türkiye'deki cildiye doktorlarının ilgisizliği

1. Kesinlikle doğru. Defalarca sivilce için cildiyeye gitmemin sebebi bu. En son tetradox yazayim dedi onu bile yazarken benim ısrarımla tahlil yaptırdı.

2. bu ukteyi son 3 hafta içinde iki farklı cildiye doktoruna görünmüş ve gerçekten 3 metre uzaktan suratıma bakılarak yüzümdeki "komedonlar" için thayers'in cadı fındığı yağlı toniği yazılmış birisi olarak verdim. bu ürün aylardır benim burdaki istek listemde zaten ya allah aşkına. 2019 senesinde cildindeki bir şeyden rahatsız olan insan iki tıklatıp bakmıştır ne işe yarıyor diye zaten. ama emin olmadığım, doktor gerçek ilaçlarla kökünden çözsün istediğim için gittim ve bana bunu yazdı. mümessiller bunları iyi besliyor sanırım. kimse gerçek ilaç yazmaz olmuş.

gerçekten çok doluyum bu konuda. en son gittiğim doktorun yanından bağıra çağıra çıktım. çünkü kadın bana antibiyotik yazmak istedi ve ben "akciğerlerim sağlam değil, öncesinde tahlil yapar mısınız?" dediğim için bana "internetten okuyup okuyup geliyorsunuz, hiçbir şey bildiğiniz yok, öğrencisin sen değil mi?" gibi cümleler kurdu(gizlinot: kim olursa olsun karşımdaki kişinin bana sen diye hitap etme hakkını kendinde görmesinden de nefret ediyorum.). sinir krizi geçirdim orda zaten. "terbiyesizsiniz." deyip çıktım.

hastalarının hastalıklarını küçümseme olayı var bu alanda uzmanlık yapmış doktorlarda. istiyorlar ki illa suratımız yanmış veya sırtımızda el kadar sivilce falan çıkmış olsun. ancak o zaman karşılarındaki kişiyi gerçek hasta olarak görüyorlar. halbuki çok basit ya, lise 1'de aldığımız sağlık dersinde hastalık kelimesinin tanımı "kişinin kendisini ruhen veya bedenen iyi hissetmeme hali." diye geçiyor. eğer bende bir sorun yoksa dahi bu beni hasta yapar çünkü kendimde olmayan sorunları bulup duruyorumdur. bu ülkedeki cildiye doktorları bu kadar berbat karakterlere sahip olmasaydı güzellik salonları da, dermatologlar da bu kadar parayı kırmazdı. işlerini biraz olsun ciddiye alsalar böyle olmayacak hepimiz de biliyoruz bunu.

edit: sözlükler arası doktorlara laf söyletmeme yarışması var sanırım. ödül de kim daha çok doktor eleştiren girdi eksilerse ona iyi bakılacak falan olabilir. mesleğini düzgün yapmayan kozmetik mağazası çalışanlarına sayfalarca girdi girmek sorun değil ama doktoru eleştirince cıss herhalde. erkek arkadaşım tıp okuyor her doktora gittiğimde neler çektiğimi kendi gözleriyle görüyor ve de o da bu şekilde düşünüyor. biraz tarafsız yaklaşmayı öğrenmek gerekiyor.

3. Seboreik ve atopik dermatitten, sivilceden, yağlı surat ve kupkuru vücuttan muzdarip bir insanim. 2-3 sene önce bu yüzden cildiyeye gittim özel bir hastanede. Saçlarıma bakıp ketoral yazdı direkt, yüzüm içinde bir temizleme jeli verdi. Üstüne dedi ki yağlı cilde bir de nemlendirici sürüyolar sen sakın sürme. Jele başladığım ilk gün kuruluktan mimik yapamıyordum, annem nemlendirici sürmüştü hatta. Tek yaptıkları kortizonlu kremi, şampuanı yazıp yollamak.

Ben kendi araştırmamla yağlı yüzümü karmaya çevirdim, hem de nemlendirici kullanarak. Seboreikin çaresi yok, en rahatlatan şampuanı bulup durumu kabullendim. Sağolsun atopik dermatitim de son yıllarda ortaya çıkmadı. Allah kimseyi bunlara düşürmesin.

4. Geçtiğimiz sene tam 6 farklı cildiye doktoruna gittim biri hariç hepsi bana çıban hapı verdiler. Yüzde kistik akne olmaz çıbandır onlar internette her okuduğuna inanma diyen bile oldu o yüzden bu ilgisizlik durumuna kesinlikle katılıyorum.

5. Kesinlikle katılıyorum. Sivilcelerim var dediğimde incelemeyi geçtim kafasını kaldırıp yüzüme bakmadan roaccutane yazan doktoru gördüm. 

6. aynı muzdariplikten istanbulda gültepede ki avicenna hastanesine semra hanıma giderek kurtuldum. kadın dinliyor, ilgileniyor, ilaç verip başından atmıyor, 25 yıl boyunca devlet hastanesinde de görev yapmış. çok bilgili-ilgili olduğunu giden herkesten duyuyorum ki kapısın da baya bir sıra oluyor. 1 yıla yaklaşacak olan tedavimden memnunum. ama genellemenin doğruluğu çok üzücü. evet paralar döktüğüm de ilgisizdi, devlettekiler de. şans, bulmak çok zor.

edit: ağladım, bildiğiniz ağladım. 1 yıllık tedaviden halen daha devam eden semra hanımın emekliye ayrılmasıyla koptum. kendi çapım da bi şeyler yapmaya çalışıyorum artık.

7. ÜZülerek katıldığım başlıktır. Yüzüme bakmadan, bu sivilce için hormon testi yapmadan ilaç veriyorlar tamamen baştan savmak için. Özeli de devleti de deneyimleme imkanım oldu çare bulamadım. İstanbul’da gerçekten sivilcesine çözüm olan (gizlinot: roaccutane Dışında)doktor önerisi olan varsa bizleri aydınlatsın.

8. ne zaman sivilcelerim için gitsem elime clindoxyl verip yolluyorlar, hem de farklı üç doktora gittiğim halde. büyük ihtimal benim şansıma öyle denk geliyor. üç beş kişiyle genelleştirilmesi biraz acımasızca olabilir elbette ama durum böyle.

9. Üç kere devlet hastanesinde cildiye randevum oldu. Benim sıkıntılarım akne, kuruluktan egzama ve bolca vücutta kuruluk. Doktorlarımın hepsi ilgiliydi. Sorun olan bölgeleri açmamı istediler, incelediler. Kuruluk için gerekli kremleri yazdılar. Sivilce tedavisi için de krem, antibiyotik ve zoretanin sırasıyla gittiler. Üçü de birbirinden farklı doktorlardı ama öncesindeki doktorların neler yaptığını sormuşlardı, kan tahlillerini talep ettiler. Devlet hastanesinde doktor bulma şans işi olsa da ben şanslıydım. En önemlisi öncesinde doktoru araştırmak.

10. bütün hastalıklar hakkında değil ama sivilce konusunda aşırı ilgisizler. 3 farklı şehirde bir sürü doktor gezdim ve bu tespitim sabittir.

sivilce oluşumunun ardında yatan nedeni tespit etmiyorlar. bilhassa yetişkinlerin sivilce problemini araştırmaları tedavi için gerekliyken cilt öyküsü ne olursa olsun herkese aynı jeli yazıyorlar veya gereksiz yere roaccuten içiriyorlar.