1. Oğuz atay'ın sekiz hikayeden oluşan kitabının adı.
Oğuz atay ile tanışmam 7-8 sene önce kütüphaneden aldığım 'oyunlarla yaşayanlar' adlı tiyatro kitabıyla olmuştu. Hatta defterime bitirdiğim kitapların tarihini yazıyordum. Bu kitabı tam tarihini yazdığım anı hatırlıyorum. Zaman ne çabuk geçiyor. Oyunlarla yaşayanlar'ı çok beğendiğim için hemen başkasından ödünç alarak 'korkuyu beklerken' kitabını okumaya başladım.
kitap okurken ya kütüphaneden alır ya da yakınlarımdan ödünç alırdım. Kitabın benim olması çok önemli değildi. Lakin bu kitabı bitirdikten sonra o kadar benim olmalı dedim ki. Kitabı bitirip aldığım kişiye iade ettikten sonra koşa koşa kitapçıya gidip kendime benim için baş yapıt olan bu hikaye kitabını aldım.
Sekiz hikayede birbirinde etkileyici ama ben kitaba da ismini veren korkuyu beklerken hikayesini çok beğenmiştim. Şu an tam önümde açık duran babama mektup hikayesinde ise çok duygulanmıştım. O zaman nasıl bir etki yarattıysa bu kitabı elime aldığımda ilk bu hikayeyi açıp okuyorum(gizlinot: Galiba baba konusunda benim de ufak ufak yaralarım var.). İlk cümleleri bile ben de bir burukluk oluşturmuştu.
"Sevgili babacığım, belki hatırlamazsın ama bugün sen öleli tam iki yıl oldu. Ne yazık ki bu süre içinde ben daha iyi ve akıllı olamadım; bu fırsatı da kullanamadım. Oysa yıllar önce, bazı zamanlar, sen olmasaydın birçok şey yapabileceğimi düşünürdüm. Şimdi artık suçun kendimde olduğunu görmek zorundayım"