don't f**k with cats: hunting an internet killer

1. (link: https://www.imdb.com/title/tt11318602/?ref_=nv_sr_srsg_0 imdb)

3 bölümlük suç belgeseli.

inanılmaz bir hikaye, inanılmaz korkunç bir hikaye! en rahatsız edici filmden daha rahatsız edici, çünkü gerçek!

konuyu yazacağım ama bazı yerleri spoiler gizli notuna alacağım çünkü bunu görmek istemeyenler de olabilir. sosyal medyada bir video paylaşılıyor spoiler (gizlinot: 2 yavru kedinin öldürüldüğü video) akıllara durgunluk veren bu videodan sonra boş zamanlarını çokça internet üzerinde geçiren kimisi veri analisti olan insanların facebook'ta grup kurarak bu kişinin peşine düşmeleri ile başlayan uzun soluklu bir kovalamaca.

bizzat suçların işlendiği videolardan tutun, güvenlik kamerası kayıtlarına, sokak kameralarına, şahsın çeşitli fotoğraflarına kadar görsel olarak aşırı seviyede desteklenen hikayenin içindeymişcesine hikayeyi yaşıyor ve derinden etkileniyorsunuz.

bu kan donduran suçlar zincirini izlerken gerim gerim geriliyorsunuz. hayatı sorguluyorsunuz hatta hayattan soğuyorsunuz. ilk bölümü izleyebilen devamını da izler.

hassas olan kişilerin izlemesini tavsiye etmiyorum bu arada. suç işlenenen videolar saniye saniye sonuna kadar gösterilmiyor ama anlatılıyor. zihninizde canlanıyor yani, uzun süre de unutamazsınız.

sosyal medyanın en b.ktan tarafları bu ibretlik belgeselde. beğenmediğiniz videoları yaymadan önce, beğenmediğiniz kişiler hakkında konuşmadan önce bir daha düşünmenizi sağlayabilir.

2. netflixe geldiği gün ardarda tüm bölümleri izledim. olayın korkunç yanı gerçek olduğu için, boğazınızda bir yumru hissediyorsunuz. bu kadar saf kötülük, manyaklık, sapkınlığa şahit olmak çok çok zor. kaldı ki bu videoların tamamını izlemedik. bahsi geçen ruh hastası kişinin, son videosunu izleyip anlatabilen çıkmadı. nasıl bir manyaksa FBI ajanı bile hıçkırarak ağladı. beklemediğiniz insanlar neler yapabiliyor net şekilde görebiliyorsunuz. videoyu izleyemedim. ancak olayı araştırdığımda çok kötü fotoğraflara denk geldim. bu kadar sadistce birşeyle sanırım karşılaşmadım. psikolojiniz el verişli değilse lütfen izlemeyin. çünkü akabinde olayı araştırıp kötü şeylerle karşılaşacaksınız.

3. sanırım kedilere işkence yaparak öldüren bir katili ve bulunmasıyla alakalı olanları anlatan bir suç belgeseli. ilk bölümün 7. dakikasında ağlamaya başladığım için sanırım izleyemeceğim ve bu konuda hassas olanların kesinlikle izlememesi gerektiğini düşünüyorum. ben izlemeye bile dayanamazken bunları yapabilecek kadar acımasız ve kötü kalpli nasıl olunur bilmiyorum.

4. nasıl manyak psikopatlarla aynı dünyada yaşadığımızı bir kez daha gösteren belgesel. biz odaya böcek bile girse, korktuğumuz halde, zarar vermeden camdan dışarı atmaya çalışalım; bu insanlar gelsin türlü caniliklerle ilgi çekmeye çalışsın... Böyle kişilerin ne yazık ki herhangi bir yöntemle "normal"e dönebileceğini ve zararsız kişiler olabileceğini zannetmiyorum.

5. yayınlandığı gün sabah kahvaltıda bir bölüm,öğleye doğru çalışmaya ara verdiğimde bir bölüm ve akşam yemek yerken bir bölüm olacak şekilde bitirdiğim çok akıcı kedilere zarar veren bir psikopatın daha sonra gelişen hikayesini anlatan gerçek bir netflix belgeseli.Sosyal medyanın böyle yararlı şeyler için kullanılması beni mest ediyor.Amerikalıların araştırmacı kişiliklerine ve peşini bırakmamalarına hayran oldum.özellikle baş kahramanlar kadın ve erkek bence gerçekten zeki insanlarmış, çok güzel yönetmişler o dönemi.

----Bundan sonrası spoiler içerir-----

Şimdi o malum çinli adamın öldüğü videoyu izlemedim ama ekşi sözlükte izleyen birinin yazdığı şeyler arasında yamyamlık bile var ki siz düşünün nasıl bir manyak olduğunu.Benimde hep savunduğum bir durum meydana geliyor yani ''hayvanlara zarar veren kişi yarın birgün insanlara da verir''o yüzden hayvanlarla ilgili yaptırımlar cezalar olmalı.Bu belgeselde bunu çok güzel kanıtlıyor.Ayrıca fransa polisinin beceriksizliği ekran başında sinirden kudurttu.Bu hikayenin hiç beklemediğim bir yerinde türk bir internet kafe sahibi abimiz 3 ülkenin yakalayamadığı katili yakalattı helal olsun.Ayrıca kendisinin instagram hesabına girdiğimde yorumlarda izleyip izlemediği sorulmuş o da izlemedim daha diye yanıt vermiş, ben olsam uçmuştum bilgisayar başına.

6. izlediğim günden beri paranoyak olduğum, aklıma geldikçe tırstığım, sürükleyici bir seri katil belgeseli.

--spoiler olabilir buradan sonrası--

3.bölümün sonlarına doğru tam katile üzülmeye başlayacak gibi olduğunuz zaman son 5 dakika içinde o kadar değişiyor ki her şey, bi insan nasıl bu kadar psikopat olabilir inanamıyorsunuz. ayrıca katilin annesinin hala inatla oğlunu savunması inanılmaz.

bu arada bikaç yıl önce bir haber çıkmıştı, tüm dünyanın aradığı porno yıldızı katili bir Türk tanıyıp buldu diye. bayağı bir dalga konusu olmuştu bu, çünkü katil porno yıldızı olduğu için tanındı gibi lanse edilmişti. fakat alakası yokmuş. adamı zaten tüm dünya arıyor. bu bilgi de bölümü bitirdikten sonra aklımda belirdi birden. genel olarak aşırı sürükleyici bi belgesel. art arda izledim 3 bölümü de. cinayet videosunu izlemem mümkün değil ama yapılanlar okuduğum kadarıyla korkunç. kötü etkileneceğimi bildiğim halde izlediğim bir belgesel oldu kendisi. ayrıca bundan sonra internetten tanıştığım birine de hayatta güvenemem sanırım.

7. gece 3te başlayıp sabah 6da tüylerim diken diken bitirdiğim bir katil belgeseli. Ayrıca malum videoyu internette bulup yarım gözle atlayarak izleme gafletinde bulundum, korkunç. Hala nasıl internette olabilir aklım almıyor. Şimdi altta spoilerli bır sorum olucak eğer bunu bilen süslüler varsa beni aydınlatsın lütfen.

-------------------spoiler---------------

Pitonlu videonun sonunda birinin daha elleri gözüküyor. Bununla ilgili hiç bir şey söylemediler annesi dışında. Her hangi bir bilgimiz var mı ? Belgeselde bununla ilgili bir şey yoktu

8. Luka Magnotta isimli katilin işlediği suçları ve yakalanma sürecini anlatan 3 bölümlük netflix belgeseli.

az önce 3 bölümünü de birden bitirdim. içimde korku ve gerginlik duygularından çok acıma hissiyatı uyandırdı. katilin dikkat çekmek ve ünlü olmak adına öldürdüğü kedilere, köpeklere ve Jun Lin adındaki genç adama çok çok üzüldüm tarifi yok.

Katilin çocukluğundan beri ezildiği, horlandığı, psikolojik şiddet gördüğü anlatılıyor ama bu caniliği açıklayacak hiçbir psikolojik buhranı aklımda oturtamıyorum. Bir de katilin annesi nasıl rahat, nasıl makyajlı böyle saç baş yapılı. Oğlu neler neler yapmış sanki hiçbir şeyden etkilenmemiş gibi öylece oturuyor. Neyse...

Belgesele yarı sansürlü bir şekilde katilin internette yayımladığı cinayet videolarından kesitler konulmuş. Özellikle Jun Lin'i öldürdüğü "1 lunatic 1 icepick" videosunu çok merak ettim ama kaldıramayacağımı düşündüğüm için izlemekten vazgeçtim.

Bir de belgeseli izlerken hayvan hakları savunucularının adeta Sherlock Holmes edasıyla çalıştıklarını görünce çok şaşırdım. Normal facebook kullanıcıları, ortak bir grup oluşturup katilin kimliğini deşifre ediyorlar. Türkiye'de onlarca cinayet işleniyor; birçok vahşet haberine tanık oluyoruz ama böyle bir istikrara hiçbir grupta, kurumda, kuruluşta rastlamadım. Sanırım en çok etkilendiğim ve hayran kaldığım kısım insanların çabası ve bu olayı sindiremeyişleriydi. (gizlinot: malumunuz bizler peynir ekmek gibi yutuyoruz artık)

neticede gece rüyalarına girecek, paranoyak olacak naiflikteki ponçik süslülerime izlemeden evvel iki kere düşünmelerini tavsiye ederim.

9. az önce 3 bölümü de üst üste izledim bitirdim. ardından çok büyük bir hata yaparak malum videoyu araştırdım buldum. belgeseldeki abla gibi interneti kapatıp telefonu bilgisayarı çöpe atmak izlediğim şeyleri hafızamdan silmek istedim. bakın ben midemin ve psikolojimin sağlam olduğunu, daha kötülerini de izlemişimdir diye izledim ama bu hayatımda izlediğim en kötü şeydi. belgeselde kısa kısa görüntülerinin verilmesi bile yeterince kötüyken benim gibi videoyu merak edip izleyecek insanların var haline diyorum...

10. katil luka magnotta'yı konu alan netflix belgeseli. ilk olarak belgeseli izlerken ciddi flashbackler yaşadım, 2010-2013 yılları arası tumblr kullanmış biri olarak bu adamın fotoğrafını gördüğüme ve ilk videoyu izlediğime eminim. belgesel aslında çok önemli bir kısma dikkat çekmiş, luka'yı besleyenin bu videoyu izleyip altına negatif de olsa yorum yapanlar olabileceğine... luka bunları zaten ilgi ve nefret almak için çekiyor, videolara yorum yapmamış olsam da bir izlenme katmış olmak beni suçlu hissettirdi. ayrıca annesine bile manny'den bahsetmesi, 2009 yılında "nasıl ortadan yok olunur" yazısını yazması, yıllar önceki anahtarlığında temel içgüdü afişi olması belki de filmi izlediği andan beri catherine tramell olmayı arzu ettiğini düşündürttü. annesinde de katil potansiyeli olduğunu düşünüyorum. "oğlum kedileri, köpeği ve jun lin'i kendi elleriyle öldürdü ama suçlu o değil, onu kordine eden kişi." annesi manny hikayesine inanamış olsa bile oğlunu suçlayamayacağına eminim (ki manny'e gerçekten inanmadığını, sadece belgeselde oğlunu suçlamak istemediğini düşünüyorum) aklımda kalan tek soru: luka'nın annesine söylediği o el kimin eliydi? ilk başta eldiven gibi gözüküyordu, parmakları falan aşırı şişmiş gibiydi ama videonun devamında normal el gibiydi, belki kilolu birinin eli gibi. ama sırf manny kanıtı olarak göstermek için o eli çektiğine eminim. bilemiyorum sözlük, böyle biriyle konuşsam hayatta aklından geçenleri okuyamam, kötü olduğunu düşünemem. bunu izledikten sonra aslında etrafımızdaki insanların ne kadar narsist, antisosyal ve psikopat olabileceğini yine fark ettim.