1. netflix’te dolanırken rastladığım 2017 yılı yapımlı asıl adı “three wives, one husband” olan dört bölümlük belgesel. belgesel amerika’nın utah eyaletindeki fundamentalist mormonların yaşam tarzı olarak belirlediği poligamiyi yani çok eşliliği ele alıyor. bu insanların inançlarına göre çok eşlilik insana kendi krallığını kurup tanrıyı daha iyi anlamasına (sanıyorum egemenlik açısından) ve onları tanrıya yaklaştırmasına olanak sağlıyor. Bu yüzden mümkün olduğunca çok evlenip çok çocuk doğuruyorlar.
Bilgi kısmını geçtiğimize göre ben kendi yorumlarımı yapayım. islam’da da çok eşliliğin yasak olmaması üzerine merak ederek izlediğim bir belgesel oldu. Fakat benim gördüğüm kesinlikle bu durum içerisinde sağlıklı bir aile ortaya çıkmayacağı. özellikle kadınlara baktığınızda her ne kadar bu işe gönüllü girmiş olsalar da evliliğe yeni eşler dahil oldukça sinir krizleri geçirmeleri, bu durumu kaldıramamaları gibi durumlar ortaya çıkmış ki böyle bir şeyi kaldırmak ne kadar doğal? Kadınlar ne yazık ki o kadar çocuktan sonra bakımsız, sahte kahkahalarına ve kendilerini diğer eşlerle geçinmeye zorlamalarına rağmen mutsuz, çocuklarla veya evle doğru düzgün ilgilenemeyen kimseler olmuşlar. çocuklar da dağılmış, ordan oraya koşturan, birbirlerini pışpışlamaya alışmış, çok ilgilenilmiyormuş gibilerdi. Kocanın yaptığı her hediye alma ritüelinin zorunluluğa dönüştüğü, çocukların da kadınların da dağıldığı apaçık ortadayken, hatta normal şartlarda bile bir kaç çocuğa bakmanın zor olmasını geçtim üstüne 15-20 çocuğa bakılmaya çalışılması kesinlikle mantıklı değil. Zaten belgeseli dikkatli izlerseniz hiç kimsenin asla olaya mantıklı bir bakış açısı sunamaması, sadece doğru olanın bu olduğunu hissediyorumlu basma kalıp cümlelerle olayı açıklama çabaları tam bir başarısızlık örneği. ayrıca kadınların tüm bu duygular içerisinde gergin, mutsuz, huzursuz hissetmelerine rağmen erkeklerin, aksine bir o kadar rahat hatta neredeyse umursamaza yaklaşan tavırları da çok rahatsız ediciydi. Ayrıca bu kadar çok sevgiden bahsederlerken o yarış ve kıskançlık ortasında, karılarının ayarladığı kadınlarla evlenmeleriyle nasıl bir sevgi ortamı kurulabileceğine dair derin şüphelerim de var.