1. Gerçekten o kadar muhteşem bir kitap ki. Yazarı jean-paul diderlaurent isminde 1962 doğumlu bir Fransız. Uzun kitapları okuyamadığım bir dönemde kalın olmayanlar arayışında buldum ve bolluk içinde geçen öykülerden sıkıldıysanız gerçeklik istiyor ama mucizeler hayatımıza girsin diye diliyorsanız rahatlıkla başlayabilirsiniz. İçeriğe dair Genel
bilgi sahibi olabilmeniz için arka kapak yazısını aktarıyorum.
36 yaşındaki guylain vignolles kâğıt geri dönüşüm fabrikasındaki işinden nefret eden yalnız ve mutsuz bir adamdır. hayatı, sıkça sohbet ettiği küçük kırmızı balığıyla birlikte yaşadığı ev ve çalıştığı fabrika arasında geçer. görevi, kitapları paramparça eden korkunç makine zerstor 500’ü kullanmaktır. çalıştığı işletmede iki dostu vardır, biri ürkünç makinenin ayaklarını yediği guiseppe, diğeri ise sadece aleksandrin hece vezniyle kurduğu cümlelerle konuşan bekçi yvon grimbert. kitapları yok etmekten duyduğu vicdan azabından kurtulmanın yolunu, her gün bindiği banliyö treninde, şey’den söküp aldığı birbirinden bağımsız kitap sayfalarını yüksek sesle okumakta bulan guylain, tekdüze hayatının akışının vagonda bulduğu o akıllı bellekle birlikte değişeceği umuduna kapılır. minik aletin içindeki metinlerin yazarının peşine düşen bu umutsuz, şehirli adamın küçük hayatı büyük bir dönemecin eşiğindedir artık."