elidor'un biz yokuz reklam kampanyası

1. gördüğüm en tuhaf reklam kampanyasıdır. kampanya için dilan çiçek deniz, melisa şenolsun ve hazar ergüçlü 2-8 mart arasında sosyal medyadan pof diye yok olacaklarmış. çünkü "aklımızın değeri saçımızla ölçülüyorsa biz yokuz"muş. sloganın basmakalıplığı bir yana,biz kadınlar nasıl daha çok görünür olacağımıza kafa yorarken, markanın kadınları kendi deyimleriyle "yok etmeye" çalışması sahiden insanı hayretler içinde bırakıyor. sendikal haklarını kullanmak isteyen kadın işçileri hiç düşünmeden kovan flormarın(bkz: flormar boykotu) reklam yüzü olan hazar ergüçlü'nün kampanyaya dahil olması konusu ise zaten ayrı bir mesele.

ne yapalım elidor, şiddet görünce susup evi mi terkedelim? mobbing uygulayan cinsiyetçi patronumuza "taciz ediliyorsam ben yokum" deyip istifa mı edelim? erkek egemen zihniyet tarafından her istismar edildiğimizde kendi köşemize saklanıp, ders olsun diye, belki yaşamaktan bile vazgeçip, yokluğumuzun kıymetini bilmelerini mi bekleyelim?

yaşamak istiyoruz biz, yaşamak. konuşmak istiyoruz, yürümek istiyoruz. öfkemiz varsa "madem öyle, ben yokum" şeklinde pasifize ederek değil, açık açık, nedenlerini açıklayarak, çözüm önerisi sunarak göstermek istiyoruz.

yaptığınız reklamdaki gibi içi boş bir özgüvenle "ay sanane" "zararım kendime, kime ne" diyerek elde edilmiyor özgürlük.

2. ben de dün twitterda gördüm bu reklamı ve bugün tekrar aklıma geldi hemen sözlüğe bakıyım dedim üzerinde neler yazılmış diye. bana göre aşırı eğreti ve saçma reklam kampanyasıdır. bir de ''yokuz'' kelimesinin o harfinde boşluk bırakıp boşlukları siz doldurun diye yazmışlar. bazı kadınlarda bilmemneme karışılıyorsa biz yokuz, erkek bilmemne yapıyorsa biz yokuz vs. diye tweet atmışlar. daha fazla katlanamayacağım için okumaya devam edemedim ama ne kadar saçma bir slogan olduğunun altını çizenler de vardı şükür(!). eee sen yoksan, ben yoksam, biz yoksak ne olacak? kadınların hakları gökten zembille mi inecek? instagramını 3 gün kapasan ne 5 gün kapasan ne? bu reklam oyuncularına kadınlar katledildiğinde tepki çekmek için kapa desen kapayacaklar mıydı? para için 3 gün de kaparlar 5 gün de. 3 gün boyunca kadınların uğradığı psikolojik-fiziksel şiddeti tema alan paylaşımlar yap desek yaparlar mıydı? yook canım çünkü kendileri öldürülen kadınlardan daha kıymetli, aa oyrıca onlar geldikleri noktaya emekleriyle geldi, her emek veren kadın her şeyi başarabilir nasılsa(!). isteseniz de istemeseniz de biz varız her yerde olacağız diyorum. eteğime de karışsalar ben varım, saçıma, dinime, hayat görüşüme, kişisel alanıma karışsalar da varım(gizlinot: insanlara karışanlar yok olsun mümkünse). haklarımı savunmaya ve var olmaya devam edeceğim. ayrıca bir sürü güzel slogan bulunabilecekken 'biz yokuz' sloganını kullanmaları, reklamın iyisi kötüsü olmaz düşüncesiyle yapılan bir reklam gibi geldi bana. biraz düşündüm abartıyor muyum diye ama yok, böyle saçma bir slogan olmamalı.

3. Brooklyn Nine-Nine - 6. sezon 8. bölüm izledim ve öyle güzel işlenmiş ki elidor reklamıyla nasıl birleşti kafamda paylaşmak istedim.

öncelikle diziyi izleyenler bu bölümü izlemedilerse eğer

"spoiler başlangıcı"

bu bölümde muhteşem olanakları olan bir şirkette kadın çalışana erkek çalışan tacizde bulunuyor ve kadın erkek çalışanın cinsel organını golf sopasıyla kırıyor. ortada bir taciz var ve tacizle beraber kadının kendisini savunması

kadın bizim polislere geliyor, iki tarafında ifadesi alınıyor. kadının ifadesi alındıktan sonra bizim polisler olayı netleştirmek için çıkıyorlar odadan ve geri geldiklerinde odaya tacize uğrayan kadın, şirketin 2,5milyon dolar ödeyeceğini ve şikayetten vazgeçtiğini söylüyor. esas kızımız ikna ediyor tacize uğrayan kadını ve biz yokuz demiyor, biz varız böylelerine eğer susarsak bir başkasınada aynısını yapacak diyor.

uzatmıyorum gelişme gelişme derken ispat ediyorlar tacizi ve adam hapse giriyor.

son sahnede tacize uğrayan kadının işinden istifa ettiğini gösteriyor çünkü işyerinde insanlar ya bana kurban gözüyle bakıyor yada ispiyoncu. ben artık normal, onların arkadaşı değilim diyor.

ve en son sahne

o işyerinde çalışan bir başka kadın, diğer kadından güç alarak kendi tacizini dile getirmek için polis merkezine gelmesiyle bitiyor.

"spoiler sonu"

şimdi bizler susalım, konuşmayalım, karnımızdan sıpayı, sırtımızdan sopayı eksik etmesinler. ama bizler sanane, kime ne diyerek kendi bildiğimizi de okuyalım reklam filmindeki gibi.

realist olacaksak eğer susmayalım, ne bir tacizde, ne hakkımızı korurken, ne de tüm nefes aldığımız sürece. çünkü doğrusu budur. kadın olmak sadece ülkemizde değil tüm dünyada çok zor. her zaman erkek egemen bir toplumun içerisinde sıyrılmak ve kendi savaşımızı vermek zorundayız.

tanım;

kadının tanımını, ezik, sadece susmasını öğütleyerek yaşamını idame ettirmesini öğütleyen reklam filmi. sosyal medyadan bir hafta uzaklaşmakla kadın gücünü göstermez.

4. Bu dahiyane fikrin mimarını şahsen tanımak isterdim.

"Kadın erkek eşitsizliğine dikkat çekmek için ne yapmalı ne yapmalı... Eh buldum! Kadını yok edelim biz." demiş olmalılar herhalde.

Pardon da neden biz yok oluyormuşuz? Def olun gidin, gözümüz sizi görmesin de rahat edelim der gibi olmamış mı? Tamam biz de destek olalım madem, oldu olacak birer bant çekelim ağzımıza, 6 gün öyle dolaşalım, olur mu?

kadının sesini keserek kadın haklarını savunamazsınız. Böyle bir dünya, anlayış yok.

İkinci tip ceza denir, istenmeyen davranışların kökünü kurutmak için kullanılır. Kişiyi sevdiği şeylerden mahrum bırakarak istenmeyen davranıştan vazgeçmesi beklenir. Şimdi siz kadından mahrum bırakarak eşitsizliği önlemeye çalışıyorsanız bu tutmaz. "Sevdiği şey" deniyor orada, şimdi şu zihniyetteki biri kadını seviyor mu sizce? Sevmiyor da saygı da duymuyor, adam zaten kadın düşmanı. Bu durumda, bu yapılan uygulama direkt olumsuz pekiştirme oluyor. Rahatsız eden şey ortamdan çıkarılır, kişi yaptığı şeye devam eder. Türkçesi biz çıkalım, siz at koşturmaya devam edin oluyor. Oh valla ekmeğine yağ sürün bu zihniyetin, devam.

5. bu ne kadar saçma bir kampanyadır? zaten sosyal hayatın her anında yok sayılıyoruz biz varız diye bas bas bağırmak haykırmak varken "biz yokuz" da neyin nesi? duyduğum en saçma sapan kampanya.

6. Saçma bir bakıs açısıyla düşünülen reklamdır. Aksine burdayız, varız, var olacagız. Siz burda oldugumuzu kabul ederek, saygınızı edebi kılana kadar. Pes etmeden.

7. hala "hata yaptık" diyerek iptal edilmemiş kampanya.

8. Sözde feminist söylemleriyle pastadaki paylarını arttırmayı amaçlayan elidor markasının yeni kampanyası. Kadın haklarını savunmak istiyorsanız ünlüleri sosyal medyadan yok etmek, elalem ne der diye düşünmek yerine kadın haklarıyla ilgili bir dernek kurabilirsiniz ya da mevcutlara destek olabilirsiniz, kız çocuklarının okula gitmesi için bağışlarda bulunabilirsiniz. Bir klipsi reklam çekip kime ne demek yerine bu durum bizi ilgileniyor, önyargılarınızı değiştireceğiz deyin de gerçek bir duruşunuz olsun. Sex sells gibi olan son dönemdeki feminism sells olan pazarlama stratejilerini kullanmak değişim yaratmaz.

9. Kaş yapayım derken göz çıkarmak.

10. Ahaha :D Bunlar nasıl bir dünyada, nasıl bir kafada yaşıyorlar? Bana ne senin sosyal medya hesabını kapatmandan? Bizden fazla takipçiniz var, birkaç kere televizyona çıktınız iki de şarkı söylediniz diye katiller, şiddet uygulayan kocalar "yaa x sosyal medya hesabını kapatmış hadi bugün öldürmeyeyim/ karımı dövmeyeyim." falan mı diyorlar sanıyorsunuz cidden? Oturmuşunuz rahat evlerinizde, ofislerinizde sosyal medya hesabınızı kapatarak değişim yaratmaya çalışıyorsunuz. Elidor bu sosyal medya kuşlarına para dökeceğine "her ürünün bir kısmından elde edilen gelirle x'e bağış yapacağım" diye duyur da destek olalım. Tanımadığımız, günlük hayatımızın karmaşası içinde koştururken umrumuzda bile olmayan insanlara reklam yaptırarak ne güzel kadınlara destek oluyorsunuz siz bakayım!