# spa

5. Ben koltukaltı rollonlarını kullanıyorum. aluminyumsuz mümkün olduğunca doğal içerikli rollon kullanımına geçeli 10 yıl olmuştur belki daha fazla. bu süreçte neler kullanmadım ki... örneğin şap da diyebileceğimiz paketlenmiş tuz da kullandım (markayı hatırlayamadım), celenes, siveno, deotak, sebamed, garnierin ilk çıkardığı mineral olan (aluminyumsuz yazıyordu paketin onunde kocaman. sonra ne olduysa yazı gitti ben de almadım) şuan aklımagelen birçok marka.. aynı zamanda sağlıksız bulduğum içerikteki bazı rollon ve deodorantları da arada alıp kullandığım oldu. kullandıklarımın bir kısmı kıyafetimde sarı leke bıraktı, bir kısmı evet kokuyu önledi ama çok terletti, bir kısmı ise ne teri azalttı ne de kokuyu istenen düzeyde engelledi. işini gayet güzel yapan celenes ve sivenoda ise bir süre sonra kaşıntı ve iritasyon olduğu için bırakmak durumunda kaldım.

markayı hiç tanımıyorum bilmiyorum. rossman indiriminde tesadüfen karşıma çıkmıştı. bi de bunu deneyeyim diye almıştım. doğrusu ne kıyafetime leke bıraktı, ne zaman içinde iritasyon, kaşıntı vb yaptı. içerikleri tam olarak ne nasıl dengelemişler bilmiyorum o kadar derin araştırmadım ama bende çok işe yarayan bir rollon oldu. eşime de erkek olanı aldım. o da aylardır kullanıyor. o da çok memnun. 

umarım söyledikleri kadar doğal içeriklidir bu ürünleri ve geri kalan hayatımda buradan devam ederim. 

7. günümüz modern tıp dünyasının temelini oluşturan ayurveda, çin tıbbı gibi kadim sistemlerin işlevsel bir koludur. buraya ne olduğunu yaz yaz bitmez. sadece sözlük için faydalı olacağını düşünerek şunu belirtmek istiyorum. aromateripiden fiziksel ve mental olarak fayda sağlayabilirsiniz. günümüz ilaç teknolojisi ilhamını doğadan aldığının güvencesiyle modern tıp ile birlikte, yanyana, uyum içinde sürece katkı sağlayıp hızlandıracağına inanabilirsiniz. kendiniz araştırarak veya bir uzmandan destek alarak. aromaterapinin sanki bir magazin sansasyonu gibi ''yalan'' veya ''palavra'' olduğunu idida etmek benim için doğaya saygısızlıktır. ilk gelişen duyumuzun koku olduğunu da ekleyeyim. anne karnında ışığı sesi ısıyı algılamadan önce içerdeki plesentanın kokusunu alabiliyormuşuz. ilk gelişen duyumuz koku alma iken aromaterpinin fiyasko olduğunu iddia etmek, 20'lerde kırmızı ruj süren tüm kadınların hayat kadını olduğunu sanmak gibi.

6. karşıt fikir belirtip pseudoscience olduğunu söylemenin suç olduğu büyük çoğunluğu yalan ve abartılı iddialardan oluşan alan.

"koku" duyusu ve bazı kokuların sizi rahatsız ettiği gibi bazılarının rahatlatabileceği kısmı doğru. ama bunun pek de ötesine giden bilimsel hiçbir veri yok. beyinde koku ve hafıza ile ilgili aktivitesi daha yoğun olan alanlar birbirine yakın ve bize iyi veya kötü anılarımızı hatırlatan kokular o hisleri yeniden yaşayarak farklı duygular hissetmemize sebep olabilir anlık olarak. Zevklerimizi de belirleyebilir bu nostaljik çocukluk anılarımız. Bunları reddetmiyor bilimsel metot. Aromatik ve uçucu olmayan bazı yağlar, özler falan faydalı olabiliyor, doğal halleriyle kullanması yoğunluk ve alerjen yönünden riskli olduğundan bunlar da ilaçlarda veya çeşitli formülasyonlara uğramış ürünlerde kullanılıyor zaten. Hiçbir ilaç, kimyasal ürün vs tamamen doğadan bağımsız uzaydan gelmiş korkunç şeyler değil.

Haa, ama aromatik özlerin "terapi" "tedavi" "hastalık önleme" iddiaları koskoca birer yalan. Hacamat veya doğal taş endüstrisi gibi, ağaçlara paçavra bağlamanın, türbelerde dua etmenin laciverti. günümüzde bu işler duyusal olarak hoşumuza giden basit şeylerin içine iki üç tane anlamı ve yöntemi açıklanmayan, kulağa bilimsel gelen kelime sıkıştırılması ile yaratılmış keriz avı endüstriler. Zevk için tabii ki alın. Cildinizi mahvedebilir esanslar ama kendi sorumluluğunuzda isterseniz içinde banyo yapın. Kokusu rahatlatıyorsa koklayın sorun değil. Ama binlerce insanın okuduğu yere gelip hastalıklardan koruyor, antibiyotik etkisi yapıyor, doğal, kimyasal değil, antidepresan yerine bilmemne otu yağı koklayın, çocuğu olmayan şunu sürsün bu taşı ellesin falan gibi deli saçması şeyler yazıp yeterince bilgisi olmayan böyle bilgilere açık insanın aklını da bulandırmayın lütfen.

araştırma laboratuvarları, bunların uzantısı olan enstitü ve birimler, dahi kimyacılarla formüle edilen ürünler, ilaçlar, aşılar, tedaviler... bunları yapan insanlar boşuna ter dökmüyor 3. dünya ülkelerinden litresini 15 cente aldığı lavanta yağını şişeleyip satan "doğal" "el yapımı" "temiz içerikli" olduğunu iddia eden işletmelerdeki uyanıkların aksine.

5. Huzur karışımı falan bilmiyorum ama gerçek lavanta yağı kesinlikle çok rahatlatıyor. Uyumadan önce damlatıyorum yastığıma vs. Kaşlarımın çatık kaldığını fark ederim genelde kokladığım an gevşer. Çoğu türk markası resmen sabun kokan şeyler satıyor lavanta yağı diye bir tek gebece'den verim aldım.

4. huzur veren buhurdanlık karışımı:

-portakal yağı (2 damla)

-lavanta yağı (2 damla)

-günlük yağı (4 damla)

-paçuli yağı (1 damla)

-ylang ylang (1 damla)

mutluluk veren buhurdanlık karışımı:

-portakal yağı (5-6 damla)

-tarçın yağı (1 damla)

-karanfil yağı (1 damla)

-sandal ağacı yağı ya da vanilya yağı (2 damla)

enerji veren buhurdanlık karışımı:

-limon yağı (4-5 damla)

-lavanta yağı (2 damla)

-zencefil yağı (1 damla)

-ardıç yağı (1 damla)

hangi kokunun öne çıkmasını istediğinize göre damla miktarını ayarlayabilirsiniz.

deneme yaparken her defasında ayrı bir şişe kullanmak yerine denemeleri buhurdanlıkta yapmak daha makul oluyor. ben önce bir kağıt havluya deneme yapıyorum. ara ara kahve kokladıktan sonra kokluyorum, daha sonra duruma göre damla oranını değiştiriyorum. nihai oranı bulunca da bunu not alıp bir sonrakinde buhurdanlık ya da difüzörde bu oranı kullanıyorum. bu karışıma bir miktar sabit yağ (badem yağı gibi) ekleyip yağ bazlı bir parfüm elde etmek de mümkün. elbette kullandığımız parfümlerle aynı performansı vermesini beklememek lazım ama ara ara burnuma gelsin derseniz hoşunuza gidebilir.

3. bu konuda dijital olarak ulaşılabilir en geniş türkçe kaynak sanıyorum çerçi yusuf'tur.

bir çeşit veritabanı işlevi gören siteden birçok tıbbî ve aromatik bitki hakkında detaylı bilgi alınabilir.

(link: https://www.cerciyusuf.org/tibbibitkiler çerçi yusuf)

1. Major benim de çok sevdiğim bir merkez. Defalarca kalıcı oje ve 2 kez de kirpik lifting yaptırdım. Çalışanlar yabancı ve canayakın. Kim ne derse desin ben bu tip işlemlerde Slavların bizden çok önde olduğunu düşünüyorum farklı yerlerde de işlem yaptırmış biri olarak. Bizim ülkemizde manikürcü deyip geçilirken sektördekiler 1 aylık eğitimlerle ben oldum derken, onlar bu işi çok ciddiye alıp yıllarca her yeni eğitimi alıyor. Malzeme kaliteleri de gerçekten çok iyi. Diadora hanım kendisi eğitimler de veriyor zaten. Problemli tırnak ve ayaklarda onu tercih etmenizi öneririm.

5. başlığa tıkladığımda bir hata oluştu sandım bu kadar hashtag görünce. işte bu çok fazla ve birbiri ile alakasız hashtagler instagram'da takipçi kasan insanlardan etkilenmenin sonuçları.

neyse, alışveriş önerim şu olabilir, tr'de pahalı olan bazı kozmetik markaları bu ülkelerde kısmen daha ucuz olabiliyor. o yüzden dougles tarzı dükkanlara gidip bakmanızı öneririm. onun dışında hollanda çok pahalı bir ülke, giysi filan alınmaz bence. alışveriş yerine paranızı kültürel aktivitelere harcamanızı öneririm.

4. İki kere gittim. En sevdiğim mağaza zinciri Kruidvat'tır. Gratis tarzı bir mağaza ama içinde mucizevi ürünler de bulabilirsiniz. Benim son keşfim eğer karma / yağlı ciltliyseniz ve kullandığınız çay ağacı yağlarının kokusu veya hissini sevmediyseniz, size hitap edebilecek bir ürün var. Kruidvat'ın Originals serisinden tea tree (behandelingsolie) ürününe bakın. Ben bi şans vereyim diyerek aldım 2.5€ idi. Bir daha gidersem çok net 5 tane falan alacağım, stok yapacağım. Cildimi besleyen, sivilceye aşırı iyi gelen ve yağlı yağlı bırakmayan yaz kış kullanabildiğim tek ürünüm oldu. İçeriğide oldukça temiz. Tam bir fiyat/performans ürünü. Giden bana da getirsin hatta :') Şimdiden iyi alışverişler ve gezmeler.

3. sanıyorum başlığı açan yazarın birçok kategoriyi bir arada seçerek dikkat çekici olsun ki, fazlaca girdi yazılsın ve böylece başlık sürekli yukarıda kalsın mantığıyla hareket ettiği, sözlükte kategori sayısıyla bir rekora koşan başlık. yazar hepsini bir arada ve hemen istiyor demek ki. yalnız hepsini anladım da, estetik operasyon kategorisiyle ilgisini pek çözemedim alışverişin.