yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (1)
    • medya (0)

    1. Kilo vermek istediğiniz süreçte başta ödem ya da aşırı kilolarınızı güzel bir şekilde verdikten sonra belli bir kiloda takılıp kalma durumunu bileniniz çoktur. Evet belli gelişme kaydediyoruz ama istediğimiz görünüme ve vücuda kavuşmaya yaklaşılan son bir iki basamak, düzlükten önce çıktığınız son yokuş sayılan bir nokta var ve o noktada ne yaparsanız yapın aynı kiloda kalıyorsunuz.

    yediginiz yemeğe (kalorisine, besin değerlerine, organik olmasına) ne kadar dikkat edip, spor yapıp, bol su içip, sigara ve alkolden uzak dursanız da bir süre sonra lanet bir rakamda kitleniyorsunuz eşik noktası gibi. Eminim okuyanların aklında belli bir rakam belirmiştir.

    Tıpkı yukardaki tanimdaki gibi yabancıların da "weight-loss plateau" dediği o son yokuş ya da direnc kilolarını kirmaktan bahsedeceğim. Ancak bu kilo direnci hormonal ya da sağlıkla alakalı bir takım sorunlar dolayısıyla oluşan vücut direnci ya da pcos hastalarının insülin direnci gibi bir durum değil. O yüzden hormonal bozukluklar ya da başka etkenler olmadığından emin olduktan sonra çözüm burda aranabilir.

    Ben 172 boyundayim ve 25 yaş altiyim. her zaman ortalama bir kiloda oldum diyebilirim. yillardir beslenmeyi çok kötü sporu çok iyi idare eden biriyim. yani spor hayatimda hep var ama beslenmem çoğu zaman vasat çünkü öğrenciyim yurttayim. Dönemsel olarak sigara, alkol, ilaçlar ve stres dolayısıyla çok fazla kilo değişimi yaşadım. Sağlıklı olarak kilo vermeye çalıştığım dönemlerimde tam olarak aç karna 59 kiloda takılıyorum. Toksam 60 bazen de 58 i görürüm. Ama tartıya ne zaman çıksam, büyük ihtimalle 59 ordadır. Çünkü boyuma göre herkes gibi biliyorum ki 59 çok ideal. Kilo kompleksim yok Ancak ben bunu istediğim her kesim kıyafeti giyebilme hevesi adına kusursuz görüntü için 54-53 e kadar çekmek için uğraşıyorum. Daha zarif bir görüntü için. Bu yüzden linç etmeyin lütfen. Şükürsüz değilim.

    Liseden beri hayatımda sadece bir iki defa 54ü gördüm. O zamanlar bunalımda yemeden içmeden kesildiğim neredeyse ekmek arasi sigara dürecek kadar kötü zamanlardı. Yani 59 denen eşik anca kriz anında açken ve bir paket sigara ile iştah öldürürken kırılıyordu. Ve bu çok çabuk bir iki hafta içinde gerçekleşiyordu.

    Bir süre bu eşiği anca sağlıksız yöntemle kirabilme fikrine tutunsam da bu kilolar terkettikleri hızla geri dönerken intikamını oluk oluk selülitle aldi, ben de dersimi aldım. Sigara il zayıflamaya çalışma salakligini elbette daha düşünmedim.

    Son zamanlarda yine fazlamı attim malum 59 eşiğinde takıldım. Ve bilen bilir bu çok sinir bozucudur. Hem diyet yapıyorum hem de karşılığını alamıyorum diye yükselmeye başladım. Bunu aşmak adına yine internette bir takım araştırmalar yaptım ve bunları buraya ekledikten sonra hem ileri terihte editleyip kendi degisimimi paylaşacagim hem de bu konuda farklı tavsiyesi olan süslüler bu başlıkta bir şeyler karalar, faydalanmamiza vesile olur.

    *Öncelikle olabildiğince o tartıdan uzak durun. Her gün çıkıp sinir bozmamak için, stres olmamak için bir süre tartilmak yok.

    *Kilo eşiğinin geçip yola devam etmeden en başta egzersiz eşiğini aşmak lazım. Yani günde yarım saat egzersiz yeterli değil maalesef. Gerçekten canınızı yaktığını hisseden sizi zorlayan daha ağırlaştırılmış antrenmanlara yönelmeniz gerekiyor. Daha yoğun, Nefes nefese bırakacak kardiyo egzersizleri üstüne imkan varsa ağırlık çalışmaları yoksa vücut ağırlığıyla antrenman.

    *İnterval antrenmanı (hızlı yağ yakmak için) yukarda bahsettiğim mevzunun biraz havalı ismi. İnterval training yazin bir sürü video çıkacaktır size hızlı yağ yakımı için. Bunlardan sonra kas yapmaya yukleniyoruz badici abiler gibi.

    *Lütfen türk kahvesi de olsa kahve içmeyiniz bunun yerine bitki çayı içiniz. Rezene gibi çiş tadı veren şeyler içmek zorunda değilsiniz size muhakkak tadı güzel gelen bitki çayı bulunur. Kahve metabolizmayi hizlandiriyor aç karnına bi fincan atıyorum bağırsaklar canavar gibi düşüncesi çok yanlış. Fareler üzerine yapılan deneyde 5 kap kahve icirilen farenin belinde yağlanmaya meyil gözleniyor ancak 5 kap yeşil çay içen farenin ise egzersizle birlikte 2 pound daha eksildigi gözlenmiş. Kafein bu yani selulit de yapıyor lütfen adetlerimize ara sıra yer verip yerine her gün bitki çayı tuketelim.

    *Birazdan karbonhidrat i azaltma tavsiyesi vereceğim ama öncesinde ara ara yapabileceginiz karbonhidrat ağırlıklı diyetinizi şaşırtma zamanlarını araya sıkıştırmaniz ise yarayabilir. Yani vücudu kandırma gibi aslında çocuğumuzun da bildiği, kendine off seçtiği gün veya öğün karbonhidrat i basip vücudu yeni bir diyetle gafil avlamadan önce rahatlatıp gevşetme durumu. Vücut kıtlık fikrinden sıyrılmalı. Tabi bunu da abartmamak lazım. Basitinden kaliteli bir dilim pizzacida bir iki dilim atmak gibi.

    *Tuz. Tuz muz yok ıtır! Tehlikeli köklü bir örgüt o! Ona bulaşma hayatta.

    *Suyu çok içmek kadar ne zaman içtiğiniz de önemli. Su için çok için diyoruz ama yemekten sonra şiş karna aklımıza gelen suyu aslinda yemekten önce içmek gerekiyor. Su içme uygulaması indirip zamanlayıcı koyun. Evet çok şu içince çişim çok geliyor ben de napicam bilmiyorum ama içecez.

    *Kalori açığı yaratın. her dakika elinizde tel uygulamaya girip kalori eklemek kanser bir iş ama sürece değer bence. Hatta adamlar yemek günlüğü bile tutuyor ama böyle sevmiyoruz hayatı biz. Eğer önceden spor salonunda ya da başka yerde bazal metabolizmasi ölçülmüş olanınız varsa onu sınır koyup altında kalmalisiniz. Bilmeyen ise internetten kabataslak hemen yaş kilo boy girip hesaplayabilir. Sürekli kilonuz azaldıkça adım adım daha az bir rakamda kalmaya çalışın.Ben sayaca bakıp 1000 üstü kc leri görünce mesela kendimi stopluyorum Yavaştan. Tabi ki kalori açığını saçma bulan insanlar var sağlıksız besinler de doldurabilir sayıyı diye ama avokado ile ayçiçeği yağı içindeki yağın aynı değerde olmadığını artık bilen kazik kadar insanlarız. Burada yaratılacak açık ise aslen karbonhidrat,yağ açığı. Çoğu uygulama da zaten ücretsiz sürümde bile yediğinizin sadece kalorisi değil yağ protein kh ayrimini yapiyor kabaca orda görüyorsunuz. Ben bir iki haftadır bu yolla disiplin açısından çok ilerlemiş hissediyorum. Günde 1300 kaloriyi geçmez oldum ve çoğu da protein ağırlıklı. Yapılan araştırmada protein tüketiminin besin değeri dışında metabolizma hızına olumlu etkisini de gözlemliyor ve daha tok hissetmenize sebep oluyor. İnanın kalori sayma konusu çok yerde bahsedilmiş rakamlar yalan söylemez. Sağlık da huzur denge işi ama bunun bile matematigi var.

    *Tekrar açtım bı madde ama bu proteine iyice kafayı takmışlar. ben de Bı daha yazıyorum. Protein yenecek. Bı de lif ve sebzesiz tek öğün olmasın demişler.

    *Bir çok sitede sık öğün koymak var. Yani günde 3 ana 2 ara öğün mevzusu ki bu if in tam tersi bir görüş gerçekten ikisi de ayrı ayrı neredeyse tüm sitelerde örnek verilmiş ama bu konuda tercihi ak ve kara gibi uzak alışkanlıklar olduğu için size bırakıyorum.

    *üst maddede yazdığım üzere İntermittent fasting çok fazla sitede karşıma çıkınca yazmış bulundum. Ketozis denen süreçte vücudun kendi kendini yer gibi yağ yakmasi mevzusu. ama ben bunun kilo vermek adına çok ters bir yöntem olduğunu düşündüğüm için sadece uzman önerisini buraya eklemiş oldum kendi başlığında uzunca bir girdi ile görüşlerimi açıklayacağım. Buna başvurmak sizin tercihiniz çılgınca seveni çok.

    *Çok yerde stresten uzak kaliteli uyku düzeni de çok önemli denmiş de bunu yazarsam herkes bunu biliyoruz Bravo sen mi akıllısin der diye çekindim.

    Şimdilik arzu ettiğim kiloya kavuşana kadar yazım burada son buluyor.

    Bunlarin hepsi belki önceden bildiğiniz şeyler ama zaten bu eşiğe gelenler belli kilonun altında olan kusursuzlasmaya çalışan insanlar olduğu için aslında uygulamalarda ve diyette de kusursuzluğa gidilmesini anlayınca bu adımlarda pek çok eksigi olduğunu farkedecek. Yani biliyoruz ama uygulamada zayifiz. Protein tüketimi konusuna, kalori saymaya ya da egzersiz seçimine dikkat etmiyoruz ince ince. Yani her hafta kaçınız balık yiyor mesela? Ton balığı bile kolay elde edilip koyulabilir yeme rutinine.

    Fikir uyuşmazlığı olan yerler için şimdiden bunları padişah fermanı gibi savunmadigimi, naçizane okuma ile ya da tecrübe ile birtakim edinimlerim olduğunu kabul ettiğimi bilmenizi, farklı görüşleri duymayı merakla bekledigimi bilmeniz temennisiyle.

    7 mayıs 2020 22:55