük kısmı vücudun savunma mekanizmasından kaynaklanır. Evlilik içi tecavüz diye bir şeyin varlığını kabullenmeyen, evlenmeden önce ilişkiye giren kadının seçicilikten uzak biçimde önüne gelenle yattığını zanneden topluma bunları nasıl anlatacaksın? Müge anlı'da görüyoruz bu namus bekçilerini, mahallede kimin eli kimin cebinde, sonra gelip otobüste dolmuşta şort giydi diye tekme atarlar. Youtube'da bu konuyla ilgili jinekologların ve sosyologların bilgi verdiği videolar var, en azından onları izleyebilirsiniz. O dalga geçtiğimiz haydar dümen'in cevaplarını dikkatli okuyunca onun da iki yüzlü namus bekçilerine güzelce giydirdiğini görüyoruz. Çok öfkeliyim, evet.
cinsiyet: | kadın |
cilt alt tonu: | nötr |
alerjik cilt: | evet |
saç rengi: | açık kestane |
saç kalınlığı: | normal |
ten rengi: | beyaz tenli |
cilt tipi: | karma |
göz rengi: | siyah |
saç şekli: | dalgalı |
saç tipi: | kuru |
9. Bu konuda ilk yazdıklarımdan bu yana pek çok zaman geçti. Pandemi bitti. İlişkilerim oldu, sınırlı sayıda. Lakin aşmış biri olarak yazmak mutluluk verici. Evet epeyce dirençli bir toplumda, baskılar, tacizlerle birlikte ufacık bir mevzuyu kendi adımıza büyük bir olay gibi yaşıyoruz. İnciniyor, kırılıyor, hırpalanıyoruz.. Onarmak zor olabiliyor, belki kimimiz için alışamıyor..
Ama geçiyormuş. Üzerinde aslında çok durmadan, ana odaklanınca, bastırılmış kötü anlardan kurtuldukça geçiyor ve tabi ki anlayışlı bir adam. Anlayış ve istekli, becerikli. Dün ilk defa bu konu hakkında doktorla konuştum. Doktor muayenesi de malum korkutucu oluyor. Beyefendiyi tebrik ediyorum, benim söylemem gereken ne varsa o yapmış dedi. O an anladım ki, cinsel ilişki için doğru kişi çok önemli. Yaptım olsun gibi bir bakış açısı hepimiz için geçerli olmayabilir. Zira en büyük bariyer beyin, ruhsallık. Duygusal bir ilişkide aynı beklenti ile bunu alabilmek bu yüzden çok önemli. İlişkim nereye gider bilmiyorum ama kendisine minnettarım. Bu adam öyle şehir çocuğu falan da değil üstelik. Anadolu da yetişmiş, eğitimci bir ailenin eğitimli bir bireyi. Sadece eğitim yetmiyor, empatik bir yapı da önemli kadın açısından.
Umarım bu sorunu yaşayan, dile getirmekten korkan, ürken kim varsa bir an önce yaşayıp hayatın tadına varır.
10. Dikkat! Yazacaklarim tamamen kendi goruslerimdir. Bunlari uygulayip olumsuz sonuclar almaniz durumunda hicbir sekilde sorumlu degilim. Ben cinsel terapist degilim. Sadece kendi yasadiklarimdan cikardiklarimi paylastim. Uygulayip uygulamamak size kalmis.
Zamaninda bu illeti tam 9 sene cekip kendi kendime cozdugumde belki birilerine faydam olur diye kadinlar kulubu mu ne o kadin sitesine yazmistim. Insanlar facebookumu buldu mesajlardan hesabim kilitlendi en sonunda komple yazdiklarimi sildim. Meger ne cok benim gibi bu illeti ceken insan varmis.
Ulan turk kadini neler cekiyor. Erkeklerde ne sevgi var ne sefkat ne anlayis. Evlenmek icin 0km (!!!!) Kiz isterler. Sonra da ne yapacaklarini bilemeyip kadinin ilk geceden psikolojisinin bozulmasini saglarlar. Hos o yataga girene kadar ailesindeki kadinlardan neler neler duyuyor o zavalli kiz. O da var.
Yeni evlenen erkek bir arkadasim 2 3 yil oluyor, gelmis diyor ki bizim o is olmuyor napmak lazim. Vallahi suratina gecirecektim iki tane. Evlenmeden once bir suru kadinla dusup kalkiyordun eeee cok deneyimlisin ama deneyimsiz kadin istedin. Cozsene sorununu! Yokkkk...
Neyse. Kisaca hikayemden bahsedeyim. 19 yasinda sahilde milli olmaya calistim ve basildim. Sanirim onun negatif etkisi oldu. 28 yasima kadar hicbir erkekle birlesmem olmadi. Yuzeysel seyler yasandi. Hatta olmuyor diye dayak yemisligim bile vardir.
Tamamen kendi goruslerimi yaziyorum.
Bu sorunun iki sebebi var. Biri yukarda bahsettigim evlenmeden yaparsan kukuna fare kacar, bekaret kadinin erkegine verecegi en buyuk hazinedir falan seklindeki sacmaliklarla beyni islenen kizlarimizin hicbir bilgi verilmeden hicbir tecrube yasamadan hatta hic porno dahi izlemeden olaya dahil edilmesi. Ulan kiz bilmiyor ki kendi organini aynada bile gormemis. Cunku bakmasi bile haram oraya sozde! Bekaret konusuna onem veren kizlari anlayabilirim fakat kendi anatomilerini duzgun bir sekilde ogrenip cinsel bilgileri almayi reddetmiyorlarsa.
Bu sekildeki kizlari yorganmis gibi direkt yataga serersen karsisindaki adam da okuzun tekiyse e vajinismus olmasin da ne olsun? Evet 21. Yuzyildayiz ve z kusagi bilincli dogru. Ama hala boyle kafasi sacmalikla doldurulan kizlar var inanin buna.
Ikinci olarak ki bu benim grubum, hayati boyunca ozgur dusunmus ozgur yetismis her zaman kendi bildigi yollardan gitmis baskiya kontrole gelemeyen kizlarimizin bilincaltinda garip bir sey oluyor. Sey iste... nasil diyeyim... "benim iznim olmadan bu organ ne hakla iceri girer? Honnkkkkk sıktım kendimi bok girersin iceri" ister inanin ister inanmayin 2. Grubun tedavisi daha zor. Cunku ilk gruptakiler biraz cocuk baskisi biraz erkeginin iktidarina soz gelmemesi (!) Baskisi ile kendini mecbur hissediyor. Cogu zaman da tecavuze ugrar gibi asiri sancili oluyor surec. Eskiden gerdege giren ciftin odasinin kapisinda biri bekler o is olana kadar iceri yemek su tasirmis. Iste bu yuzden. Uzun suruyor kizcagiz agliyor sizliyor ama kacari yok! Yapmak zorunda!!!
Ama ikinci grup kendini mecbur hissetmiyor neden hissetsin ki?
Kendimi eksik hissettigim sanki seks yapamiyorum diye kimsenin beni sevmeyecegini dusundugum sacma sapan zamanlarim da olmadi degil. Ustelik ben 8 9 yasindan beri masturbasyon yapan porno izleyen cinsel durtuleri asiri gelismis biriydim. Ve her isimi kendim gordugumden sorun olarak gordugum bu olayi da kendim cozmem gerekiyordu.
Sicarlar boyle ise dedim, biraz ugrastim, sonra oldu. Alin size kestirme yol. Ise yararsa ki yuzde 90 veriyorum evlatlarimin sagligi icin bana dua edin yeter. Uslubum icin kusura bakmayin, salaga anlatir gibi anlatacagim cunku kimlerin okudugunu bilemeyecegim.
1- klise olay. Aynayi al genital bolgeni incele. Giris neresi makat neresi idrar deligi neresi klitoris neresi hepsini ogren. Gerekirse internetten karsilastir. Hepsini ogren ve klitorisin neresi oldugunu kesfet. Sana tek yardimci olacak yer orasi unutma.
2- girebildigin bir porno sitesine gir. Clit orgasm arat. Ozellikle yakin cekimli olanlari tipki en sevdigin filmmis gibi dikkatle izle. Ne yapiyorlar nasil yapiyorlar hepsini gozlemle. Gerekirse orada gorduklerini sen de yap ayni anda. Tabi bu esnada mumkunse yalniz ol evde. Partnerin olabilir tabi ama baskasi olmasin bir anda iceri falan dalar malar abooo bi de onlara anlat olayi isin yoksa.
3- videoda ne yapiyor? Klitorisi parmagiyla cok bastirmadan donduruyor. Sen de yap. Ilk basta birsey olmayacak. Devam et. Dogru yeri bulana kadar devam et. Klitoris bazen saga yatar sinir soldadir. Parmaginin yonunu degistirerek devam et. Bir sure sonra kasiklarindaki elektrigi farkedeceksin. Devam et korkma. Tuhaf hissedebilirsin gayet normal. Ama kendinden utanma asla. Onemli olan kendi kendinden utanmaman. Sen su an yemek yemek su icmek kadar dogal birsey yapiyorsun. Eger devam edersen bingo! Hayatinin ilk orgazmini yasadin. Bunu kendine kendin yasattin! Kendini tebrik et. Bekarete onem veren arkadaslar icin uyari: kizliginizi bozacak herhangi birsey yapmadik. Birsey sokmadik cikarmadik. Sacmalamayin.
4- bu olayi tam anlami ile ogrenene kendinizi taniyana kadar yapin. Arka arkaya yapmayin zaten yapamazsiniz. Yaparsiniz da o biraz ileri seviye neyse gecelim. Atiyorum gunde 2 kez dene bunu yap ogren. Hangi yonde daha iyi, bunu yaparken kendini oksamak istiyor musun atiyorum bacak icleri gogus uclari vs? Kendini tani iyice kendini ogren. Sonra diger asamaya gec
5- aha senin okuz geldi karsina. Endiseli gozlerle bakiyor. Acaba olacak mi? Sana dokunmasini soyle. 4. Maddede ekstra ne yapmayi sevdin? Sana yapmasini iste. O bununla mesgulken sen 3. Maddede ogrendigimizi uygula. Bir sure sonra iyice tava geleceksin. Bu asamada partner vajina girisine penisini yavas yavas degdirmeye baslasin. Bu asamada korku ya da aci hissetmeyeceksin. Hatta aldigin zevk daha da artacak. Biraz kayganlastirici kullanirsa cok iyi olur.
6- bosalma zamanin geldi. Orgazm oldugun an partnerin tamamen iceri girmeli. Yalniz elinin ustune abanmasin ki sen orgazmi tamamlayana kadar parmagini kullanmaya devam et.
7- kasilman bittiginde elini cek. Baksana partnerin guluyor. Sakin hareket etmesin! Biraz bekleyin. Cok az aci hissedebilirsin. Kanama da olabilir. Ama bunlar normal. Hepsi bunun icindi iste. Tum korkularin aglamalarin uzuntulerin hepsi bunun icindi. Soylesene deger miymis?
8- partnerin icinden tamamen cikmadan geri gelsin. Biraz da oyle beklesin. Sonra cok agir sekilde ta ki sen aci hissetmeyene kadar kademeli sekilde hizi arttirsin. Icerden cikmasini onermiyorum ilk iliskide.
9- bi zahmet hayvan gibi abanmasin nasil olsa girdi diye. Her seyin yolu yordami var.
10- klitoral orgazma kendini cok alistiran bayanlarin vajinal orgazm yasama sansi dusuyormus bir arastirmaya gore. Fazla alistirma kendini.
Simdi ister hamile kal ister hayatini yasa. Ne yaparsan yap yaninda bu cektiklerine deger biri olsun.
Hadi hayirli isler
cinsiyet: | kadın |
ten rengi: | beyaz tenli |
cilt tipi: | yağlı |
göz rengi: | koyu kahverengi |
saç şekli: | dalgalı |
saç tipi: | yağlı |
yaş: | 38 |
cilt alt tonu: | cool |
alerjik cilt: | hayır |
saç rengi: | koyu kestane |
saç kalınlığı: | ince telli |
kepekli saç: | hayır |