yaprak dökümü

1. geçen yaz bir daha izleyip bitirdiğim türk dizisi. hala da tv2 de denk geldikçe izliyorum. pembe mont olayı ve sonrasında leylanın delirme sahneleri benim için dizinin efsane sahneleridir.

ve son olarak (gizlinot: ağzımızın tadı kaçmasın ali rıza beyy)

2. Hala tv 2 deki tekrarlarını izliyorum. Ya bir de izleyip izleyip üzülüyorum. Kendi kendime konuşuyorum falan:(

3. ''Ağzımızın tadı kaçmasın Ali Rıza Bey'' repliği eşlinde konakta yaşayan ama fakir olan bir ailenin başından geçen sayısız felaketi anlatan dizi.

4. Ruyamda ferhunde ile olaylar olaylardaydik. Bi isler pesindeyiz ama onu hatirlamiyorum. Tek hatirladim icten ice ; nerde lan bu necla dunya gozuyle bi goreyim. Hem burak ozcivit''i de sorarim. Ayaklara bak. Ulan buragi sorsan napacan. Iste bunlar hep yaprak dokumu.

5. mazoşist olduğumdan dolayı bir kaç bölümünü tekrar izlemekte olduğum dizidir.

şuan ki en sıkıcı,monoton dizi bile yaprak dökümünden çok daha hızlı ve akıcı. o yıllarda nasıl oturup izlemişiz. ben sürekli atlata atlata izledim.

tekin ailesinin aslında zerre ahlaklı olmadığını o izlediğim küçük sayılabilecek yaşta bile anlamıştım. hele leylaya hiç üzülmedim.

sen git kardeşinin sevgilisini ayart. sana tecavüz etsin iki gün sızlan sonra adamla tekrar görüş,seviş (kardeşine inat) istemiyorum ama yaa diye diye evlen. kocan masa üstüne para atana kadar somurt. sonra görgüsüzün teki ol. gel ailene hava at kardeşinin üstüne palto fırlat. kardeşin okuldan akıllı bir adamla sevgili olma yolunda ilerlerken de ona kıskanç bakışlar fırlat.

ferhunde şu leyladan daha sevimli en azından. fikrette sanki aşkı memnudaki nihalin az biraz yaşlı hali. aynı iticilik. tek farkları fikreti sonradan sevmem ama nihalden git gide soğumamdı.

tek doğru bizim bildiğimiz diye davranıp ailesinin dağılmasına neden olan ali rıza bey. sen zaten örümcek kafanla çocuklarının beynine felç geçirtmiştin.

neyse ağzımızın tadı bozulmasın...bunu demişken o kadında nasıl kötü bir anneydi. ferhundeye kızardı oğuza kızardı ama eline para verdiklerinde ay kızım ay oğlum derdi. çıkarcıydı. eşit davranmıyordu çocuklarına.

edit/not: sedefi unutmuşum. röntgenci komşu kızının tekiydi. komşunun evli oğluna aşık olduğu halde gidip gelmeye utanmazdı. karısı ondan kuşkulanınca da ortalığı yıkmıştı. eve giren çıkanı annesine haber verirdi. pis . şahsen biri benim evimi böyle gözetlese taş atardım camına .

6. annem o kadar sıkıldı ki televizyon resmen çöplük olduğu için öğlenleri de tv2de izliyor yaprak dökümünü aç dedi finalini izleyelim. İzlemez olaydık, hüngür şakırt ağladık. Ne güzelmiş dizi.oyunculuklar,hikaye ve baba figürünün bu denli iyi yansıtılması ve dram! Şimdiki diziler neden böyle ya bi yaprak dökümü kalitesinde diziler çekilmiyor.neyse tek derdimiz bu olsun.:)

7. işte tam da bugün tv2'de milyonuncu kereki tekrarında leyla nejlaya pembe kabanı attı. paristen dönerken kendine yenilerini almışmış artık giymezmiş :)

8. 13 yaşındaki çocuğu hüngür hüngür ağlatmıştı.(gizlinot: beni ) dizisiyle canım romanın hiç etselerde, ali rıza beyle bizde o kahvenin önünden geçerken omuzlarımız düşük, kalbimiz kırıktı be.

9. kitabı inanılmaz güzeldir ama ruhunu karartır insanın. ailenin bütün ekonomik sıkıntısını, savurganlıklarını, kavgalarını, nefretlerini o evin içinde gibi hissedersiniz. dizi gerçekten kitabın içine etmiştir. en az 13-14 yıl önce okudum ama Reşat Nuri'nin güzelim betimlemeleri hala aklımdadır.

10. 103. bölümüne geldiğim, izlerken zevk almaktan utandığım dizi.

E ama ferhunde'ye bayılıyorum ne yapabilirim...