yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (92)
    • medya (0)

    1. sorunlu bir cildiniz mi var? kilonuzdan memnun mu değilsiniz? saçlarınız ışıldamıyor mu? bence siz sağlıklı beslenmiyorsunuz a dostlar. güzelliğin altın anahtarı sağlıklı beslenmektir. nasıl yapacağız piki? aklıma gelen bir iki maddeyi yazsam mı? yazıyorum hadi:

    - süt, yoğurt etc. harici marketten ambalajlı ürün almıyoruz.

    - günlük öğünlerimizin büyük bir kısmını çiğ meyve ve sebzeler, kavrulmamış kuru yemişler oluştursun.

    - doğal yağlar önemli. tüketmeye gayret edin. margarin, mısır özü, kuyruk yağı gibi yağları zaten tüketmiyoruz.

    - üç büyük, üç küçük öğün olmak üzere en az altı öğün yiyoruz.

    - ben ağır yağlı yiyeceklere, hamur işlerine, kızartmalara bayılıyorum diyorsunuzdur belki. olmaz mııı, olabilir. o halde 4'te 1 kuralını uyguluyoruz. tabağımın yüzde 75'i sağlıklı yiyeceklerden %25'i yaramazlıklardan oluşsun mesela.

    - sebzeyi meyveyi zamanında yiyoruz. kışın domates olmaz. o yedikleriniz domates değil. yazın domates bu yüzden kurutulur. kışın kurusunu yersiniz.

    - gdo'dan kaçmanın çok yolu yok galiba. mısırdan ve soyadan uzak durmakta fayda var. benim gibi bitkisel süt tüketiyorsanız gdo'suz olanlarını araştıracaksınız. kendi evinizde badem sütü de yapabilirsiniz geceleri içmek için. o içtiğiniz inek sütlerinin pek bir şeye faydası yok. bitkisele yönelebilirsiniz.

    hadi bunları yaparak başlayalım. "healthy is the new sexy", unutmayın.

    2 eylül 2013 10:40

    2. belki de kurallari ve yemekleri dusunmek yerine, saglikli ruh hali ve barisik bir bedenle kendiliginden isleyen disaridan degil iceriden bir beslenme sekli.

    2 eylül 2013 11:07

    3. cildindeki solgunluğu krem sürerek canlandırmak için hani minimum 1 hafta sabrediyorsun ya, daha doğrusu öyle vaat ediyorlar ve süre bitiminde "yani çok da fark etmedi gibi ama biraz daha kullanayım bakalım" diyorsun ya, işte sağlıklı beslenme kurallarına uyar ve bu şekli hayat felsefesi haline getirirsen bu kremin etkisinden binbeşyüzkat daha fazla etkiyi çok çok çok daha kısa sürede görürsün.

    biliyorum hepimiz(ya da çoğumuz) dışarıdan bizzat ellerimizle uyguladığımız ürünlerle cildimizin saçımızın düzeleceğine daha çok inanıyoruz daha çok tatmin oluyoruz bu yöntemle. sürüp bekletmeler, dairesel hareketlerle cilde yedirmeler filan.. ama öyle değil işte o iş.

    iç organlarımız ne kadar iyi çalışırsa dışa vurumu da o derece "güzellik" saçıyor, ben bizzat kendimden biliyorum yahu, dinleyin beni.

    internetten araştırın, hangi meyve ve sebzenin hangi iç organa iyi geldiğini öğrenin, sadece küçük bir katı meyve sıkacağına ihtiyacınız var, onu da homeend diye bir marka var o üretmiş, yer kaplamayan küçücük.

    özellikle bağırsaklarınızın güzelce temizlenmesine ihtiyaç var, yılda en az 4 kere bunu yapmak gerekiyor, hangi yöntemle yapılacak; 2-3 günlük oruçlarla, bu oruçlar bildiğimiz şekilde değil tabi, yani bu oruç sırasında sadece vücudu temizleyen sebze ve meyve sularıyla beslenmek bol su içmek gerekiyor. et ve süt ürünlerinden özellikle kaçınmak lazım.

    mesela bir tutam maydanozu demleyip suyunu içtikten sonra idrar yollarındaki yanmayla ilgili daha ilk çişe çıkışta nasıl mucizevi etki yarattığına inanamayacaksın o kadar söylüyorum.

    kısacası bu konuyla değil kadınların tüm insanların yakından ilgili olması gerek, araştırıp okuyup kendi bünyenin hatta kan grubunun gerektirdiklerini bir bir not alıp uygulayın, memleketimiz toprağından her türlü sebze meyveyi bol bol veren bir yer, ben yurtdışında da yaşadım bir müddet, herşeyin taneyle ve fahiş fiyata satıldığı ülkelerde yaşayanlar da var biliyorsun sen de. yani sağlıklı beslenmek bizim ülkemizde sadece markete-manava-pazara gidip en taze en doğal olanı bulabileceğin yakınlıkta alabileceğin fiyatta.

    bir de nefes egzersizi denen naneyle ilgilenin, doğru nefes şekli ile kan kalitenizi yükseltmeniz şart, kanın ne kadar sağlıklı ise sen de o kadar sağlıklısın çünkü.

    "ne yersen o'sun" diyerek bitirmek istiyorum bu yazıyı efem. konuyla ilgili öneriler için her daim mesaj beklerim, bizzat uygulayıp sonuç alanlar varsa da lütfen herkesle paylaşsın, cidden çok önemli bir konu bu bence.

    son bir not: sigara içme, tamam azalt bari biraz! (gizlinot: kendime de öğüdümdür)

    2 eylül 2013 19:00


    4. sağlıklı beslenmenin en güzel yanı kişiyi sağlığa kavuşturmasıdır. her şeyden önemlisi zaten budur. reflü, gastrit, ülser, bağırsak problemleri, baş dönmesi, baş ağrısı, karın ağrısı gibi akla ilk gelenlerden de öte pek çok sağlık probleminin kaynağı sağlıklı beslenme düzeninden uzak olmaktır. kilo verme kaygısı yerine sağlıklı yaşamayı önceler ve vücudumuzla barışık olup samimi olarak sağlık için spor yaparsak çok daha mutlu bireyler olur, ışıl ışıl parıldarız.

    11 eylül 2013 22:33

    5. Şehir hayatı ve 9-6 çalışma düzeninin oldukça zorlaştırdığı beslenme tarzı, hatta aslında yaşam biçimi. Ayrıca Sağlıklı kiloda ve vücut biçimine sahip olmanın, ışıl ışıl ve sorunsuz bir cilde kavuşmanın en temel ve etkili çözümü. Elbette şehirde aldığımıZ sebze meyvenin, içtiğimiz suyun, soluduğumuz havanın doğal olması ne yazık ki oldukça zor. Ancak en azından hayatımızdan işlenmiş paketli ürünleri mümkün olduğunca çıkartarak, meyve ve sebzeleri taze ve mevsiminde yiyerek sağlıklı beslenmeye bir adım daha yaklaşabiliriz.

    Sağlıklı beslenmenin yağsız ve tek tip beslenmek ile aynı şey olmadığının da altını çizmek isterim.

    14 eylül 2013 17:33

    6. doyana kadar yeyin. doyma duygusunu ilk hissettiğiniz anda yemeyi kesin.

    hayvansal ve bitkisel tüm besinlerden eser ölçülerde yeyin.

    abur cubur yemeyin.

    su için.

    sigara içmeyin.

    egzersiz yapın.

    olumlu düşünün.

    15 eylül 2013 12:10

    7. spor ile birlikte yapıldığında bir sürü olumsuzluktan insanı koruyan eylem.

    alışkanlık haline getirilmeli.

    1 ekim 2013 11:27


    8. ne zaman sağlıklı beslenmeye kalksam 1 gün sürüyor.

    1 ekim 2013 13:55

    9. doktorlara olan güvenimi yitirme sebebim. biri diyor ki; "yumurta yeme kolesterolün çıkar", diğeri diyor ki; "yumurta ye kolesterolü dengeler."

    ben diyorum ki;

    sağlıklı beslenmenin yolu, anne yemeğinden geçer.

    7 mart 2014 04:12

    10. Önceden çok sevdiğim zararlı gıdalar hariç diğer güzelim ev yemeklerini yemek bana işkence gibi gelirdi. Hele patlıcanlı şeylere hiç alışamadım. Biber hala yemiyorum. Ve bu yaşa kadar böyle geldim.

    Bir zaman sonra bıktım. Hep aynı tarz beslenmekten. Yani hep karbonhidrat, yağ, bol şeker ve tuz içeren besinleri tüketmekten gerçekten bıktım. Bu arada meyve hiç tüketmezdim ve asla aklıma gelmezdi. Salatalar midemi bulandırırdı.

    önce sağlığım ve daha sonra cildimin sağlığı konusunda baya bir endişeye düştüm. Bu şekilde gidersem çok çabuk yaşlanacaktım. Hastalıklar da cabası. Bu konuda bir şeyler yapma vakti geldi ve ben yavaş yavaş hayatımda küçük değişiklikler yaparak sağlıklı beslenmeye başladım.

    Önce hamburger ve benzerleri çıktı hayatımdan. Yağda kızarmış şeyleri birer birer bıraktım. En büyük bağımlılığım olan cipsi ara ara tükettim fakat haftada bir sonra 2 haftada 1 güne falan düşerek azaldı. Sonra ev yemeklerine yöneldim. Dışarıda yemek söylerken ızgaraları tercih etmeye başladım. Önceden bir hamburger bir kola söyleyen ben, ızgara köfte ve limonlu soda oldu. Ya da balık neyse. Tavuk suyu çorba favorim haline geldi. Bir yere gittiğimde çorba seçeneği olmasına özen gösterdim. Kola tamamen gitti yerine soda, ayran geldi. Markete gittiğimde evde atıştırmak için aldığım tatlı-tuzlu kraker bisküviler yerine kuru yemiş, bitter çikolata, kuru meyveler almaya başladım. Muz ve yoğurdu karıştırıp yemeye başladım. Madem kalori gelecek bari bunlardan gelsin dedim. Yani özetle cazip gelenleri bırakıp sağlıklı tercihler yöneldim. Alternatif ürettim. Canım çok tatlı istediğinde koca bir çikolatayı götüren ben, marketlerde uygun fiyata satılan sütlü tatlılardan almaya başladım. Günlük ve taze olan..

    meyveyi hayatıma tamamen koyamadım ama su an karşıma çıkan yerlerde yiyorum. Mesela yurt dışında çok sevdiğim bir sistem var keşke bizim ülkede de olsa dediğim, şu an bu sisteme pek rastlamadım burada. Marketlerde plastik kaplarda hazır dilimlenmiş meyve satılıyor. Gram bazında fiyat koyuluyor. İsterseniz siz kendi meyvelerinizi seçip koyuyorsunuz. Sonra al çatalı yolda yiyerek yürü. Özellikle ananas ve çilek karışımını asla affetmem. Böyle olsa meyve manyağı olabilirim. Çok cazip geliyor. Neyse efenim yurt dışında da atıştırmalıklarım bu yönde oluyor.

    Şimdilerde hala kendimi geliştiriyorum. Sebze ve meyve az tüketme sorunuma çözüm üretip kendimi zorluyorum. Olmadı multi-vitamin kullanıyorum. Yapacak bişey yok. Yaz ayı olduğu için su tüketiyorum kışın da devam edeceğim bu tempoda.

    Farkettim ki bu besinlere yönelince canım hiç o raflarda parlak duran bisküvileri cipsleri istememeye başladı. Zorda Kalmadıkça besin değeri düşük şeyleri tüketmemeye başladım. Markette abur cubur reyonunda hiç kalmıyorum. Ama bazen illa ki oluyor.

    Bütün bu süreç hemen olmadı. O bilinci ve "kendine karşı sorumluluk" duygusunu geliştirmekle oldu. Hala eksilerim var ama en azından neler yapmam gerektiğini biliyorum ve yavaş yavaş yapıyorum. Benim için sağlıklı beslenme "besin değeri daha yüksek diğer alternatif nedir?" Sorusunu sorarak, giderek daha kolaylaşan bir süreç oldu.

    edit; o tarihten bu yana 12 kilo verdim. kendinize en başta değer verin ve güvenin.

    10 ağustos 2014 20:22 23 şubat 2015 23:41