the hater

1. 2020 yapımı, Polonya menşeli film. Jan Komasa yönetmen koltuğunda. Filmi ilk açtığımda Polonya yapımı olduğunu bilmiyordum ama lehçe konuştuklarını anladığımda 365 gün saçmalığı gibi bir film olacağından korktum açıkçası ama yanlış bir fikre kapılmışım. Yönetmen sala samobójców filmini yöneten yönetmen.

-----spoiler-----

Yönetmenin David Fincher hayranı olduğunu sonradan öğrendim. Ama filmi izlerken de çekimler ve başrol bana biraz gone girl havası verdi. Ya da yakın zamanda izlediğim için böyle bir fikre kapıldım bilmiyorum. Film genel olarak manipülasyon, sosyal medya üzerinden yürüyor. Verilen gücün kontrolden çıkışını ve güce sahip olanın kötüye evrilmesini izliyoruz. Bazı noktalar var belki de biz artık ekstrem koşullarda yaşadığımız için bilmiyorum. Belediye başkan adayının tam seçim öncesi partiye yeni katılmış bir destekçiyle yalnız başına yemeğe çıkması, bara gitmesi, öpüşmesi yani bunlar biraz basit geldi. Olaylar sonrasında da kovmadı o da garip geldi. Belediye başkanı siyaset için fazla saf kısaca böyle. Bir de oyun sahneleri sanki bana sala samobojcow filmini izliyormuşum gibi geldi. Eskilere götürdü beni. Bu suikasti planlarken oyun üzerinden gitmeleri ordan iletişim kurmaları hoşuma gitti. Yani dark webe girip de yapabilirdi işte o zaman klişenin dibine vururdu. Genel olarak beğendiğimi söyleyebilirim.

-----spoiler-----

2. Başta çerezlik film diye açmıştım ama kalitesine şaştım kaldım. çok evrensel bir mesajı çok güncel şekilde vermiş. Sosyal medyada fanatiklik, kitleleri yönlendirme ve toplumsal nefret gibi konuları çok güzel bir yönetmenlikle anlatıyor. Müzikler, oyunculuk ve renk paleti de oldukça tatmin edici. Bu arada film 2020 filmi diye geçmesine rağmen aslında geçen yıl vizyona girecekmiş ama ertelenmiş. Sebebi ise ilginç.

-spoilerla karışık bir fun fact-

vizyona az bir süre kala filmdeki başkan adayına çok benzeyen gerçek bir polonyalı aday (eşcinseller ve müslümanlar gibi polonya'daki azınlıklara karşı sempati beslemesi ve solcu olması gibi yönlerle benziyorlar) tıpkı filmdeki gibi bir suikaste kurban gidiyor. Yani film kendini vizyona girmeden kanıtlıyor. Sonra bu olaydan besleniyor gibi olmamak için vizyonu erteliyorlar. Biz de Maciej Musiałowski abimizin müthiş performansını ancak bu yıl izleyebiliyoruz.

-Spoilerla karışık fun fact sonu-