1. ilk batman serisinin dördüncü ve son filmi olan, 1997 yapımı film. geçtiğimiz yıl vefat eden Joel Schumacher tarafından yönetilen ve george clooney'nin batman'i canlandırdığı film, bu girdiyi yazdığım an itibarıyla 3,8 imdb puanına sahiptir ve başarısız süper kahraman filmlerinden biri olarak kabul edilmektedir. clooney filmi izleyenlere paralarını iade etmiş, bu film için ''çok kötü, bir daha asla izlemedim'' deyip halefi ben affleck'i vazgeçirmeye (link: https://www.ntv.com.tr/sanat/george-clooneyden-ben-afflecke-batman-tavsiyesi-kostumunde-meme-ucu-olmasin,8t6uqaeEJkuHJZGT-kBejg çalışırken) (gizlinot: adam bu filmden öyle bir ders almış ki, ofisine filmin afişini yerleştirmiş. bir daha böyle kötü bir filmde oynamasın diye...) o'donnel ''bir önceki filmde bir film yaptığımı hissediyordum ama bu filmde oyuncak ticareti yaptığımı hissettim'' demiş. filme olumlu yaklaşan tek kişi thurman olmuş, filmi bir kariyer katili olarak görmek yerine yüksek bütçeli ve gişede başarılı olan ilk deneyimi olarak görüyormuş.
---spoiler---
batman returns filmiyle karşılaştırdığımızda gömüldüğü kadar kötü olmasa da vasat bir film. yeni nesil süper kahraman filmleri gibi, açılışından itibaren izleyiciyi içine çekemeyen takip etmesi zor bir aksiyon ve çok basit bir şekilde yazılmış replikler içeriyor. (gizlinot: poision ivy'nin buz adam'ın karısını öldürüp suçu batman'e atması falan, sanki türk dizi izliyoruz, poision ivy de ferhunde.) karakter derinliği hiç yok. uma thurman tüm güzelliğiyle filmin havasını yükseltiyor ama aynı şeyi poision ivy için söylemek güç. catwoman'ın ilmek ilmek işlenen karakter gelişimini kendisinde göremiyoruz. yine patronu tarafından öldürülmeye çalışılan bir kadın var ama karakterin arka planına odaklanılmamış. (gizlinot: üstelik dönüşüm geçirene kadar suçsuz biriydi. buz adam bile affedildiyse poision ivy eski haline döndürülüp affedilebilirdi. sonuçta yaptığı kötülükleri yaparken kendi kişiliğine sahip değildi.) flashback sahneleriyle batman'e yakınlaşabiliyoruz ama keaton'ın batman'i varken insan clooney'yi ister istemez yadırgıyor, ortada izlemesi keyifli bir batman karakteri yok. robin ise tam bir ergen. film boyunca dört filmde de aynı oyuncu (michael gough) tarafından oynanan tek karakter olan alfred ölecek gibi bir hava yaratılıyor ama filmin sonunda onu hayata döndürmeyi başarıyorlar. (gizlinot: batman'in ''her kahraman maskeli değildir'' tarzındaki cümlesi çok hoştu.) alfred'in yeğeni rolünde alicia silverstone var. batgirl karakteri filmin sonuna dek vasıfsız bir karakter gibi dursa da (gizlinot: edit: bu noktada silverstone'a pek suç atmak istemiyorum, kilo aldığı için dönemin basını tarafından linçlenmiş ve çoğu sahnesi atılmış.) feminist söylemleriyle ve robin'le olan atışmalarıyla kendine has bir şeyler yapmayı başarıyor.
''insanlardan faydalanmak için görünüşünü mü kullanmaya çalışıyorsun? kitap oku. kadınsı kurallar uzun zaman önce değişti, senin gibiler adımızı karalıyor.''
bu filmden sonra ''Batman Triumphant'' (gizlinot: madonna'nın harley quinn'i oynayama ihtimalinin olduğu, daha karanlık bir film.), ''Batman: Year One'' (gizlinot: Aronofsky yönetmenliğinde çekilecek, bale'in batman olarak düşünüldüğü ilk film.) ve ''superman lives'' gibi projeler de düşünülmüş ancak hayata geçmemiş. zaten bilindiği gibi seri ancak nolan'ın üçlemesiyle 2005'te dirilebildi.
ayrıca poision ivy, ''turkish bath (hamam)'' isimli bir yeri kendi mabedi haline çeviriyor. (gizlinot: as as as bayrakları...)
---spoiler---
(girdide belirtilen tüm bilgilerin kaynakları: imdb trivia ve vikipedi)
benwyatt23