3.
uyku sırasında solunumun kesilmesi, durması rahatsızlığı.
hastalık babamda mevcut bu nedenle önceki ve sonraki süreç için detaylı yazmak istedim. çünkü teşhisi konmaz ve tedavi sürecine girilmezse ölümle sonuçlanabilen sinsi ve tehlikeli bir hastalık.
babam kendimi bildim bileli kilosu olan bir insan. ben çocukken de öyleydi şimdi de öyle. uyurken düşük düzeyde hırıltı şeklinde horlaması oluyordu önceleri. dürtünce yastığı düzeltir geçerdi. sonra artmaya başladı.
troid hastalığı teşhisi kondu. ameliyat oldu ve ilaç tedavisine başladı. birkaç yıl sonra hem horlama şiddetlendi hem de aniden uykuya geçişi başladı. mesela oturuyoruz ya babam o anda uyuyakalabiliyor. anlatınca aklıma yalan dünya'daki açılay geldi. bir anda uykuya geçiyordu. o dönem çok yoğun çalıştığı için önceleri yine biz hastalığa değil de yorgunluğa bağladık. ta ki annemle kaza yapana kadar.
allaha şükür büyük bir kaza değildi. hatırlamıyor ama bence uykuya daldığı için yavaşlamış araba ve kaldırıma sürtünce uyanmışlar. annem de uyuyormuş arabada. bu olay olunca biz doktor doktor gezmeye başladık. kimisi yorgunluk dedi, kimisi şeker hastalığı dedi. 2 ay geçti babam araba kullanmıyor korkudan uyuyup diğer insanları da öldürücem korkusundan biz hala doktor doktor geziyoruz.
sonra araştırdık hacettepe üniversitesinden endokrin prof'u miyase bayraktar'ı bulduk. gittik 2 3 gün araştırma yaptı. ufak tefek sorunlar dışında bir problem çıkmadı. durumu anlatınca sen bir uyku merkezine görün dedi.
gazi üniversitesi hocalarından oğuz köktürk'ü bulduk. randevu aldık meğer kendisi uyku birimini Türkiye'ye getiren ekibin içindeymiş. doktor zaten o kadar bilgili ki 2 3 soruda teşhisi koydu diyebilirim.
önce küçük dil muayenesi yapıldı. horlamaya bağlı olarak küçük dil sarkması oluyormuş. eğer çok sarkıklık varsa önce bunun ameliyatını olman lazımmış. bizde böyle bir sorun olmayınca kan gazlarına, nefes testlerine bakıldı. sonrasındaysa 1 gecelik uyku merkezine yatışı yapıldı.
bildiğimiz hastane odasına sistem kurmuşlar. bir sürü kablo bağlanmış ( babam fotoğraf çekmişti, yanına kesinlikle refakatçı yardımcı kabul edilmiyor) şekilde uyuyorsun. o makineler senin tüm gece nefes performansını alıyor. sonraki gün raporu doktora ulaşıyor.
babamın 1 gece içerisinde en kısası 4sn en uzunu 1dk. 23sn olacak şekilde neredeyse 500 kere nefesi durmuş. bu nedenle beyin uykuya aç geziyormuş resmen.
sonuç olarak değerlerine göre bir cihaz veriliyor. babama cpap cihazı verildi. küçük bir kutu boyutunda bir nefes cihazı. sürekli bununla uyumak durumunda artık ve çok memnun.
çok uzun ve detaylı yazma nedenim biz o dönem çok cahilmişiz bu konuda. belki bilseydik çok daha erken teşhis olurdu. o kaza olmazdı ya da o kazada ben hem annemi hem babamı kaybedebilirdim. tüm detayları yazdım ki siz de bilin. etrafınızdakilere söyleyin. bu durumu kendiniz fark edemiyorsunuz çünkü. tek bir şüpheniz varsa mutlaka doktora görünün. dediğim gibi allah korusun uykuda ölüme gidebiliyormuş bu hastalık.