1.
bir khaled hosseini romanı.
'pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi bir erkeğin suçlayan parmağı da daima,mutlaka bir kadını gösterir. her zaman. bunu hiç unutma, meryem.'
dünyanın her yerinde kadın olmak zor ama kadın kadının kurdu değildir kadın kadının evidir,limanıdır kimi zaman.
okurken kendini hep meryem ve leyla olarak görüyorsun kitabı kapatıp güvenli hayatına dönmek mümkün ama kaçmak istemiyorsun bu öyle rahatsız edici derecede gerçek bir kitap.
2.
-spoiler-
meryem için hep üzülmüştüm okuduğumda. leyla en azından hayatının bir bölümünde sadece bu çileyi çekiyor. ama meryem evinden, annesinden (gizlinot: annesinden alınmış sayılır mı bilmiyorum gerçi) çok küçükken alınmış ve -kendini feda ederek- ölene kadar çilesi bitmiyor. ve dünyada meryemler çok fazla, çok iç açıtıcı bir gerçek.
-spoiler-
3.
Basligi gorunce bile icime bir huzun coktu. Cok etkilendigim , en derinlerime dokunan kitaplardandir. Hayatta gercekten 'çok aci var'.
4.
"Süslülerin karşılaştıkları efsane yobazlıklar" başlığını görünce, afgan asıllı yazar halit hüseyin'in 2007 yılında yayımladığı "Bin Muhteşem Güneş" kitabında yer alan uyarılar aklıma geldi.
Kitap, Afganistan kabil'de geçiyor. Meryem ve Leyla'nin acıklı hayatını, savaşın acımasızlığının kadınların sırtına yük olarak nasıl bindiğini anlatıyor. Okurken tüylerime kadar irkilip rahatsız olmuştum. Kitaptan ufak bir alıntıyı da paylaşmak istiyorum.
"kadınların dikkatine:
* evinizden dışarıya çıkmayacaksınız. kadınların sokaklarda amaçsızca dolaşması, caiz değildir. dışarıya çıkarsanız, yanınızda mutlaka bir mahrem, erkek akrabanız bulunacak. sokakta tek başına bulunan kadın dövülecek ve evine gönderilecektir.
* her ne şart altında olursa olsun, asla yüzünüzü göstermeyeceksiniz. dışarıdayken burka'yla örtüneceksiniz. aksi halde, şiddetle kırbaçlanacaksınız.
* tırnaklarınızı boyamayacaksınız. boyarsanız, bir parmağınız kesilecektir.
* kadınların çalışması yasaklanmıştır.
* kızların okula gitmesi yasaklanmıştır. bütün kız okulları derhal kapatılacaktır.
* sizinle konuşulmadan konuşmayacaksınız..."
Kitaptan beğendiğim iki tespit ise;
"bir erkeğin kalbi fesat, habis bir şeydir meryem..kanamaz, sana yer açmak için genişlemez."
"pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima, bir kadını gösterir. her zaman. bunu hiç unutma meryem…"
Olur da yüreğiniz bu kadınların hikayesini okumayı kaldırırsa okumanızı tavsiye ederim.
17 mart 2019 14:48
17 mart 2019 15:16
5.
yıllar önce iş yerinde okuma gafletinde bulunduğum kitap.meryemin hikayesini ilk sayfasından son sayfasına kadar acı çeke çeke ağlaya ağlaya okumuştum,herkes bana neyin var iyi misin?diye soruyordu,yani demek istediğim şu ki bu kitabı yalnızken okuyun,insanlar deli olduğunuzu düşünebilirler.
6.
ef sa ne.
gerçekten bu kadar çok ağladığım bir kitap hatırlamıyorum. lisede müdür yardımcısı hocam vermişti ve ben derslerde okumuştum, keşke yalnız okusaydım daha fazla ağlayabilirdim. (gizlinot: içime akıttım çoğunu çünkü) tokat etkisi yaratmıştı ben de. etkisinden kurtulamamıştım, o kadar gerçekler vardı ki. tekrar okumak istiyorum, biraz daha ağlayayım.
7.
kadınların karşı karşıya oldukları zorlukları meryem ve leyla'nın hikayesi olarak anlatan kitap, okurken derinden etkilenmemek neredeyse imkansız.