girlboss

1. Nastygal kurucusu Sophia Amoruso 'nun yazdığı ve kendi hayatını anlattığı kitabı. Kitabı okudum, muhteşem bir başarı öyküsü. 17 yaşında okulu bırakıp evden kaçtıktan sonra, ikinci el satın aldığı ya da çaldığı vintage kıyafetleri önce ebay üzerinden daha sonra işleri ilerlettikten sonra kendi websitesinden satmaya başlıyor. İlk zamanlarında çok sokakta kaldığını, aç uyuduğunu, satmak istediği kıyafetler için yine kendisi gibi sokakta kalan ya da hamburger satan kız arkadaşlarını model olarak kullandığını anlatıyor.

Kitap çıktığı 2014 yılında best seller olmuştu, hatta kitabın yanında şu şekilde aksesuarlar da çok popüler olmuştu. Muhteşem bir pazarlama gerçekten : (link: http://www.shoptagr.com/shop/nasty-gal/nasty-gal/im-ceo,-bitch-desk-plate I'm ceo)

Şimdi Netflix kitabı diziye çevirmiş sanırım, henüz izlemedim ama fragmanı çok eğlenceli : (link: http://www.imdb.com/title/tt5706996/ fragman)

(yazar: kullaniciadim ) uktesiymiş. Sevgiler kendisine.

2. nastygal kurucusu ve ceo'su Sophie Amoruso'nun otobiyografisinden uyarlanmis netflix serisi.

21 nisan'da yayimlanan ilk sezonu yarim saatlik 13 bolumden olusuyor.

new girl ve pitch perfect yazarinin yapimciligi yaptigi dizinin yardimci yapimciligi'da charlize theron'a ait. imdb puani 7.2.

benim cok hosuma giden bir dizi oldu. ilk basta nastygal kurucusunun otobiyografisi oldugundan habersizdim. ucuncu bolumde farkettim. izledikce hikaye sizi icine cekiyor resmen. gercek hikayelerden uyarlanmis olmasinin da bunda buyuk bir etkisi var.

dizide verilen referanslar, izledikleri filmler, diziler, dinledikleri muzikler falan diyaloglar cok gercekci olmus. kadin gucunu de hissediyorsunuz izlerken. birde sophie'nin yasi bana yakin oldugundan heralde, bagdastirdim bazi seyleri.

son iki bolumum kaldi, resmen binge watch yaptim bir gunde. tavsiye ederim eger yeni bir dizi arayisindaysaniz.

ayrica britt robertson'i jennifer lawrance'a benzeten bir ben miyim acaba?

edit: (yazar: sameoldmistakes) ben kendi uktemi doldururken, uktemi doldurmus bile. tesekkur ediyorum.. sevgiler :)

edit2: sophie amoruso 2015 yilinda ceo haklarindan vazgecip yerini Sheree Waterson'a devretti. 2016 yilinda nastygal iflas ederek, markayi boohoo grup bunyesine aldi.

3. tek kelimeyle bayıldım! aslında britt robertson'dan hiç haz etmem, ama bence bu rol ona çok yakışmış. asi, geçimsiz, uyumsuz, ama yetenekli biraz deli çokca yaratıcı bir ''misfit'' olarak karşımıza çıkıyor burada. kitabı henüz okumadım, ama ilham verici olduğunu düşünüyorum. hele ki şu zamanlarda artık televizyonlar savaşla ve siyasetle dolmuşken ''girlboss''' olmaktan, ''girl power''dan bahsedilmesi güzel bir reklam arası bence.

4. bizim yayınevleri kitabı türkçeye çevirene kadar dizisi yapılan otobiyografi.

5. ilk üç bölümü izlediğim ve çok hoşuma giden dizi. ayrıca ilk bölümde tam da süslüleri ilgilendiren bir hatasını buldum. ana karakterimiz sophie makyaj yaparken göz makyajı için urban decay naked 2 palet kullanıyor. ama dizi 2006'da geçiyor. bildiğim kadarıyla naked2 2011-2012 civarı piyasaya çıkmıştı. capsi görsellere ekledim.

6. başrolünün aşırı şımarık oynayışından dolayı izleyemediğim dizi. 4 bölüm falan izledim ve bilmiyorum gerçek karakteri yansıtmak için mi böyle canlandırılıyor ama bana aşırı itici geldi karakter. konusu, işlenişi falan güzel aslında ama sanki karakter kendine güvenli görünmeyle egoyu birbirine karıştırmış gibi. yukarıdaki yorumda sonlardaki duygusal değişimden bahsetmiş ama o mantıklı geldi. gerçek bir hikaye olduğu için böyle olması gerekiyor da olabilir. bilemiyorum altan...

7. aslında dizi hakkında dizi hakkında birkaç cümle edecektim ama dün 13. bölümü izledim ve ciğerim dağlandı resmen. o kadar dokundu ki bana. hala içime oturan öküz kalkmadı diyebilirim.

bunun dışında baş karakter ilk zamanlar çok itici geliyor ama sonra daha iyi anlıyorsunuz gidişatı. karakter analizini daha iyi yapıyorsunuz hepsini izleyince. bu ay izlediğim en iyi dizi ve filmlerden oldu.

8. gaz bir dizi. nesi mi? ben de böyle üçe beşe aldığımı ona yirmiye satarım, köşeyi dönerim gazı veriyor insana gelgelelim hayaller nasty gal hayatlar zebramo. 9 dolardan koyduğun şeyi 100e katlamak şöyle dursun 6 liraya koyduğun şeyin beşe almaya çalışanların ülkesindeyiz biz. pazarlık kanımıza işlemiş resmen. şuraya zebramo linkimi bırakayım da elimden tutuverin be ablalarım, pis gız yapacağım oluşturacağım sermayemle açacağım butiğimi de bakın. (link: https://zebramo.com/users/25AHXZ pis gız )

9. --------spoiler-----------

1x12'den sonra gelişen olaylar diziyi gerçekten #girlboss yapan şeyler. özellikle sophia'nın shane'i aldattığını öğrendikten sonra ondan hemen ayrılamaması gibi. aslında ne kadar gerçekçi olduğunun bir kanıtı. sindiremiyor, yediremiyor terkedildiğini. gecelerce yanına yatıyor ses çıkarmadan. içinde yaşıyor ve en yakın arkadaşına bile anlatamıyor ne yaşadığını. aslında stüdyoyu bastığı zamanki tepkiyi beklerdim en baştan ben sophia'dan. ama yine de hayatının en önemli ve yoğun olduğu bir dönemde (nastygal.com'un açılacağı zaman yani) bunu yaşamış olmak ağır bir darbe olmalı.

shane'i arayıp evine çağırdığı zaman aslında onu nasıl deliler gibi sevdiğini, affedip, eski haline dönmeye çalıştığını görüyoruz. ama öptüğünde affedemediğini anladı ve ağlamaya başladı. o an açıkçası benim tüylerimi diken diken etti. bu konuda bana bu kadar dokunan bir dizi hiç izlememiştim çünkü çoğu dizi ilişkileri çok çiğ ve yapay bir biçimde ele alıyor.

ama dizinin de son 2 bölüme kadar bir esprisi yok, kötü olan yani o.

10. sophia amoruso'nun otobiyografik kitabından uyarlanan netflix dizisi. ilk sezon için yorumlarım; Konusunu okuyunca fazla beklentiye girmiş olucam ki bekletimi karşılamadı dizi. Başlarken müthiş bir başarı öyküsü izleyeceğimi ummuştum. Kitaba ve diziye konu olan sophia amoruso'nun öyküsü baya ilham verici çünkü. gelecek sezonlardan ümidimi kesmiyorum yine de. başrolü hiç ama hiç sevmedim. bunun nedeni karaktere can veren oyuncu değildi. baya tatlı bir kadın Britt Robertson. sorun karakterin berbat bir şekilde yazılması bence. sinir olmamın nedeni topluma uyum sağlamakta zorlanan biri olması değil de Arkadaşlarına ve babasına karşı acımasız ve bencilce davranmasıydı. Bu karakter tipinden hoşlanmadığım için kendisini hiç sevemedim. Özellikle kendisi için her şeyi yapmaya hazır olan annie'ye karşı tavırları baya sinir bozucuydu. Ana karakter değil de yan karakterler izletti diziyi. Özellikle annie, nathan ve nathan'ın annesi <3 dizide onlar the oc'yi izlerken ben de inanılmaz duygulandım izlemekte oldukları sahne nedeniyle. birebir the oc'yi izlemelerinin dışında zaten dizide çok hoş the oc göndermeleri vardı. vintage forumdaki tartışmalar çok iyi sahnelenmiş. bir sanal tartışma daha güzel çekilemezdi herhalde. Bunlara ek olarak diziyle birlikte Vintage kıyafetlere müthiş bir ilgi duymaya başladım.

Genel olarak eğlenceli ve izlemesi keyifli bir diziydi ama Asıl olay dizide çalan müziklerdi bence. Şarkı ve grup seçimleri çok başarılıydı. En çok beğendiklerim bunlar oldu;

(link: https://www.youtube.com/watch?v=aqhntKPh2EY tko- le tigre)

(link: https://www.youtube.com/watch?v=dewzOxQ52kg gold lion - yeah yeah yeahs)

(link: https://www.youtube.com/watch?v=mZxxhxjgnC0 rebel girl - bikini kill)

(link: https://www.youtube.com/watch?v=JEzjlRrdGFQ beautiful trash - lanu)

(link: https://www.youtube.com/watch?v=8Yk6r5Oa2j4 I'll come crashing - A giant dog) çaldığı sahneden dolayı dizinin en popüler şarkısı bu sanırım. dizide duyduğumdan beri sürekli dinliyorum

(link: https://www.youtube.com/watch?v=eYQGdN6QKoI Whistle - katy tiz)