1. Günümüz şartları gereği artık özellikle büyük şehirlerde yaşayan insanlar o kadar toksik, zararlı maddeye maruz kalıyor ki hangisinden kurtulsak kar diye kullandığımız ürünlerin yerine doğal ikameler ararken son keşfim bu sevimli meyve oldu. Nasıl kullandığıma geçmeden önce bu meyveler ile tanışmama vesile olan ve daha birçok şey öğrendiğim (bkz: pinoeatshealthy ) adlı hesabın sahibi Pınar hanımdan bahsetmeden geçmek istemiyorum. Kendisi çok naif bir üslup ile sağlıklı yaşam ile ilgili bilgilerini paylaşan, prensip olarak markalarla reklam anlaşmaları yapmayan yalnızca kendi parasını vererek satın aldığı ürünler hakkında bilgi/tavsiye veren, kaynak olarak pubmed makalelerinden faydalanan tatlı mı tatlı bir insan. Ben şahsen tanımıyorum ama o kadar çok şey öğrendim ki kendisinden, böyle insanların bilgilerden herkes istifade edebilsin diye mümkün olduğunca duyurmaya çalışıyorum. İyilik, sağlık hali yayılsın paramızla zehirlenmeyelim ya da mümkün olduğu kadar aza indirelim.
Ben sabun cevizlerini hepsiburada’dan aldım. Alalı üç aya yaklaştı ve üç aydır bütün çamaşırlarımda bunu kullanıyorum. Görsellere ekleyeceğim resimlerden üç ayda ne kadar kullandığımı da göreceksiniz. Bayağı bereketli bir ürün. Yarım kiloluk sabun cevizi ve bir adet müslin bezden yapılmış kese çıkıyor kutudan. Fiyatı altmış lira civarıydı. Hala kutunun üçte ikisi duruyor yani bir kutu yedi sekiz ay rahat gidecek gibi sadece çamaşırlara kullanılırsa. Haftada en az beş gün çamaşır yıkıyorum bu arada.
Çamaşır için kesenin içine beş adet sabun cevizi koyup ağzını bağlıyorum ve makinenin içine çamaşırların üzerine koyuyorum. Cevizler ikiye bölünmüş geldiği için on parça beş ceviz ediyor, on parça koyuyorum o yüzden. Yumuşatıcı olarak uzun süredir beyaz sirke kullanıyorum, içerisine bir kaç damla da antibakteriyel özelliği olan aromatik yağ damlatıyorum, bitti gitti. Yağ olarak karanfil, palma rosa, lavanta ve bir kaç yağ daha tavsiye ediliyor bende şuan lavanta var ama bir dahakine antibakteriyel etkisi daha güçlü olan karanfil yağı alacağım. Bütün çamaşırlarımı bu şekilde yıkıyorum, yalnız yastık kılıfı, çarşaf, nevresim ve iç çamaşırlarını ayrı olarak yüksek derecede ve biraz daha fazla yağ kullanarak yıkıyorum. Zaten akarları öldürmek için 60 derecenin yeterli olduğu söyleniyor. Beş ceviz dört beş sefer kullanılıyor, zaten artık atmanız gerektiğini görüntüsünden de anlıyorsunuz. Normalde koyu renkli sert ve cilalı gibi parlak iken kullanıldıkça rengi açılıyor ve yumuşayıp parlaklığını yitiriyor meyveler. Lekeli çamaşırlar olursa elde leke çıkarıcı ile çitiliyorum o kısmını sonra makineye atıyorum. Kimyasal bir ürün olmadığı için deterjanlar gibi leke çıkarma gücü yok elbette.
Bulaşık makinesi için de on, onbeş cevizi suda kaynatıp sabun cevizi sıvısı elde ediyorum onu bir şişeyle buzdolabında muhafaza ediyorum. Bir hafta on gün içinde bitirilmesi gerekiyormuş bunun. Normal deterjan gibi bulaşık makinesine koyuyorum. Yıkama yapmadan önce bulaşıklardaki kalıntıları güzelce sıyırır, kurumuş yiyecek kalıntısı olan tabak çatalı makineye koymazsanız gayet güzel temizliyor. Ki bunları zaten deterjan da çıkarmayabiliyor çoğu zaman.
Bulaşık makinesi için yaptılan sıvı mutfak temizliği, yer silme vs. için de kullanılıyor. İçine biraz limon yağı ve karbonat atarsınız mutfak tezgah temizleyici olur mis gibi. Ya da biraz sirke ekleyip yerleri silebilirsin. Şampuan olarak vücut temizleyici olarak kullanan bile varmış ama çok çok sıvı olduğu için ben onları denemedim, denemeyi de düşünmüyorum.
Duş jeli, sıvı sabun, deterjan, şampuan, macun, parfüm, makyaj malzemesi, krem; endokrin sisteme zarar verdiği söylenen o kadar çok şey ki dediğim gibi mümkün olduğunca sağlıklı ikameler bulmaya çalışıyorum. Hedefimiz elbette ölümsüzlük değil ama on yıl yerine on beş yıl geç hasta olsak kar. Ben genel olarak sabun cevizinden çok memnunum ve tavsiye ederim. Temizlemez diye düşünmeyin çok güzel temizliyor, laboratuvar sterilliğine ihtiyacımız yok zaten.
Edit: Entry bu kadar uzun olunca sonuna gelene kadar ukte veren süslünün nickini unuttum, özür diliyorum kendisinden. Görüp mesaj atarsa ekleyeceğim nickini.
Edit: Sevgili (yazar: serbestradikal) uktesiydi.