izlediğinizde travma yaratan/hayatınızı değiştiren filmler

1. herkesin vardır ya hani ya hayatını değişir, ya hayat felsefesi haline gelir. o tarz filmleriniz var mı hayatınızın izledikten sonra değiştiği?

Mesela benim iyi manada hayatıma etki eden filmim MR.NOBODY'dir.

travma yaratan ve yıllarca asla unutamadığım da "old boy" :( (gizlinot: tüylerim yine diken diken. iğrenç)

2. old boy, guney kore versiyonu.

3. grave of the fireflies.

gerçekten her izleyişimde kalp ağrısı çektiğim ve salya sümük ağladığım bir filmdir kendisi. bir daha izlemeyeceğim desem bile ara ara dayanamayıp hayatta hiçbir şeyin önemli olmadığını anlamak için izliyorum.

4. Dogville. Yaşadığım yerin koca bir dogville olduğunu fark etmemi sağladı ve orayı terk ettim.  

5. Tartışmasız Predestination. 

Öyle bir filmki bir solukta izlediğim fakat ne döndü ne bitti anlayamadığım ve sonrasında yorumları okuyup tam anlamıyla anlayıp yazarına hayran kaldığım film. Böyle hayal gücü insanı korkutuyor. 

6. love 2015. lanet gelsin o filme ya yarısına gelmeden kapattım. hem saçma hem gereksiz. bir arkadaşım trollük yapıp "kesin izle bak çok güzel, felsefik" vs bir şeylerle aklıma girdi. filmin yarısında aklım çıkıp kendi kendini çöp kutusuna attı.

7. earthlings belgeseli, izlediğim günden beri vejetaryenim (14 buçuk ay)

8. Clockwork orange

2001:space odyssey

Bitter tears of petra von kant

Jeanne dielman

Rashomon

Blade runner

Bicycle thieves

Bu filmlerin hayatimda, ideolojimde ve karakterimde yeri buyuktur.

En buyuk travmam ise pier paolo passolini'nin solo:120 days of sodom filmi, hazmi zor.

9. İçinde yaşadığım deri - Pedro Almodóvar

İçimdeki Yangın - denis Villeneuve 

Çarpıcı hatta rahatsız edici filmler izlemeyi severim ve bu iki film benim için çok özel. İçimdeki yangın bittikten sonra ekrana iki üç dakika öylece bakmıştım. İçinde yaşadığım deri ise kendi benliğinizden farklı bir şekilde -spoiler olmasın herhangi bir şey olabilir-nasıl yaşayamayacağınızı, kabullenemeyeceğinizi gösteriyor. Önerilerinizi beklerim.

10. (bkz: Lilja4ever) beni çok etkilemişti. Rusça bir filmdir.

Sovyetler birliğinin dağılmasından sonra, lilja isimli 16 yaşında moskovalı bir kızın başına gelenleri, o süreçte fuhuş bataklığına nasıl saplandığını ve ardından olanları anlatır...

Lilja'nın hikayesi onbinlerce kadının ortak hikayesidir ve çok acı bir realizm sunar.

Ben bunalıma girip direkt sesli ağlamıştım.

Altyazılı bulabilirsiniz, 2002 yapımı bir film, fakat hassas bünyelere önermem.