1. hakkında başlık olmaması bile süslü sözlüğü sevmek için neden olabilecek rezil dizi. başlarda herkes gibi reklamların etkisiyle ve mert ramazan demirin oyunculuğunu önceden bilip sevmem nedeniyle diziyi izleyenlerdendim. uzun süredir izlemiyorum fakat daha ne kadar rezilleşebilirler diye merakımdan fragmanları takip ediyorum. böylesine fiziksel ve psikolojik şiddeti normalleştiren bir dizi dururken kızılcık şerbeti gibi bunları içermesine rağmen normalleştirmeyip bunların ne kadar rezil şeyler olduğunu gösteren bir dizinin yasaklanıyor oluşu tabi ki de inanılmaz. twittera girip fandomun neler yazdığına bakarsanız dizinin ne kadar tehlikeli olduğunu daha iyi anlayabilirsiniz. rezil dememin sebepleri ise şöyle(diziyi izleyecekler olacağını sanmıyorum ama bundan sonrası spoiler):
-ferit karakteri türk dizi sektörünün başına gelmiş en berbat esas oğlan olarak tehlikeli bir biçimde seviliyor ve sempatik gösteriliyor. bu iğrenç karakter seyran'a türlü kabalıklar ediyor, okumasına mani oluyor, seyranı taciz ediyor, tecavüz imasında bulunup kızı korkutuyor ve sonra yapabileceğimi nasıl düşündün diye suçluyor, benden çocuk yapmak zorundasın diye baskı kuruyor, seyranın eski sevgilisine seyranla birlikte oldunuz mu diye soruyor, seyranı sürekli babası üzerinden tehdit ediyor, metresi ile ilgili sürekli yalanlar söyleyip evliliklerine dahil ediyor, el kaldırıyor, son fragmanda gördüğümüz üzere seni öldürürüm diyor. ve tüm bunlar olurken senin benimle bir tane kötü anın var mı diye soruyor, sen acıdan besleniyorsun diye kıza yükleniyor, sürekli mutsuz bir kadınla evliyim diyip tüm okları seyrana çeviriyor. kötü bir karakter tüm bunları yapıyor olabilir tabi ki ama işte dizi bunu öyle bir erkek bakış açısı ile anlatıyor ki bu esnada seyran bu pisliğe aşık oluyor, tüm yaptıklarını yutuyor. ferit lafları ve hareketleriyle sempati topluyor. izleyiciler bu ikili kavuşsun diye bekliyor. hatta bazen seyranı suçluyorlar üf bu da sıktı tripleriyle diye. pardon? seyran bu karaktere ne yapsa az diyecekleri yerde seyirciler şu an ''öldürürüm seni'' ''öldürsene'' repliklerini kalplerle paylaşıyor sanki çok normal bir romantizimmiş gibi. seyran kaçıp kendini kurtarsın diye umacakları yerde herkes hala seyranın o yalının hanımı olup yalıdakileri hizaya sokacağı günü bekliyor. böyle bir ilişkiyi normalleştirerek belki ileride sevgilisinden bu lafları işitecek, şiddet görecek kadınların bu adamlara bağlı kalmalarının yolunu açtıklarının farkındalar mı acaba. tekrar söylüyorum: rezilsiniz.
-dizinin ilk bölümlerinde seyranın babası gerçek üstü bi zalim olarak gösterilmişti. hikaye kurulurken zalimlerin zalim olması normaldir, bu zulümleri yaşayanların çektiklerine değinecekler diye düşünüp zalim karakterin karmasını veya gelişimini göreceğiz umuduyla izlemeye devam edersiniz. bu dizide ne mi oldu? kazım karakteri karikatürize edilip dizinin komedi unsuru haline getirildi. böyle bir karakterin sempatikleştirilmesinin evdeki erkek tarafından şiddet gören kadınlar ve çocuklar için hakaret gibi bir şey olduğunu söylemeye gerek yok sanıyorum. dışarıya komik olan kocasından dayak yiyen kadınlara sorun bakalım kocası ona sempatik geliyor muymuş? ama durun yetmedi bu dizi bir de bu adamın karısına ''kadın yüreği merhametlidir, kötü de olsa benim kötüm, dövüyor ama aldatmıyor beni'' dedirterek dayak da yeseniz, aç da bırakılsanız kocanız sizi aldatmıyorsa problem yoktur, o sizi incitse bile o incinirse ona merhamet edin, evinizin direğine sahip çıkın mesajı verdi. dizinin kadın yönetmeni hiç utanmadan bu merhamet içerikli iğrenç sözu instagram hikayesinde paylaştı. hatta bu da yetmedi bu karakter dizideki başka bir kadın tarafından ''yıllarca kocandan dayak yemişsin sesini çıkarmamışsın'' diyerek resmen aşağılandı.
-dizide her tür pisliği yapan yalı halkı ramazanda sahur iftar cami oruç sahneleriyle sözde inançlı müslümanlar oluyor, metres ve annesi ise oruç tutmayan kafirler :)
ve daha neler neler. kadınları güçsüz, aciz, muhtaç, ahlaksızlıkların asıl sebebi, erkeksiz bir hiç gibi gösteren; erkekleri zalim de olsa sempatik ve minnoş gösteren zihniyetiniz yerin en dibine batsın.
edit: bir rezilliklerini unutmuşum ki o da rakipleri kızılcık şerbetinin haksız bir şekilde yayın yasağı aldığı gün ortalık yıkılırken bunların reytinglerde birinci geldik diye kutlama paylaşımı yapması. bu olay bile oyuncuların isyan edip diziden çıkmaları için yeter sebep olabilecek bir şey. hazal kaya gibi bekaret sahnelerine isyan edenlerden öldürsene repliğini hemcinslerinden utanmadan söyleyebilen oyunculara... bir tokat yediği için kocasından boşanma hikayesinin işlendiği aliye gibi dizilerden, eline gecelik tutuşturup benimle sevişeceksin diye korkutan kocasına aşık olan karakterlere... mert ramazan demir ve afra saraçoğlunun isyan edip diziyi bırakmaları durumunda büyük ikon olmaları için hala geç sayılmaz.
Edit 2: öldürürüm seni gibi iğrenç replikli bölüm sonrası girin bakın bakalım neler yazılmış. her yerde seyran hakkında insanlar "seyran sıktı artık, yalıda yediği önünde yemediği arkasında, bundan sonra başına gelecekleri hakediyor" diye yorumlar döşüyorlar. Seyran gibi mağdurun da mağduru bir kadın karakteri hedef haline getiren, bu milletin kadın-erkek farketmeksizin mizojinist ve ataerkil damarını kabartan herkesin (senarist, yönetmen, malum psikiyatrist, oyuncular ve ogm) bundan sonra izlediklerinden etkilenip şiddeti, aldatılmayı alttan alacak, ama beni seviyo diyip hayatındaki erkekleri çıkaramayacak tüm genç kızların kadınların başına gelecek her kötülükte ve akacak kanlarında payı vardır. Siz bu milletin ataerkilliğini hafife alıyorsunuz ve eminim ki öldürürüm seni repliğinin romantizm olarak algılanacağını ve seyranın feritten boşanmasında seyranın suçlanacağını siz bile tahmin edememişsinizdir. Bu milletin cehaletine yönelik eğitici olaylar çekmediğiniz için rezilsiniz. Seyrana beyaz giydirip arkasına melek kanadı koyunca değil seyranın mağduriyetlerini salağa anlatır gibi seyirciye geçirince onun gibileri koruyacaksınız. Yoksa gerisi boş şiddet pornosu.