1.
Ben gıda mühendisi falan değilim de düz mantık düşününce bu şeyden midemizde de var. Bir yerden klor diğer yerden hidrojen gelip yediklerimizi sindiriyorlar. Ha bu demek değil ki barsaklarımızda bok var o zaman onu da mayoneze katalım falan. İlaçla zehiri birbirinden ayıran dozdur. Oranını bilmeden konuşmamak, atlamamak lazım diye düşünüyorum.
2.
endüstriyel gıda üretiminden bihaber, yarım bilgiyle ortalığı velveleye vermeye bayılan, kendini topluma çok faydalı bir şey yapıyor zannedip iyice şirazeden çıkan sosyal medya hesaplarının son bombası.
gıdada denetim inanmazsınız ama türkiye'de bile tahmin ettiğinizden oldukça sıkıdır. kaldı ki endüstriyel ölçekte gıda üretebilmeniz için evde yaptığınız tarifleri kullanamazsınız. avrupa'da, amerika'da ve bunlarla paralel türkiye'de gıda kodeksi kullanılabilecek tüm katkı maddelerini, kullanılabileceği gıda sınıfına göre miktarlarıyla birlikte sınırlandırır. merdiven altı firmaları bilemem ama global firmalardan bu sınırların dışına çıkma riskini alacak kimse yoktur, zira attıkları taş ürküttükleri kuşa değmez.
kendi bedenimiz de dahil, dünya üzerinde temas ettiğimiz her şeyin bir "kimyasal bileşim" olduğunu anlamadan, sadece ezberden her şeyin en doğalının en iyisi olduğunu kabul edenleri anlayamamakla birlikte bu kişilere kendi evlerinde de rahatlıkla mayonez yapabileceklerini ve bu ürünleri satın almaya mecbur olmadıklarını yeniden hatırlatmak isterim.
edit: gıda denetimlerinin sıkı olduğunu rüyamda görmedim, bizzat sektörün içinden birisi olarak konuşuyorum. gerçekten haberler de türkiye'de ne olup bittiğine dair en iyi kaynak zaten. bu arada canım istediğinde de çer çöp yemeye bayılırım. (gizlinot: swh)
16 ocak 2020 15:45
16 ocak 2020 20:24
3.
Linki açmadan önce kendine “gıda dedektifi” diyen cahilin saçmalığı olduğunu tahmin etmiştim ki yanılmamışım. Bu kadar ilgileniyorsa bu arkadaşı en yakın gıda mühendisliği bölümünün toksikoloji ya da eczacılık fakültesinin farmakoloji dersine misafir edelim. Reaksiyon kinetiği dersi de biraz kafasını açar. Kendisine yazıp üniversiteme davet edeceğim hatta kfgmf.
5.
Tuz ruhu olarak bilinen hidroklorik asit çözeltisi yüksek derişimdedir bu yüzden güçlü bir temizlik malzemesi olarak kullanılır. Bunu yanında her hidroklorik asit çözeltisine tuz ruhu demek doğru değildir. Zira marketten alınan tuz ruhunun etkilerine sahip değillerdir. En basit örneği de bu. Gıdalarda da, yüz temizleyicilerinde de, sabunlarda da görebilirsiniz hcl & naoh ikilisini. Genellikle içerik listesinin sonlarında bulunurlar çünkü formülizasyondaki payları çok düşüktür ve genellikle asitlik & bazlık düzenleyici olarak kullanılır. Tuz ruhu değildir o, tuz ruhu olsa ölürüz :))
6.
Yok bunlar gıda endüstrisinde normal de, miktarı az da ne olacak da diyenler yüzünden çer çöp tüketir oldu Türkiye maalesef. Birçok uluslararası ürünün içeriği Avrupada Türkiyedekinden farklı. Bebek mamaları, sütleri bile. Madem o kadar normal ve sağlığa kesinlikle zararlı değil bu mayonezde kullanılan şey, neden Avrupadaki ülkelerde yok? Calve mayonezin içeriğine üşenmedim baktım, hidroklorik asit baktığım iki ülke içeriğinde de yok. Daha ucuza üretip, insanlara kalitesiz içerikleri kakalamak sadece Türkiyede yapabildikleri birşey de o yüzden.
17 ocak 2020 23:42
17 ocak 2020 23:44