2.
Pek sevmediğim film türü.
(gizlinot: yalan söylüyorum, bayılırım. Sinefil tarafımla tanışmaya hazırsanız okuyun) (gizlinot: vay niye gizlinot yazdın, aman efendim o yaprakları ben okumuyorum olmasın)
"love actually" Her izlediğimde ayrı bir hikaye favorim oluyor. Hugh grant'in başbakan olduğu ülkede yaşayasım var.
"Before sunset" Üçlemenin en sevdiğim filmi. Araba sahnesi bitirir. Hem ağlayıp hem güldüren tam bir romantik komedi. ölene kadar çeksinler istiyorum, izlerim.
"Two weeks notice" sandra'ya hastayım zaten. Hugh grant hakkındaki hislerimi yukarıda açıkladım.
"Sideways" çok çok güzel ve farklıdır. Son sahnesine bayılırım.
"Warm bodies" hiçbir beklentim olmadan öylesine gittiğim için çok hoşuma gitmiş olabilir. tam da walking dead'e sardığım dönemde izledim, zombi olan baş karakterin iç sesi aklıma geldikçe gülerim. Bu filmden sonra walking dead hiçbir zaman eskisi gibi olmadı benim için. Eminim kitap daha da güzeldir, filmde havada kalan kısımlar vardı.
"You've got mail" izleyin ve mutlu olun. Aynı şu tepede yanan mor zarf gibi bir film.
"Griffin&phoenix" dermot mulroney sana sesleniyorum, o konuşurken yamulan ağzını, ııııı, saygıyla selamlıyorum. Amanda peet, güzel kadınsın vesselam. Film ağlatır ama gülümsetir de. Ihlamurunu(gizlinot: ??) al izle cinsten.
"Flipped" çocukluk aşkı üzerine, on numara beş yıldız veriyorum.
"As good as it gets" mikemmel! " you make me want to be a better man." Böhüüü...
"Notting hill" evet yine hugh grant. Nasıl nasıl nasıl güzel bir film. Julia roberts da on numara oynar, hele o filmin sonuna doğru olan, kitapçıdaki repliği. Hugh grant'in ev arkadaşı ve kız kardeşi en çok sevdiğim film karakterlerinden.
"Amelie" e yani!
" about time" habire mantık hatası aramadan izlerseniz şahane film! Ben kaptırıp gitmiştim valla.
"Jerry maguire" romantik komedi sayılır mı? Öncelikle belirteyim, tom cruise'dan korkuyorum ben, garip bir adam değil mi sizce de yahu? İzleyemem genelde kendisini ama bu filmde bambaşka. Renee de aynı şekilde, gerçi onu zaten severim. Filmdeki artık eşşşek kadar olmuş çocuk oyuncuya bayılıyorum. Özellikle "you said f*ck" dediği sahnede gidip tvye sarılasım gelir.
"Something's gotta give" diane keaton ve jack nicholson arasındaki uyum için kesinlikle izlenmeli, ayrıca çok da komik. Keanu reeves de var en yakışıklı haliyle.
"One fine day" michelle pfeiffer güzel misin nesin bi git ya. George clooney sana da bi şey demiyorum. Çok da yakışıyorlar evlenselerdi gerçek hayatta aslında bunlar, geçti artık.
"Ruby sparks" bu fikirleri bulup da çekenleri alınlarından öpmek istiyorum. Ayrıca Paul dano, bebeğimsin, bunu bil.
"Wristcutters: a love story" bu da çok değişik atmosferli. Unutulmazdır benim için.Bu senaristler neyin kafasını yaşıyor acep?
"Stranger than fiction" will ferrell'ı pek sevmem, o yüzden bu filmi emma thompson'ın hatırına izlemiştim. Ay ne iyi etmişim, çok şey kaçıracaktım. Daha ilk sahnesinden sevdirir kendini.
"50/50" joseph gordon-levitt eve alıp beslemek isteyeceğiniz tatlılıkta bir insan bence. Birkaç talk-showda da denk geldim iyice emin oldum. Gerçek hikayeden uyarlanmış bu film, ağlatıp/güldüren cinsten yine. Seth rogen'ın oynadığı karakter gibi bir arkadaş her eve lazım.
"Last chance harvey" böyle iddiasız filmlere bayılıyorum, öyle ağır dramları acayiplikleri yok ama şahane film. Emma thompson nasıl bir oyuncusun sen ayrıca? Bayılıyorum, aşmış bir kadın. Bu filmdeki partneri dustin hoffman, özellikle uzun boylu olup da " kendimden kısa erkekle mi, bilemiyoruaamm" diyenler izlesin.
"Sex and the city" ilk filmi ama, ikinciye ısınamadım. Tabii ki dizinin takipçileri için bambaşka, diziyi izlemediyseniz sarmayabilir. Sjp iyi bir oyuncu sayılmaz bence ama malum olaydan sonra oteldeki halleri çok çok iyiydi.
Manyak diyeceksiniz ki deyin zaten ama daha da vardır yani aklıma gelmeyen. Bu sevdiğim filmlerden sonra hep kendimi daha iyi hissettim, çok da irdelemeden biraz gülmek ya da ağlamak istediğimde hep iyi geldiler bana. Bir yönetmen olsaydım da aynı böyle filmler çekmek isterdim her ne kadar tokat gibi çarpan veya düşünceden düşünceye sürükleyen, sorgulatan filmlere de bayılsam da.
Şu sonbahar günlerinde depresyonunuza iyi gelebilir süslüler, iyi seyirler dilerim:)
23 eylül 2014 17:53
23 eylül 2014 17:55