2.
Konusunun bi türlü ne olduğunu anlayamadığım bana göre amaçsız bir film.
3.
senarist ve yönetmenin mesajının ne olduğunu kavrayamadığım, oyunculukları fena olmayan ancak bir yere varmayan film, sinematik açıdan çöp.
4.
perihan mağden'in 2002 yılında yayınlanan 2005 yılında da hülya avşar ve vildan atasever'in başrollerini paylaştığı aynı ada sahip film ve roman.
ben çoğu kişinin aksine filmini de kitabını da seviyorum ya.bana cnbc-e veya bu tarz kanallarda gece yarısı denk geldiğim,konusu pek anlaşılamayan orta halli ama kendini izleten avrupa filmlerini hatırlatıyor.yayınlandığı yıla göre de ilginç kamera teknikleri vs vardı bence.ha tabi filmin çıktığı sene bunlardan daha çok filmdeki sevişme sahneleri konuşulmuştu ama o bu toprakların geleneği zaten.
ben filmi de kitabı da aslında behiye ve handan'ın lezbiyenimsi ama masum ilişkilerinden dolayı sevmiştim.kitap da bu daha yoğun ve anlaşılır bir şekilde verilirken filmde çok üstün körü ve aman tepki çekmeyelim der gibi biraz ucundan kıyısından ve behiye'yi kötü veya garip,takıntılı bir şekilde göstermişler.yine de garip bir şekilde keyif aldığım bir filmdi iki genç kız.nedenini hala çözemedim.uzun analizlerim bile var bununla ilgili (behiye ve ailesi - handan - annesi ve ikisinin aile yaşantılarına karşı tepkileri, birbirleriyle ilgili özendikleri şeyler vs) ama filmi yapanlar bile bunun üzerine bu kadar düşünmemişlerdir sanırım o sebeple o konuya hiç girmeyeyim.
bir de en çok aklımda kalan kitapta birden hikaye devam ederken cinayet haberleri gibi bir sayfa gelirdi.maktul ölüm şekli vs diye.bu sayfaların hikayeye asla bir bağlantısı olmadığı gibi sonunda hatırladığım kadarıyla bu konuyla ilgili bir şey de yoktu.hep merak etmişimdir onlar neydi diye? hala perihan mağden'e sormayı düşünürüm bunu.
12 aralık 2018 16:30
12 aralık 2018 16:32
bilemedim
depresifizm
kunduzname
female trouble