1.
(yazar: Havaryu) nun uktesi.
1989 yılında Amerika'da yaşanan gerçek olayları anlatan mini dizi. Central parkta bir kadın tecavüze uğrar ve savcılar tecavüzü olayla alakası olmayan , sadece o sırada parkta olan 5 siyahi çocuğun üstüne yıkmaya karar verir. Ve olaylar gelişir...
Saçlarımı yoluyorum sinirden. Ellerim titriyodu ilk bölüm bittiğinde.
Derdinize dert eklemek istiyosanız oturun izleyin. İstemiyosanız da izleyin. Siz bunu bi izleyin.
Şimdilik 9/10.
(link: https://www.google.com.tr/search?q=the+central+park+five&oq=the+central+park+five&aqs=chrome..69i57.5708j0j7&sourceid=chrome-mobile&ie=UTF-8 )
2.
sadece 4 bölüm olduğu için çok sevindiğim mini dizi.daha fazla üzülmeyi bünyem kaldırmazdı diye düşünüyorum.
hikayenin gerçek oluşu beni çok üzdü,suçsuz olduğu halde hapis yatmak düşüncesi beni tedirgin ediyor.
küçük oyuncular (özellikle Korey ve Kevin'e ba yıl dım) gerçekten çok başarılılar.dizi önerisi arayanlara kesinlikle bu diziye başlamalarını tavsiye ederim.
3.
işlenilen bir cinayette suçsuz oldukları halde tecavüz suçu üzerine atılan beş çocuğu konu alıyor dizi.
inanılmaz etkilendim. yüreğim kaldırmadı pek çok şeyi, içime taş gibi oturdu, boğazım düğümlendi, sinirden ağladım. olayların gerçek olması çok üzücü. başıma gelmesini bırak diziyi izlerken intihar edecektim. nasil dayanabilmişler kendileri ve aileleri buna bilmiyorum.
4.
midenize sağlam bir yumruk yemek için muhteşem seçim.
izlemesi/empati yapması bile çok ağır gelen olayların yaşanmış olması, bu gerçek buz gibi. insanların hayatları çalınmış, üstelik hepsi birer çocukken. 89'da central park'ta yaşanan bir tecavüz olayı için, suçsuz olan 5 siyahi çocuğun nasıl olup da bu kadar vicdansızca suçlandığını ve yıllarca hapis yattığını şok olarak izledim.
sadece bir dizi, bir prodüksiyon hadisesi olarak bakamayacağınız harika bir yapım.
insanın ne kadar kötü olabileceğinin sadece bir kanıtı.
5.
bir oturuşta 4 bölümü izledim ve çok beğendim. izlerken de yer yer ağladım (korey beni mahvettin). dizi bittikten sonra özgürlüğün aslında ne kadar kıymetli bir şey olduğunu anlıyorsunuz. tavsiye ederim.
6.
the central park five olayını anlatan, netflix'in 4 bölümlük mini dizisi. dün netflix'te izleyecek bir şeyler bakınırken denk geldim, daha önce the central park five olayına hiç denk gelmemiştim. baktım 4 bölümlük bir dizi ne kaybederim diye başladım ama çok şey kaybettim izlerken, özellikle de gözyaşlarımı. yani gerçekten abartmıyorum yumruklarımı sıkarak izledim, dizi bitince saatlerce yüreğimde ağırlığı kaldı. oyunculuklar muhteşem, özellikle çocukların oyunculukları çok ama çok iyi. herkes izlemeli.
***buradan sonrası spoiler içerebilir***
dizi 19 nisan 1989 günü akşam saatlerinde beyaz bir kadın olan Trisha Meili'nin tecavüz ve darp edilmesi olayının etrafında şekillenmiş. aynı gün harlem'de yaşayan 30'dan fazla siyahi çocuk central park'ta dolaşıp eğlenmekte, etrafa çok olmasa da sataşmaktadır. polisler bu çocukları kovalarken meksikalı bir grup parkta bir kadın bulduklarını polise haber verir. kadın ağır bir şekilde darp edilmiş, beyaz bir kadındır ve tecavüze uğrayıp darp edildiğinden kanının neredeyse %80'ini kaybetmiştir. polis bu olay üzerine o gece parkta bir cadı avına başlar. o akşam orada olan 4 çocuk gözaltına alınır, 5. çocuk korey wise ise arkadaşı yusef'i karakolda yalnız bırakmamak için yanına gitmiştir ancak polis burada kendisini alıkoyar ve şüphelilerden biri haline gelir. polis ve savcılık o kadar emindir ki bu çocukların suçlu olduğuna, onları kandırarak ifadelerini alır, hiç yaşanmayan bir olay kurgulayarak çocuklara iftira atarlar. 4'ünün yaşı 14, korey'nin yaşı ise 16'dır olay yaşandığında ve bu çocuklar 13-14 sene hapiste kalırlar. hiç işlemedikleri bir suç yüzünden, hiç bulunmadıkları bir yerde oldukları iddiasıyla, daha cinselliğin c'sini bile bilmeyen bu çocuklar tecavüzden hapse girerler.
hayatımda bir çok kez rahatsız edici filmler izledim ama ben hiçbir zaman bu kadar ağladığım, gerildiğim deyim yerindeyse paramparça olduğum başka bir yapım izlememiştir. çocukların sorgu ve mahkeme sahneleri, ıslahevindeki halleri, korey'nin cezaevinde yaşadıkları, aileleri, ellerinden alınan hayatları o kadar etkiledi ki beni.