1.
polisiye ve psikolojik gerilim sevenlere amme hizmeti.
netflix'e girin strangers from hell ve my name izleyin. strangers from hell'de oha moduna geçip my name'de tırnaklarınızı kemirebilirsiniz. my name 8 bölüm, strangers from hell yanlış hatırlamıyorsam 16 bölüm.
2.
güney kore'nin kendi kültürünü dünyaya pazarlamak için tasarladığı (link: https://tr.wikipedia.org/wiki/Hallyu hallyu dalgasının) ürünlerinden biri. aynı zamanda benim için "alice harikalar diyarında" hikayesindeki tavşan deliği işlevi gören şey.(gizlinot: oha tanıma bak swh) içeri bir giriyorsun bambaşka bir dünya. öyle bir dünya ki anavatanı kore'de bile o dünya yok. inanılmaz yakışıklı, asla cinsellik peşinde koşmayan son derece centilmen ve romantik erkekler, su damlası gibi güzel ve iyi kalpli, çok saf ve çok sakar(gizlinot: sürekli birşeylere takılıp düşmeleri ve tam kafası patlayacakken esas oğlanın onu tutup kurtarması swh) kızlar...sadece öpüşmek için bile 15 bölüm geçmesi gereken(gizlinot: zaten diziler de genelde 16 bölüm filan sürüyor swh) masum aşklar...dünyanın gerçeklerinden uzaklaşmak istediğim zaman ilaç gibi. ama fazla kaptırmamak lazım çünkü insanın beklentilerini giderek anlamsız noktalara taşıyabiliyor(gizlinot: swh) aslında eleştirel gözle bakınca en sabun köpüğü dizide bile güzellik takıntısı, dış görünüşe ve paraya aşırı önem verme, zorbalık gibi kore toplumunun acı gerçekleri görülebiliyor. o yüzden fazla kafa yormadan izlemek lazım. benim gibi cheesy romcom sevenler için "true beauty", "Thirty But Seventeen", "hello,me!", "my name is gangnam beauty", "The Secret Life of My Secretary " gibi dizileri tavsiye edebilirim. polisiye/fantastik tarzı olanlarda "the game towards zero" yu ve "the witch's diner"(gizlinot: bu polisiye değil sadece fantasik) izlemiştim güzeldi. tarihi seviyorsanız "moon lovers" favorim ama park seo-joon ve park hyung-shik için "hwarang" da izlenir.
29 aralık 2021 05:19
29 aralık 2021 07:39
3.
ara sıra izlediğim diziler. birkaç istisna hariç genel bir estetiği var bu dizilerin ve pek hoşuma gitmiyor. tüm ciltler gerçeküstü bir şekilde pürüssüz, tüm kıyafetler aşırı benzer tarzlarda ve güzel, çok steril ortamlar... mesela başroldeki kız fakir ama giysileri, odası vs asla o havayı vermiyor. çoğu benzer olay örgülerine sahip. cinsiyet rolleri çok keskin, gerçi bu kültürle de alakalı ama yine de rahatsız edici.
güzel yanları da var tabi mesela farklı bir kültür görme şansı, daha naif ve sakin insan ilişkileri, fazla uyaran olmadığı için kafayı yormaması.
Beğendiğim diziler: it's ok not to be ok, my mister, the world of the married, crash landing on you.
4.
çok fazla izlemisimdir. Gerçekten olmayan bir dünyayı dünyaya pazarlama şekilleri garip geliyor :) çünkü gerçekten kore dizilerdeki gibi bir yer değil. Bu yüzden kore benim için, sadece gidip 1-2 hafta gezip gelmek istediğim bir yer.
Eleştirel olarak söyleyeceklerim;
1 yaş büyüğe bile saygı emaresi olarak her dediğini yapmaları gerekiyor,
Kendinden küçük insanlara büyüklük taslamaları,
Şirketlerin çalıştırdıkları gençleri hem fiziki hem ruhi olarak ağır baskı altında çalıştırmaları ve toplumun da bu insanlara hayran olması :/ ,
Gençlerin çok fazla intihar etmesi (bkz: aile baskısı, güzellik algısı ve aşırı şartlama),
Dizilerinde özellikle reenkarnasyon işlenmesi,
Kabul ettirmek istenilen şeyler için kpopun kullanılması,
ABD hayranlığı olması ve eski dizilerle günümüzdeki dizilerin gittikçe farklılaşması (sürekli daha fazla cinsel unsurlar ekleniyor) vs... Çok var.
Demem o ki, yukarıdaki arkadaşın da yazmış olduğu gibi, dalmamak gerek. İzliyorsanız bile onların gerçek olmadığını bilmeniz gerekir. Benim gibi pembe hayalli bir kız iseniz her türlü bu gerçeği kendinize kabul ettirmeniz gerekli süslü kardeşlerim.