suffragette

1. 20.yüzyılın başlarında birleşik krallık'da kadınların oy hakkı için direnmesini konu alan 2015 yapımı film. anlatılmak istenen oldukça sade, gereksiz duygu sömürüsü olmadan, çok gerçekçi anlatılmış.

filmin içerisinde gerçek görüntülere de yer verilmesini çok beğendim.

filmin bir amacı var ve başarılı bir şekilde, belgeselvari anlatımla amacını da gerçekleştiriyor. ancak ben başka bir yönetmenin elinde olsa çok daha etkileyici işlenebileceğini düşünüyorum.

bu hareket çünkü çok önemliydi ve film her ne kadar güzel anlatsa da maalesef ses getirmedi, haliyle filmden birçok kişi habersiz durumda.

karakter hikayeleri yarım kalmış ancak ana tema ön planda olduğu için çok da önemli değil. benim filmle ilgili en sevdiğim kısım kadınlar için oy vermenin neden önemli olduğunu açıkça göstermesi.

bu sadece seçmek yada seçilmekle alakalı bir şey değil. kadınlar, çocukları üzerinde hak iddia edemiyorlar, erkeklerden çok daha fazla çalışıp onlardan az kazanıyorlar, tacize uğruyorlar ama şikayet edemiyorlar, çalışabildikleri birkaç meslek var ve hatta çocuklarının isimlerine bile kendi başlarına karar veremiyorlar çünkü yasaları onlar seçemiyorlar.

Carey Mulligan ve anne marie duff'un oyunculukları da film gibi sade ve güzeldi.

her ülkede kadınlar hakları için mücadele etmek zorunda kalmışlardır, türkiye'de de öyle ancak şanslıymışız ki ülke yeni savaştan çıktı demeden kadınların isteğine kulak veren bir Mustafa Kemal'e sahiptik. o olmasaydı bize bu hakkın tanınmasının kaç yıl süreceğini merak ediyorum.

güzel filmdi, tavsiye edilir.

2. britanya'da kadınların oy hakkı kazanabilmek için kocalarına, çevrelerine, işyerlerine, devlete karşı verdikleri mücadeleyi anlatıyor. filmle ilgili çok fazla spoiler vermek istemiyorum, izlemenizi şiddetle tavsiye ederim.

filmin sonunda kadınlara oy hakkı tanıyan ülkeler sıralanmış, 5 aralık 1934'te bize bu hakkı tanıyan atama tekrar teşekkür ederim..

Edit: atatürke teşekkür etmekte yanlış bir şey görmüyorum, zira çoğu ülkeden önce kazandık seçme ve seçilme hakkını. Bu bize gösterilen bir lütuf değil olması gerekendir zaten, her şeyden tartışma çıkartmaya gerek yok diye düşünüyorum.

3. Kadinlarin britanyada oy hakkini kazanmak icin cirpinislarini anlatan film.

2 ust girdideki yazarin soylediklerinin hunharca eksilenmesi hakkinda diyeceklerim var.

Tarih anlatimi ideolojiktir. Osmanlidaki, cumhuriyetin ilk yillarindaki kadin hareketlerini size anlatmadilar. Kadinlara secme ve secilme hakkinin VERILMESI, kadinlar tarafindan ALINMASINDAN daha cok onem arz eden bir cumleydi erk icin.

Kadin mucadelesinden bahsetmek zordu bir cok nedenden oturu hem tek adamligi baki kilmak ve yuceltmek(hala atam verdi diyoruz mesela) Hem de elimizdeki gucu gormemizin onlari korkutmasi.

Onlar diye bahsettigim tek bi grup degil elbette ve bunu ataturkcu bir ailede yetisen bir birey olarak yaziyorum.

Siyaset ve tarih anlatiminin goreliligi uzerine konusuyorum.

Nasil rumlarin, ruslarin, italyanlarin, almanlarin ve bizim birinci dunya savasi tarih anlatitimiz farkliysa ic politika anlatimi da farklidir.

Buna 15 temmuzu da dahil edebiliriz. Anasinifi Cocuklarinin ellerinde oyuncak tufeklerle 15 temmuzu canlandirmasi bir cok insani kizdirdi (bu da bir tarih yaziciligidir) kizdirmasinin gorunen sebebi ise kucucuk cocuklara silah veriliyor olmasi iken alt metin ideolojikti. Ama kimse bizim de cocukken kurtulus savasini canlandirdigimizi hatirlamadi silahlarla.

Tarih anlatimi ideolojiktir ve objektif olmanizi kaldiramaz . Bir taraf kahraman olmak zorundadir tarihte. Ornegin Gezi'yi Kim anlatirsa farkli anlatir kahramanlik vs. Terroristlik. Bundan 20 yil sonra tarih kitaplarinda geziyi gorursek hangi ideolojinin baskin oldugunu iki cumleyle anlayabiliriz misal.

Sonuc olarak eger kadin orgutleri bu kadar dirayetli olmasa kimse kimseye oy lutuf etmeyecekti.

https://www.dunyabulteni.net/tarihten-olaylar/kadinlar-halk-firkasinin-kurulusuna-nicin-izin-verilmedi-h305790.html