şişmanlık

1. rönesans döneminde güzelliğin tanımıydı.

o dönemdeki sanat eserlerine bakın. tablolardaki güzel kadınların hepsi balık etliydi. Çünkü o dönemde balık etli olmak; sağlığın, sağlıklı çocuklar doğurabilecek potansiyelin, çok fazla yiyebilecek kadar zengin olmanın sembolüydü.

sonra birden bir kırılma yaşandı, afrikalı kabile üyeleri gibi kemikleri sayılır olmanın güzel olduğu empoze edildi beyinlerimize. 38 bedene bile burun kıvırır oldu insanlar, 34 beden olmak için günü tek elma ile geçiştirdi mankenler. bir sürü kız, anoreksia denen hastalıkla boğuştu güzelleşebilmek uğruna.

"kilolu kızın yıllar sonra zayıflayıp taş olması", "azıcık zayıflasa süper olacak kadınlar" gibi başlıklar açıldı mesela sözlüklerde. demek ki "kilolusun diye benim beğeni ölçülerime uymuyorsun ama zayıflarsan seni beğenebilirim çünkü bana zayıfların güzel olduğu öğretildi."

sağlıksız olacak denli kilolu olmayı, obeziteyi onaylıyormuşum gibi görünmesin asla. ama 55-60 kilo civarındaki kadınları bunalıma sokmak için canla başla çalışan bir moda güzellik sektörü var. "kadını güzel kılan kıvrımlı olması, yaradan o yüzden yuvarlak hatlar vermiş ona" denilen dönemden ne ara bu döneme geçtik, bilmiyorum.

özgüven ve özsaygı gibi kavramların efendisi kate winslet'ı anmadan yazıyı bitirmek olmaz.

2. her vücudun boy ve şekline bağlı olan ideal kilo diye bir durumu var. ve bu kişiden kişiye değişken. ayrıca oranlı bir vücut şekliniz varsa hangi kiloda olursanız olun zaten güzel görünürsünüz.

"güzellik= zayıflık" değil.

"güzellik = ideal kilo ve sağlıklı görünüm".

bir kadın olarak; zayıf kadınları beğeniyorum. bu da benim güzellik algım.

3. bir insanın başına gelebilecek en kötü şeydir.

dev bir şişman olarak net söylüyorum bunu....

şöyle bir hadise yaşadım, baya da aklımda yer etti...

bir arkadaşla beraber onun erkek arkadaşının iş yerindeydik. iş yeri de okulun internet kafesi...

kızlardan biri kasaya flaş belleği takmış ama çalıştıramamış, haliyle kasa başında duran bize sordu. kız arkadaşım da yanındaki yere takmayı deneyin dedi, kız da eğilip takmaya yeltenirken bir benim kız arkadaş ''tabii o kiloyla eğilebilirsen keh keh'' dedi ve güldü sadece biz duyduk bu lafı.

şaşırarak dönüp yüzüne baktım ve ''e yuh bare benim yanımda demsen böyle şeyler'' dedim, arkadaş hemen kıvırmaya başladı, ay sen onun kadar kilolu değilsin ayakları falan...

ama bu olayda beni şoklara uğratan, üzen ve bu olayı benim için unutulmaz kılan söylenen bu söz değildi.

bu sözü söyleyen arkadaşımın ''şaşı'' olmasıydı. bir gözü burnuna kadar kaymış ve büyük numaralı gözlükleri var hiç çıkarmadığı.

yani şişmansan eğer, en iyisinden en itine uğursuzuna kadar dillere düştün demektir...

4. sebebi bir hastalık olmadığı sürece kesinlikle bir süre (en az 5 ay) doğru dürüst bir şey yenmediğinde kurtulunulacak yağlar grubu (mesela bütün gün sadece bir kase meyveli yoğurt olabilir). bu tabii ki sağlıklı değil ama bir kere ciddi anlamda kendinizi yememeye alıştırdınız mı veriyorsunuz. tek çözüm kesinlikle uzun bir süre yememek. yanında spor yapmaya mecaliniz olursa ne ala ama spor daha çok acıktıracağından tavsiye etmiyorum. kafa olarak hazırlandıktan sonra gerekirse iştah kesici hap vs. ile halledilebilir bence.

5. Büyük bir sınavdır aslında. İnsanlar sizinle dalga geçmeyi kendilerinde hak görürler ki bu tam bir gerizekalılıktır.

Zayıf ya da normal kilolular zayıflama önerileri sunarlar. Bu konuda ısrarcı olurlar ki bu tipler genelde hergün kola içen, yemekten çok aburcubur yiyen tiplerdir.

Bir de şişmanken zorla zayıflamış; sonra da size aaa çok kilo almışsııın diyenler vardır ki onlara benden güzel bir küfür gitsin.

Zayıflığı ve fazla kiloluluğu yaşamış biri olarak şunu söyleyebilirm ki kilo vermek öyle kolay birşey değil, zayıfken insanları kendi standartlarınıza göre yargılamanız oldukça yersiz. Kazara şişmanlarsanız işlerin hiç de öyle tavsiye ettiğiniz gibi yürümediğini anlarsınız zaten.

Ben de kilo almış biri olarak beni en sinir eden iki şeye artık dikkat ediyorum:

Birincisi kimseye kilo almışsın demem. Sanki kendi bilmiyor amk

İkincisi de hamile olduğunu net bilmediğim kimseye aa hamilemisin demem(gizlinot: yaşanmış hikaye :) )

Tüm şişmanlara ve ahkam kesmeyen zayıflara sevgilerimi; tüm sağlıklı yiyip içen, sporunu falan yapan herkese de saygı ve sevgilerimi sunarım.

6. (bkz: kilo vermek isteyenlere tavsiyeler )

7. Dallama amcamın ben daha 7-8 yaşlarındayken "odasının her tarafına ayna yerleştirin de kendinden tiksinip zayıflar belki." Diyerek o minicik aklıyla fikir vermeye kalktığı çocukluk özelliğim. O günden sonra tiksindiğim tek şey kendisi oldu ve 18 yaşında 70 kilodan 53 kiloya düştüm.

Ekleme: evet ben 53 kiloya düştüm ama kendisi hala dallama!

8. çevremdeki (özellikle ailedeki) herkesin sen kilo almışsın demesi sonucunda duymaktan bıktığım sıfat.

çok uzun bir yazı yazdım buraya kendi kilo sorunum ile ilgili ve yapacaklarım ile ilgili ama sildim. özeti şu: yukarda da dediğim gibi insanların laf etmesinden bıktım. kime ne benim kilomdan? bu kadar lafı edilmese 1 seneye yayarak rahat ve huzurlu bir kilo verme süreci geçirebilirim. ama şimdi bir anda vermek istiyorum bu kiloları çünkü daha fazla dırdıra maruz kalmak istemiyorum, ama 15 kilo pat diye de verilmiyor.

9. şişman olanlar(ya da şişman hissedenler diyelim) çok sevimli bulduğum insanlardır,genelde ciltleri yumuşacık olur.göbeklerinde çok güzel uyunur,omuzları yastık edasıyla sizi kucaklar.

10. Çağımızın en büyük sorunu! Eskiden şişmanlık sağlık olarak görülürken, şimdi 34 beden yarı ölü gezen kızlarımızın 'sağlıklı' olarak anılması bence daha büyük bir sorun. Önce kafa yapılarımızı, sonra beden ölçülerimizi değiştirmeliyiz.(gizlinot: evet ben de bir 34 bedenim)