vitiligo

1. (bkz: dermablend)'in "kamuflaj itirafları" (gizlinot: camo confession) isimli reklam kampanyası sayesinde adını öğrendim cilt bozukluğu. pigmentlerin renginin açılması ve ileri derecede lekeli bir görünüm bırakması kabaca. dermablend için cheri'nin bu hastalıkla ilişkisini kısaca (ve kozmetik bağlamında) anlattığı videosunu da ekledim.

2. İngilizce hazırlık okurken sunum yapmak için seçtiğim konu. Flor içerikli ürünlerden kaynakladığı düşünülmektedir. Hatta ısparta ilinde sıklıkla bu hastalığa rastlanmaktadır. Isparta suları flor oranı çok yuksek olduğu için, özellikle 8 yaşına gelmemiş çocuklarda dişlerde aşırı sarama (ki tanıdığım butun ıspartalılar sapsarı dişliydi) nadiren de vitiligo ( renk pigmentlerinde açılma) görülüyor. Micheal jackson'un da maalesef bu hastalıkta muzdaripti. Renk değiştirmesi de tamamen ırkçılığa bağlanmıştı.

3. halk dilinde ismi aladır. annemin anneannesinde varmış bu hastalık, şimdi de kız kardeşimde var. vücudun bir kaç yerinde boyutu baş parmak kadar renk açılmaları var. bazı kortizonlu ilaçlarla baya geriledi. kesin bir çözümü yok bu rahatsızlığın. ilerlememesi için güneşten hatta evin içinde dahi olsa o gün ışığından korunmak, güneş kremi kullanmak gerekiyor.

4. muzdarip olduğum hastalık. zararsız fakat can sıkar. tedavisi yoktur. ne duyduysam denedim yok olmuyor...

5. birkaç yıl önce annemde birden bire peydah olan hastalık. bileklerinde ve yüzünde oluştu lekeler. hadi kışın neyse de, kadıncağız beyaz tenli, yazın biraz bile bronzlaşmaya başlasa, bu lekelerin olduğu yerlerde bronzlaşma olmadığı için yüzü ala bula oluyor (boşuna bir adı da "ala" hastalığı değil bunun).

otoimmün sistemdeki zayıflıktan kaynaklandığı söyleniyor. ama bir başka nedeni de d vitamini eksikliği, çelişkiye gel. d vitamini seviyesini artırmak için n'apılır, güneşe çıkılır. vitiligoda ise güneşten bucak bucak kaçmak gerekiyor. hadi bucak bucak kaçmasak da, spf 50+ ürünlere bulanmak gerekiyor pehlivan gibi baştan aşağı.

o zaman n'apacağız, ekmeğin üstüne d-vit'i döküp yiyeceğiz, başka bir yöntem aklıma gelmiyor d vitamini eksikliğini gidermek için.

stresten de uzak kalmak gerekiyor. bir de karadut gibi mor yemişler tüketmek.

adamın biri almanya'da üretilen mavi metal kutudaki nivea kremi lekelere sürüp güneşe çıkarak yendiğini söylüyor vitiligoyu. türkiye'deki olmuyormuş, almanya'dan olacak illa. biz almanya'da üretilenden bulamadık, rossman'dan aldık almanya'da üretilmiştir diye, bir işe yaramadı tabi. daha doğrusu annem düzenli kullanmadı şimdi, doğruya doğru.

bir de internette (gbkz: ginkgo biloba)'nın (meyvesi mi, yaprağı mı bilmiyorum) ağız yoluyla alınmasının da etki ettiği yazıyor. "o ney kız?" diyenler için: (link: https://tr.wikipedia.org/wiki/Mabet_a%C4%9Fac%C4%B1 gingko biloba)

bunu daha denemedik. annem denerse sonuçlarını yazarım koşa koşa gelip...

6. yaklaşık 15 yıllık süreçte nivea kremdi, doktorun yazdıkları ilaçlardı, yurt dışından getirttiğimiz ilaçtı derken ne duyduysa kullandı benim annem de. en sonunda komple beyazladı da rahat etti, çok açık tenli bir insan oldu:) şimdi kardeşimde de başladı, Küba'da bir klinik tedavi ediyormuş diye duyduk araştırdık, bunun turunu düzenleyen şirket varmış hatta. Kardeşim İmkan olur da giderse sonucunu yazarım buradan.

7. sedef&vitiligo derneğindeki muhteşem doktor necdet bey ile kurtulduğum deri hastalığı. tedavim sadece 1 sene sürdü o da düzenli düzensiz toplam kullanım ve bir daha tekrarlamadı ilginç şekilde. çünkü sürekli strese bağlı olarak tekrarlayan bir hastalık ama çok şükür kurtuldum.

8. Bende yaklaşık 3 sene önce başladı. Ve birçok kişide deride görülürken ben bir sabah uyandığımda kirpiklerim ve kaşlarım beyazlamıştı. Sonradan derime de yayıldı ve saçlarımda da beyazlar çıkmaya başladı. Kışın bile güneş kremi kullanıp, d vitamini takviyesi alıp idare ediyorum. Bir hata güneşte yanarsam derim kıpkırmızı olup şişip su topluyor.

Eskiden orta tonlu fondöten kullanırken şimdi bulabildiğim en açık rengi alıyorum. Süt gibi oldum