yargı

1. diziyi beğenenlerdenim. lakin süreler yüzünden gereksiz uzatılan sahneler ve dizinin başarılı olup uzaması halinde senaristin batırmasından da çekiniyorum. kadrosu da, hikayesi de güzel dizi.

karakterleri de sevdim ama bir tek anne karakteri itici geldi.

spoiler...

teorime gelirsek; çınar ve inci tanışıyorlar zaten ve ikisinin de anlamsız bir altın, takı vs paraları ortaya çıktı. şüpheliyim ben diye bağıran hoca var, şeref diye gezip ne halt yediği belirsiz baba var. şüpheli çok ve çınar-inci ikilisinin dolandırıcılık, hırsızlık vs tarzı pis bir işin içinde olduklarını düşünüyorum. biraz daha ileri gideyim inci eskort bile olabilir. katilin görmediğimiz biri çıkacağını düşünüyorum.

2. başrollerinde kaan urgancıoğlu, hüseyin avni danyal, uğur polat ve pınar deniz gibi oyuncuların yer aldığı kanal d'nin yeni dizisi. çöpte cesedi bulunan bir genç kızın ölümüyle başlayan hikayede adalet, suç ve ismi gibi günümüzde herkesin birbirine bolca dağıttığı yargı kavramlarının işlendiği, bu yüzden de konusu itibariyle bile hoşuma giden bir dizi oldu. İnci adındaki Genç bir kızın ölümü, savcı ılgaz ve avukat ceylin'in yollarının bambaşka bir şekilde kesişme nedeni aynı zamanda. Bu nedenle ters köşeler yapma ihtimali de son derece yüksek aslında. Biraz daha şüpheleri farklı kişilere doğru yönlendirecek şekilde zeki hamleler yapılsa senaryoda işte o zaman tadından yenmez hani.

kaan urgancıoğlu'nu en son kara sevda'daki emir kozcuoğlu karakteriyle izledikten sonra bir süredir ekranlarda ben görmemiştim. O arada Başka bir dizi yaptıysa da haberim yok yani ama bu dizideki savcı ılgaz rolüne ben çok yakıştırdım. En azından böyle bir diziyle geri dönmesine kendi adıma da sevindim, çünkü kampüsistan yıllarından beri bir başka severim ben kaan'ı. karizması ve duruşunun dışında biraz da özel nedenlerden seviyorum sanırım. Pınar deniz gerçekten güzel bir yani görüntü olarak hoş duruyor. Yalnız avukat ceylin rolüyle bunu söylemek için erken mi bilmiyorum ama bence biraz zorlama olmuş. Hani şöyle ekranda kaan'ın yanına yakışacak biri olsun diye seçilmiş sanki. Pınar'ın Oyunculuğunu zayıf buluyorum çünkü. Dizide Ceylin daha dişli, böyle tuttuğunu koparan bir karakter gibi duruyor ama pınar böyle bir karakter için biraz fazla sönük kalmış. Hani büşra develi ya da melisa döngel bana daha bir yakışır gibi geldi bu karaktere.

Başroldeki Genç oyuncuların yanı sıra diziye apayrı keyif katan isimler de var tabii, bunlardan biri Hüseyin avni danyal kesinlikle. çok kaliteli ve canlandırdığı hemen her karakteri birkaç adım ileri götüren, çok başarılı bir oyuncu zaten. Bence bu dizi ve oynadığı karakter için yerinde bir seçim olmuş. Mehmet yılmaz ak da son zamanlarda benim oyunculuğunu beğendiğim, dikkat çeken isimlerden yine. Burada da oynadığı karakterin hakkını veriyor bence.

Bir de bonus olarak uğur polat var ki, bu dizide onunla ilgili net bir şeyler söylemek için henüz çok erken olsa da, kendisini yargı'da görmek beni apayrı mutlu etti. Türkiye'nin en iyi erkek oyuncularından biri olup da, nasıl bu kadar mütevazı olunur sorusunun cevabıdır adeta uğur polat. Onun sahnelerini de ayrı bir keyifle izliyorum ve bu dizide yer aldığı için bir yandan da içten içe seviniyorum.

Ne zamandır televizyonda denk gelip de, her hafta yeni bölümünü heyecanla beklediğim bir dizi yoktu o açıdan benim için bir boşluğu doldurdu yargı. Her ne kadar ben diziyi hızlandırılmış şekilde youtube'dan izlemeye çalışsam da. Youtube demişken de yeni bölümleri dizinin youtube sayfasına neden bu kadar geç yükleniyor ya da bir türlü ısrarla yüklenmiyor o konuda da ayrı bir merak içindeyim doğrusu ya neyse. Hikayenin işleniş biçimi, oyunculuklar, çekim kalitesi falan da göz önüne alındığında bence gerçekten iyi bir iş çıkarılmış. Farkında olmadan gün içinde kendi kendime nanananana nanananana diye dolanır oldum bu bile bir başarı aslında .

Detaya inersek ufak tefek hatalar elbette ki bulunur ama her hafta sinema filmi uzunluğunda bir bölüm çekildiğini düşünerek çok fazla derine inmemek lazım sanki. Umarım reytinglere kurban gidip ani bir final yaptırılarak 13. Bölümü bile görmeden ekranlara veda etmez. Ne diyeyim Şansı da, reytingi de bol olsun yargı'nın.

3. Uğruna bir izin günümü harcadığım dizi. 3 bölümü arka arkaya izledim ve bayıldım. Uzun zamandır kendimi bir TV dizisine bu kadar kaptırmamıştım. Ağlamaktan içim dışıma çıktı. İzlenmesini şiddetle tavsiye ederim.

4. Abartı tesadüfler, bazi seylerin izleyicilerin gozune gozune sokulması baysa da şu an en keyifle takip ettigim türk dizisi.Ilgaz savci gibiler hala var mi bu dunyada ya.Umarim sakiz gibi uzadikca uzamaz, inci cinayeti tadinda birakilir, baska cinayetler falan arastirilir

*spoilerımsı alert*

Bence inci eskortluk yapıyor, arabayi alan zengin sevgili de ailenin avukatı olan adam.

5. Gerçek hayatta da yok mu Ilgaz savcı gibi nahif,düşünceli,anlayışlı,dürüst biri ya.Kaan Urgancıoğlu'nun etkisi büyük tabii. 

İnci'nin ölümü de insanları ikiye bölmüş.İnci her ne kadar karaktersiz biri olsa da,Engin'i söylediği ağır sözlerle kışkırtmış olsa da öldürülmeyi asla haketmedi.Zaten öldürülen her kadın da beyaz değildir,beyaz olmak zorunda da değildir.İnci gibi siyahları grileri de var.Önemli olan hiçbir insanın öldürülmeyi haketmediği.Verilmek istenen mesaj bu bence 

6. Pınar deniz ve kaan urgancıoğlunun başrollerini paylaştığı gerilim/polisiye türk dizisi.

Derslerimin yoğunluğundan dolayı şu ana kadar açıp izlememiştim ama sosyal medyada ve arkadaşlarım arasında da çok beğenilen bir dizi. Birkaç gündür izlemeye başladım ve bana izler izlemez münevver karabulut cinayetini hatırlattı. Zaten son zamanlarda bu cinayet aralıklı olarak gündeme geliyor ve ben de aradan yıllar geçmesine rağmen yeni yeni detaylar öğreniyorum. Dizinin de konusunun bu cinayeti hatırlatması beni kendisine daha çok çekti. Ayrıca oyuncular rollerinin hakkını veriyor sanki gerçekten o karakterlerin hayatını yaşıyorlar. Senaryo zaten çok başarılı umarım sürekli ters köşe yapar da bir sonraki bölümü iple çekeriz. Müzikler karakterlerin duygularını iliklerinize kadar hissettiriyor, toygar ışıklının eseri olduğuna şaşmamalı. Umarım böyle devam eder işin içine aşkın girmesini istemiyorum ama ılgaz ve ceylin arasında bir şeyler olacağı kaçınılmaz. Kısacası ben sevdim başarılı iş olmuş.reytingi bol olsun

7.  yönetmenliğini ali bilgin'in yaptığı tv dizisi.başroldeki kadın karakter ceylin 10.bölümde iticiliğin sınırlarını zorluyor.senarist,neva karakterini ön plana çıkarmak için bilinçli olarak bu şekilde yazıyorsa bilemem.ceylin  bencil,çıkarcı ve hadsiz.güçlü kadın diye yutturmayın.mehmet yılmaz ak ve kaan urgancıoğlu mükemmelsiniz.

8. Spoiler içerebilir. Dizinin ilk 9 bölümü iyiydi. Bazen seyirciyi bak bak burası önemli diyip yükselten sonra altından hiçbir şey çıkmayan detaylar hariç sürükleyiciydi. Kendini izlettiriyordu. Senarist sema hanım sanıyorum ki ilk 9 bölümün senaryosunu dizi başlamadan yazmış. Dizinin reytingleri de iyi gelince e devam edelim dediler ama devam ettirmek için girilen çabada mantığa oturmayan şeyler olmaya başladı. Zaferin ölümünü nasıl açıklayacaklar nasıl anlatacaklar hiç kestiremiyorum. Özellikle de elinde parayla çöp kutusuna koşan enginden evil genius yaratma çabası ve ya engin bu kadar şeyi nerden biliyor noktasında flashbackler ile senaryoyu seyirciye yedirme taktiğini pek beğenmedim açıkçası. Pars savcı için izlemeye devam ediyoruz. Kendisinin oyunculuğunu oldukça sevdim. Şimdilik bu kadar.

9. İlk 9 bölüm hatasız ilerledi. 10.bölümden sonra ana konunun çözülüşüyle başka yola girmesi gerekti. Yan olaylarla girdi ama karakterleri birbirine bağlayan başka meselelere de girildi. Biraz karmaşa yaratıyor şu anki durum. Yani ana karakterlerin ilişkilerine dikkat kesilirken bir yandan başka davaları işlemek yorucu olabiliyor. Mantık hataları artması keyif kaçırıyor. Aslında mantık hatası değil de aktarım hatası. Engin bence başından beri zeki, sosyopat bir karakterdi.bunu 5.bölüme kadar katili bulamayaşımızda, hiç çaktırmamasında görebiliriz. Bir anonim tehditle paraları çöpe atmasına da panikle aptallık yapmış olacağını Sanabilirim. Oklar sana dönmüyorken ortada bir zanlı varken çaktırmamak, delil toplamak kolaydır. Ama gözler ona döndüğünde saçmalamış olabilir. Hapishaneye girince artık rol yapmayı bırakıp planlar tasarlanması değil bunu bir iki sahnede yapması kafaya oturmadı. Biraz daha günlere yayılsaydı.sanrılar görseydi, krizler geçirseydi. Hapishane ortamına dayanamasaydı ve yavaş yavaş gözünü karartıp birini gözüne kestirseydi. Veya önce herkes hakkında planlar yapıp aşamaları gösterilip sonra herkese aynı anda saldırsaydı. Biz seyirci kısmı atlandığı için hatalı durdu. Onun dışında Ilgaz ceylin arasını da düzeltin artık 12 bölüm oldu. Bir bölüm sonra bozacaksınız zaten. Ucundan bir gösterin Ilgaz savcımın otoriter şehvetini Swh neyse pınar deniz çok güzel çok iyi oyuncu kaancım emir kozcuoğlu tarafını ara ara gösteriyorsun severek izliyoruz. Pars.. Of off neler söylesem az. Bölümler geçtikçe daha da yükseliyorum adama hatta şu an teyze üzerinde bi ihtirasını görmek isterim. Neva.. Seni bu akşamki bölüme kadar ezik, aptal görürdüm ama bu akşamki krizinde söylediğin cümleler boğdu boğdu duvara attı. Bir zamanlar çok sevilip sonra tak diye kesilince oluşan boşluktu aslında seni delirten, acizleştiren.meslekte,başarıda kazanamadığın doyumu ılgazın sevgisinden alman.. O kadar iyi anladım ki ve aydınlandım ki. Bu senarist iyi arkadaşlar gerçekten kaliteli. Duygusal ve psikolojik satır aralarına bayıldım.

10. Başrollerinde kaan urgancıoğlu ve pınar deniz olan, ali bilgin’in yönettiği ve sema ergenekon'un senaristliğini yaptığı dizi. Başrolleri daha önceki bir yapımda çok beğenilen bir çift seçilmesine rağmen dizinin akışında esas çift ne diğer karakterleri ne de olayları gölgede bırakmıyor. Bunun haricinde yorumuma sema ergenekon’un bir dönem uğraş güneş’le menajerimi ara’nın senaryosunu yazdığını söylemekle başlamak istiyorum. Diziyi az çok takip eden bilir ki sema hanım’ın senaryo ekibinde olduğu yaklaşık 7-8 bölüm menajerimi ara’nın son güzel günleriydi. Yani kendisi ve ortağı ilerlemiş bir dizinin senaryosunu ele alıp gidişatı düzeltmekte epey başarılıydı, ha reytingleri falan göze alınca sonuç değişmedi ama devamlı izleyici için keyifli bir akış yaratmışlardı o süreçte. Neden anlatıyorsun diyenler için bunu kaleminin başarısı olarak görüyorum ve bu yüzden 13. Bölümü dün yayınlanan ve şimdilik akışı biraz yavaş olan yargı için hala büyük beklentilerim var. Yargı son yıllarda televizyonda yayınlanan türk dizilerine göre oldukça farklı bir akışa sahip, beklenenin aksine düğümlerin hızlı çözüldüğü bir yapım. Her ne kadar yabancı yapımlara aşina olsak da tv’de böyle bir şey izleyince ciddi anlamda afallıyoruz. Özellikle daha önce akışında böyle gelişmeler olan dizilerin büyük bir batış yaşadığını gördükten sonra senaristlerin diziyi nasıl toparlayacağını falan düşünmeye başlıyoruz. Hele bir de türk televizyonunda dizilerde insanlık dışı çalışma şartları varken hem izleyici hem de dizi ekibi için insana gına getiren bir yayın süresi söz konusuyken ihale tamamen senaristlere kalıyor. O yüzden Dizinin izlenmesi hala iyi olsa da pek çok kişinin yorumları negatif, alışılmış olanın dışındaki akışa şahit olunca ağıt yakılmaya başlanmış bile. Diziyi şimdilik kurtaran şey merak duygusunu bir şekilde diri tutması ve oyuncular, içerdiği aşk ilişkisi muhtemelen; ama 5-6 bölümlük bir süreçte bu durumun kaynağının değişeceğini tahmin ediyorum. Bunun dizideki önemli örneği engin’in çınar’ın zaferle olan görüntülerine sahip olmasının çok saçma ve mantıksız bulunmasıydı. Nasıl olabilir derken, o görüntülere nasıl sahip olduğunu gördüğümüz bölümde taşlar yerine oturmuş oldu. Hala soru işaretine sahip olanlar için şuna dikkat etmekte fayda var; serdar daima çınar’a kazık atan ve para meraklısı bir karakter olarak karşımızdaydı mesela. Böyle bir olay ikisinin ilişkisinde oldukça olağan gözüküyor. Ancak parayı çöpe atacak kadar enayi olan engin’in bu şekilde zeka küpüne dönmesi ise hala şaşırtıcı benim için de. Ama yine de engin’in bu dönüşümünü psikolojik sorunları olan fakat çok dikkatli ve zeki bir birey olduğunu görerek bir yandan mantıklı buluyorum. Davranışının sonucunun ölmek ya da yasalar önünde ceza almak olduğunu bilebilecek bir kişinin paniğe kapılmasının normal olduğunu varsayıyorum. E bir de ceza aldıktan sonra özellikle “kaybedecek hiçbir şeyi kalmamasını” göz önüne alınca bu kadar agresifçe zekasını kullanması da bana epey mantıklı geliyor. çünkü ceylin’e dediği gibi karşısındaki herkesin kaybedecek çok şeyi var. Aileleri, aşkları, özgürlükleri ya da itibarları. Kendisi düşerken herkesi yanında götürmek engin için çok doğal bir tepki, ki zaten baktığımızda böyle bir düşüşte cinayet işlemiş bir kişi. 

Neyse yorumum çok uzun oldu zaten, sonuç olarak uzun zamandır tv’de bu kadar iyi bir dizi ve iyi işlenmiş bir özgün senaryo görmüyorduk. En azından son yıllarda sektörde yaşanılan sorunları, dizi süresini doldurmak için 45 dakikalık çatışma sahnesi çekmek zorunda kalan ekipleri düşününce yargı’nın gidişatını çok iyi buluyorum. Türkiye’de dizi yapan tüm senaristlere de sema ergenekon şansı diliyorum, zira televizyonda maruz kaldığımız rezaletlerin yaratıcı ekiplerin suçu olduğuna kesinlikle inanmıyorum. Maalesef hepsi bu sektörde köşeye sıkışmış durumda ve reyting yarışının içinde yaratıcılıklarına ket vuruluyor…