10. bu diziyi birkaç gün önce bitirdim. bitirdiğim dizi, film, kitaplardan sonra hemen entry okumaya koşarım. ekşisözlükte yaklaşık 70 sayfa entry vardı. buraya da bakayım dedim, 10 bile yok. bu anlamda sözlüğün gelişimine katkıda bulunma kararı aldım. ilk yazımı da hala sıcak olduğu için bu diziye yazacağım.
Ben diziyi beğendim. Kendi içinde ara ara tekrarları olsa da bu durum bazen sıksa da genel olarak bakıldığında güzeldi bence. Oturup tek tek her şeyi bir mantığa oturtmaya çalışırsak yandık ama bunun senin benim gibi bir insan yapımı olduğunu düşünerek, kusurları olabileceğini bilerek izlersek ve bunu sıkıntı etmezsek bir problem yok bence hahah
-bundan sonrası spoiler olabilir-
Dizi de yedi ana karakter var +1 de baba diyebiliriz. Benim favorim kesinlikle 5 numara. Sonra Klaus. İlk sezon bayağı iyiydi bence. Her şeye yani o hayata, kıyamete vs. yabancı bir seyirci olarak çok farklı, güzel geldi bana. Sadece şeyi biraz absürt bulmuştum. Vanya'nın erkek arkadaşının gruba olan nefretinin büyüklüğü. yani sonuçta küçükken olan malca bir olay ama ben yapımlardan bu tarz küçük şeyler yüzünden soğumam, o yüzden onu da kendimce çocuktu, ona ağır gelmiş olabilir diyerek tolere ettim.lol.
Tek tek karakterlere bakalım.
Vanya sevdiğim bir karakter değildi ama çocukluktan itibaren o bastırılmışlığın, bunun psikolojik yükünün kıyamete neden olabilecek kadar sert bir şekilde ondan çıkışını anlayabiliyorum. hatta ilk sezon için bence epey mantıklı bir seçim olmuş, kıyametin sebebinin vanya olması.
Luther'ı hiç sevemedim ilk başlarda. babam da babam. ben bir numarayım cart curt. vanya'yı zorla kapatmalar falan noluyoruz. gördün sonra ebeninkini. bir de allison ile ilişkisi de no bro no.
Allison da tek iyiydi ama hiç tek kalamıyordu. İlk sezon kocası, olmayınca luther. sonra yine kocası. sonra kafayı bozdu. sonra yine luther(Zorla). ama kardeşlerine olan sevgisi iyiydi bence. özellikle vanya ve klaus'a karşı. hiç vazgeçmedi onlardan
Diego, diego işte. özelliği özellik gibi değil. kimse sallamıyor sanki. son sezon bir tık sempatikti aile babası olarak. onda da aldatıldı, üzdü beni de.
Ben. Son sezona kadar niye öldü diye teoriler kastım durdum. Klaus ile hayaletken ilişkileri güzeldi. Serçe akademisinde tam bir göttü ama kardeşlerini kaybedip bizimkilere yanlarken luther'ın bekarlığa veda partisine davet edilmeyişine içlenmesi beni de biraz kederlendirdi hahah
Klaus. 2. favori karakterim. Aşırı iyiydi bence rolü. başta Diego'dan sonra en fikfok özellik bunun gibiydi ama çoğu zaman işe yarıyordu. Gerçi yaramasa bana ne klaus'u seviyorum. Dave ile olsunlar çok istedim ama olmadı.
Veee bebişkom 5 numara. ufaklığına rağmen ergen bedenine sıkışmış kalmış yetişkin birinin vaybını o kadar güzel verdi ki... o çabası, zekası, etrafındaki mallara karşı arada gelen bıkkınlığı, ailesinden hiçbir koşulda vazgeçmemesi falan filan. Gerçi son dediğim son sezonda biraz çatırdadı. Lila ile oldular. izlerken şok oldum, oğlum o senin yengen yengen dedim. Lila gitmek istemese aileyi falan takmaz kalırdı muhtemelen. tek falsosu buydu. biraz büyük ama napalım, neyse.
Lila demişken başından beri sevemedim bunu. diego'nun tipini beğendim, bunu beğenmemiştim ondan sanırım. kadının bunu kullandığını görünce birkaç bölüme gider demiştim ama sonuna kadar kalıcı oldu. evlendi, barklandı falan lol. ama en başından beri 5 ile olmalıydı zaten. çok vakit geçiriyorlardı, ikisi de zekiydi. bu beş kadar değil ama diego'dan fazla işte. diego'ya fazla geldi. beşi istedi ama olmadı.
Pogo. çok tatlıydı. en başta babayı bu öldürdü sanmıştım. intiharı gizledikleri dönem. biraz laf etmiştim ama bu değilmiş. sonra düzeldi aramız :d
Robot anneleri. ismini unuttum. O ne güzellikti öyle. kadın bence bayağı güzel. robot olmayı da becermiş hani
Ve geldik babalarına. Çok şey yazılabilir kendisi hakkında ama değer mi bilemedim. karakteri sevmedim ama itiraf etmeliyim seyir zevki yüksekti
Seyir zevki demişken komisyonun başına geçmeye çalışan kadının(Lila'nın annesi(!)) da seyir zevki yüksekti bence. Bu kadını beş ile matchlemiştim hatta ama olmadılar :/
Olaylara gelecek olursam;
İlk sezondan yukarıda biraz bahsettim, okeydi benim için.
İkinci sezon birden 60 larda bulduk kendimizi. Farklı tarihlerde. Tarihler farklıyken inmeleri sonra buluşabilmeleri saçma geldi ama neyse çok da önemli değil. Allison tabii ki evlenmişti. Geçen sezon o kadar yakınlaşmışken Luther'ı bekleyecek hali yoktu ya -_- Vanya birden eşcinsel olmuştu. Ne alaka? Luther, Diego okey. Biri koşullara uyum sağlamış, diğeri no. anlaşılabilir. Klaus favdı o dönemler. Tarikat kurmak ne ya hahaha. Beş yine aynı.
Bu sezon beni en çok rahatsız eden kısım jfk suikastı meselesiydi. Dizi ve filmler 1-2. dünya savası 2-jfk suikastnın o kadar çok ekmeğini yedi ki bıktım yani. Çok gereksiz geldi bana bu dizide de bunun olması.
Sonuç olarak yine bir şeyler engellendi.
Burdan sonra bu kıyamet, dünyanın yok olması meselesi kabak tadı vermeye başladı. 3. ve 4. sezonu ilk iki sezon kadar iyi bir şeyle izleyemedim. finali tatmin etti ama. hiç olmaması gereken bir şekilde dünyaya gelen özel çocukların hiç olmaması fikri okey yani.
-Spoiler sonu-
Çok uzattım :) umarım değerlendirmelerimi okurken keyif alırsınız. Sizlerden de uzun uzun değerlendirme bekliyorum.