yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (2290)
    • medya (9)

    2070. 1983 yapımı derman'ı izledim. şerif gören'in şimdiye kadar izlediklerim içinde (gizlinot: diğerleri evlidir ne yapsa yeridir ve kurbağalar) en sevdiğim işi oldu. hülya koçyiğit, tarık akan, talat bulut ve nur sürer başrolleri paylaşıyor. türk sinemasının en başarılı filmlerinden biri olabilir, izlemenizi tavsiye ederim. mürüvvet'in ebelik yapmak için doğuya gitmesiyle başlıyor film ve köy insanıyla yaşadıkları filmin ana konusunu oluşturuyor. köy halkında ataerkillik var ama kurbağalar'daki kadar kötücül tiplerle de karşı karşıya değiliz. bu köyde daha yumuşatılmış, tatlı tipler var. o karlı sahneleri izlerken yüreğim ağzıma geldi, nasıl çekmişler diye düşündüm izlerken. sonunu hazmetmekte zorlandım ama olması gerektiği gibi bitti. (gizlinot: spoiler - biri derman, köpek kadar olamadı yazmış yalan yok aynısını düşündüm ve güldüm. ama derman'ın sevgilisi vardı zaten, bu film ikisinin kavuşmasıyla sonlanacak bir film değil. adam da boş yere yatmıyor, yaptığının bedelini çekiyor sonuçta.)

    eski filmlerin youtube'taki videolarının yorumlarını okumak beni yoruyor. hep bir kıyaslama, şikayet, geçmiş edebiyatı, günümüze sövme, kapanış. (gizlinot: günümüzde sen çal kapımı da yapılıyor -ki onun da kitlesi kendine yani, çekilebilir- bir başkadır da, ne yapalım şimdi? villalı diziler ahlakımızı bozuyormuş, köpek günümüzdeki tüm oyunculardan iyi oynuyormuş... daha ne yorumlar, of... uçmasak mı?) tam (bkz: midnight in paris) sendromu. yeri gelmişken yazayım dedim.

    16 şubat 2021 19:03

    2069. "mother"

    daha önce izlemiştim ancak kardeşimin de izlemesini istediğim için tekrar açtım, ikinciye hatta belki üçüncüye bile izlenmesi gereken bir film metaforları daha iyi anlayabilmek için

    16 şubat 2021 16:40

    2068. face/off... bazı sahneleri mantıken komik olsa da john travolta ve nicholas cage ikilisi için soluksuz izlediğim aksiyon filmi.

    16 şubat 2021 16:38


    2067. en son kutsal geyiğin ölümünü izledim. güzel bir filmdi. sonu gerçekten tüylerimi ürpertti ama filmde aşırı kilit bir sorunun cevabını alamamak beni biraz sinirlendirdi. ne olduğunu anlamak için film eleştiri yazısı okuyunca filmin bir mitoloji olayına dayandığını öğrendim ama merak edip bakmasam öylesine izleyip geçtiğim bir film olarak kalacaktı.

    16 şubat 2021 15:08

    2066. Promising young woman. Çok iyi film, erkeklere ve dünyaya güvenim gittikçe azalıyordu, bu film sayesinde küçücük bir kırıntı kaldı. Muhakkak izlemelisiniz.

    16 şubat 2021 14:00

    2065. Dancer in the dark

    2000 yapımı ve başrolünde İzlandalı şarkıcı björk'ün yer almakta olduğu lars von trier filmi. Çekim tekniği olarak dogme95'ten esinlenen bir teknik kullanılmış. Björk'ün oyunculuğunun gerçekçiliği sayesinde son derece etkileyici buldum filmi. Ayrıca son sahnesi de şimdiye kadar gördüğüm en çarpıcı final sahnelerinden biriydi ve dram arayan herkese bu filmi şiddetle öneririm. 

    16 şubat 2021 13:51

    2064. perfect blue

    16 şubat 2021 13:41


    2063. Heathers: High school drama sever bünyemin kara mizahla birleşen bu filmde aldığı zevki açıklayamam. Bonny and Clyde tarzı, High school drama severseniz bu filmi de beğenirsiniz. Filmle ilgili tek eleştirim, mesajı verme amacıyla karakterleri karikatürize etmesi ki, filmin tonuna uyduğu için en azından inandım karakterlere ve karakter gelişimlerine. Filmde benim Stranger Things'ten tanıdığım Winona Ryder ile Mr. Robot'tan tanıdığım Christian Slater oynuyor. Slater'ın rolleri hep anarşik karakterler, Mr. Robot'ta da öyleydi ki, kendisinin de içten içe anarşik olduğunu düşünmek istiyorum. Winona Ryder ise bence efsane.

    16 şubat 2021 10:06

    2062. Rüzgarı Dizginleyen Çocuk/ The Boy Who Harnessed the Wind. Gerçek bir hikayeden uyarlanmış, Afrikada geçen bir film. Beni oldukça etkiledi ve ne kadar küçük şeyleri dert edindiğimizi hatırlattı. Film arayanlar mutlaka izlemeli. 

    Dünya Savaşı Z/ World War Z. Dünyada ortaya çıkan bir hastalık sonucu yaşanan zombi istilasını anlatıyor. Çok aman aman bi film değil Brad Pitt için açıp izledim,korona tarzı bi hastalık sonucu yaşanan gelişmeler ile ilgili. Vaktiniz varsa izlenir çok yormayan bi filmdi.

    16 şubat 2021 00:48

    2061. 1972 yapımı bir garip yolcu'yu seyrettim. senaryosunu bülent oran yazmış. ismini gördüğüm filmden uzak durasım var ama adamın ortası yok. ateş parçası, kara gözlüm, (bkz: yaralı kalp) gibi güzel işleri de var; devlet kuşu, (link: https://www.suslusozluk.com/süslülerin-izledikleri-son-film?i=1233434 sevmek ve ölmek zamanı) ve bu film gibi çok kötü işleri de. hakkını yemeyeyim bu filmdeki karakterleri derinlikli yaratmış ama devamını getirememiş. mesela ahmet mekin'in canlandırdığı fabrikatörün kadınların duygularıyla oynayan ve onlardan nefret eden bir adam olmasının sebebi annesizlik olarak gösteriliyor. hale soygazi'nin canlandırdığı karakter fatma'nın annesinin gözünün yükseklerde olduğunu ve o küçükken evi terk ettiğini öğreniyoruz, fatma da büyüyünce zengin bir adamla evlenmeyi, hizmetçisinin olmasını istiyor. (gizlinot: natüralizm) katil kim temalı ters köşe de güzeldi ama felçli kadının mahkemede bir anda ayaklanması, fatma'nın bir anda melek olması, fakirlik güzellemeleri falan, sonunu toparlayamamış. soygazi'nin ilk filmlerinden. engin çağlar'ı yakışıklı ama kötü bir oyuncu olarak bilirdim, o da bu filmde fena değildi, iyiydi hatta. insanı kopartan (link: https://youtu.be/4kKoZTj2U68?t=2527 repliklerden) bir demet sunarak girdiyi sonlandıralım:

    fatma: anladım... kıskanıyorsun beni.

    murat: evet, var mı bir diyeceğin? (sesini kademeli olarak yükselterek) kıskanıyorum, kıskanıyorum, kıskanıyorum!

    fatma: boşuna kıskanma. evlenecek benimle turgut. / murat: evlenecek mi?

    fatma: evet, seviyor beni. / murat: seviyor mu?

    fatma: seviyor tabii. / murat: sevsin.

    fatma: hem de nasıl seviyor. çiçek gibi seviyor, kelebek gibi seviyor. / murat: sevsin. sevsin dedim! / fatma: seviyor işte, seviyor, seviyor, seviyor... (ağlayarak uzaklaşır)

    15 şubat 2021 16:57